Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vade Tarihi”
- Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu senedin, düzenlenme tarihi ile senet metnindeki vade tarihinin aynı, senedin üst kısmındaki ödeme tarihinin ise farklı olması nedeniyle çift vade içerip içermediği ve bu durumun senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırıp kaldırmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senet metnindeki vade tarihi ile düzenlenme tarihinin aynı olmasının ve senedin üst kısmında farklı bir ödeme tarihinin bulunmasının çift vade olarak nitelendirilemeyeceği, aksinin aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında davacının alacağının gerçek olup olmadığı, borçlunun aciz halinin bulunup bulunmadığı ve usulüne uygun bir yargılama yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağının gerçekliğinin ve borçlunun aciz halinin tespiti gibi önemli hususların yeterince araştırılmadan ve usulüne uygun yargılama yapılmadan hüküm kurulması, davalının savunma hakkını ihlal ettiği ve usulî kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmi belgede sahtecilik suçlarının sübutu bakımından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu senetlerdeki borçlu imzalarının, borçluların el ürünü olmadığının tespit edilmiş olması, Karnur Apartmanı adına düzenlenen senetler bakımından ise apartmanın yöneticisinin olmadığının ve yönetime ait bir mal bulunamadığının anlaşılması, senetlerin bankaya sanık veya çalışanı tarafından ibraz edildiğine dair herhangi bir tereddüdün bulunmaması ve sanığın şirket defterlerinde senetlere dair kaydın bulunup bulunmamasının suçun sübutunu etkilemeyecek olması gözetilerek, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı bonoda çift vade bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak takibin iptal edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda düzenleme tarihi ile aynı tarih olan bir vade tarihi ile birlikte senedin üst kısmında farklı bir ödeme günü belirtilmesinin TTK m. 703/2'ye aykırı olarak çift vadeyi içerdiği ve bonoyu batıl kıldığı, dolayısıyla kambiyo vasfı bulunmayan senede dayalı takibin İİK m. 170/a gereğince iptal edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tanzim tarihi, vade tarihinden sonra olan bir bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu alacak yönünden borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan menfi tespit davasında, bononun kıymetli evrak niteliği taşıyıp taşımadığının araştırılıp araştırılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tanzim tarihinin vade tarihinden sonra olması halinde bononun kıymetli evrak niteliği taşımayacağı ve bu nedenle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tanzim tarihi vade tarihinden sonra olan bir bononun kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığı ve bu senetle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasının reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda tanzim tarihinin vade tarihinden sonra olması halinde bononun kambiyo senedi vasfını kaybedeceği ve bu senetle başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibine karşı açılan menfi tespit davasının kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tanzim tarihi gerçeği yansıtmadığı ileri sürülen kambiyo senedinin, kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senedinde yazılı tanzim tarihinin gerçek tanzim tarihiyle örtüşmesinin gerekmediği, senette belirli bir tanzim tarihinin bulunmasının yeterli olduğu ve şeklen geçerli bir kambiyo senedinde senet metninden anlaşılamayan hususların icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Pamukbank'ta görevli oldukları dönemde gerçekleştirdikleri bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat sağlama işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerin hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, Hazine Müsteşarlığı'nın uyarılarına rağmen kredibiliteleri bulunmayan veya şüpheli olan firmalara kredi kullandırmaları, avans vermeleri ve teminat sağlamaları, bankanın kaynaklarını zimmete geçirme kastıyla hareket ettiklerini gösterdiğinden, eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gemi bakım onarım hizmetinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki anlaşma ile borcun yenilenmediği, yalnızca ödeme tarihinin ertelendiği, davanın ise itirazın iptali davası olması sebebiyle takip tarihindeki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği ve takip tarihinde yenilenen vadeye göre alacağın muaccel olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.