Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vakıf Personeli”
- Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı, dolayısıyla davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, personel ve denetim yönlerinden kamu kurumu niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen fıkra ile de bu niteliğin pekiştirildiği, dolayısıyla davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'nın kuruluş, gelir, ayrıcalıklar, personel istihdamı, denetimi ve vergi muafiyeti gibi hususlar ile 7144 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle 3294 sayılı Kanun'a eklenen fıkra birlikte değerlendirildiğinde vakıfların kamu işyeri niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek direnme kararı onanmış ancak, alacağın miktarı ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmadığından dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı, ilave tediye yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, personel ve denetim yönlerinden kamu kurumu niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen fıkra ile de bu niteliğin pekiştirildiği, dolayısıyla davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ile yükümlü olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının, kuruluş şekli, gelirleri, denetimi, personelinin özlük haklarının belirlenmesi ve 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen fıkra birlikte değerlendirildiğinde kamu kurumu niteliğinde olduğu ve bu nedenle 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak alacağın miktarı ve diğer hususlar yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı, ilave tediye yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, denetim, personel istihdamı ve özlük hakları gibi yönlerden kamu kurumu niteliğinde örgütlendiği, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen fıkrayla da kamu işyeri olduklarının açıklığa kavuşturulduğu gözetilerek davalı Vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ile yükümlü olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, personel özlük hakları, vergi muafiyeti ve alacaklarının tahsili gibi özellikleri kamu kurumu niteliğinde olduğunun kabulünü gerektirdiğinden, davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek, direnme kararı onanmış, ancak alacağın miktarı ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, gelirleri, vergi muafiyeti, kamu hizmeti ifa etmesi, personelinin özlük haklarının belirlenmesi ve denetimi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde kamu kurumu niteliğinde oldukları ve 7144 sayılı Kanun ile toplu iş sözleşmesi kapsamına alınmalarıyla bu niteliğin pekiştirildiği gözetilerek, davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı, ilave tediye yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, kamu kaynaklarından finanse edilmesi, kamu görevlilerinden oluşan mütevelli heyeti ve denetim mekanizmaları gibi özellikleri gözetilerek kamu işyeri oldukları kabul edilmiş ve bu nedenle davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye yükümlülüğü bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı onanmış, ancak alacağın miktarı ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda çalışan bir işçinin ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının, kamu kurumu niteliğinde örgütlenmiş ve kamu hizmeti ifa eden kurumlar olduğu, dolayısıyla 6772 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek çalışanlarına ilave tediye ödenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak alacak miktarı ve diğer hususlar yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçiye ilave tediye ödemesi yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, personel ve denetim yönlerinden kamu kurumu niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile de vakıfların kamu işyeri olduğunun açıklığa kavuşturulduğu, ayrıca davacı işçiye yapılan ikramiye ödemelerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi için hesaplamadan dışlanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak vakıf çalışanlarının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi oldukları, kamu tüzel kişisi sayılabilmeleri için açık bir kanun hükmü bulunmadığı, 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını öngördüğü, bu nedenle vakıf çalışanlarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanamayacakları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığına ve buna bağlı olarak davacı işçiye ilave tediye ödenmesi gerekip gerekmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, denetim, personel özlük hakları ve çalışma şartları gibi çeşitli yönlerden kamu işyerleri niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile de bu niteliğin teyit edildiği ve davacıya yapılan ikramiye ödemelerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi için hesaplamadan çıkarılarak bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle davanın kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.