Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vakıf Temsil Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin dava konusu kiralananda kiracı olarak kabul edilip edilmeyeceği ve buna bağlı olarak kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, kira sözleşmesini imzalamasa da kira bedelini sözleşme hükümlerine uygun olarak ödemesi, yetkisiz temsilcinin işlemlerine icazet verildiğinin ve şirketin kiracı sıfatıyla sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda davalı şirkete gönderilen temerrüt ihtarnamesi ve akabinde oluşan temerrüt nedeniyle tahliye kararı verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mülhak vakfa karşı açılan davada, vakıf mütevellisine tebliğ yapılmadan karar verilmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülhak vakıflarda vakfı temsil ve ilzama yetkili olan kişinin mütevelli olduğu ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün yasal temsilciliğinin mütevelli atanmasıyla sona erdiği, bu nedenle mahkeme kararının mütevelliye tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müşterek çocuğun özel okul eğitimiyle ilgili olarak, eğitim kurumu ile baba arasında imzalanan sözleşmede taraf olmayan annenin, çocuğun eğitim giderlerinden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel okula kayıt işleminin ve eğitim giderlerinin ailenin sürekli ihtiyaçları kapsamında değerlendirilmesi, annenin de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 188. maddesi uyarınca evlilik birliğini temsil yetkisi kapsamında sorumlu tutulmasını gerektirmesi ve annenin eşinin temsil yetkisini aştığı iddiasıyla yasal yollara başvurmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcareteynli vakıf taşınmazının mutasarrıflarının gaipliği nedeniyle vakfa tescili davasında, mahkemenin yaptığı araştırmanın yeterli olup olmadığı ve vakfın niteliğinin belirlenmesinin gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından açılan davada, taşınmazın icareteynli veya mukataalı olup olmadığı, kayıt maliklerinin mirasçılarının bulunup bulunmadığı ve ... Vakfı'nın mazbut veya mülhak vakıf olup olmadığı hususlarında yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mukataalı vakıf taşınmazının Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihinin mi yoksa tapu kaydının işlenme tarihinin mi 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesinin uygulanmasında esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2888 sayılı Kanun ile değişik 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesi gereğince, Hazine adına intikal işleminin tapu kütüğüne işlenmemiş olması ve 2888 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra tapuda Hazine adına tescil işleminin yapılmış olması gözetilerek, taşınmazın mülkiyetinin vakfa ait olduğuna ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davalı vakfa yapılan tebligatın geçerliliği, vakfın temsil yetkisinin tespiti, taşınmazın parselasyonu ve imar durumu ile ilgili tespitlerin eksikliği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'na uygun tebligat yapılmaması, davaya katılan vekilin kararda isminin yer almaması, davalı vakfın tam adının ve temsilcisinin tespit edilmemesi, taşınmazın parselasyonu ve imar durumuna ilişkin belgelerin dosyaya eklenmemesi gibi eksiklikler gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, gelirleri, vergi muafiyeti, kamu hizmeti ifa etmesi, personelinin özlük haklarının belirlenmesi ve denetimi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde kamu kurumu niteliğinde oldukları ve 7144 sayılı Kanun ile toplu iş sözleşmesi kapsamına alınmalarıyla bu niteliğin pekiştirildiği gözetilerek, davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, personel özlük hakları, vergi muafiyeti ve alacaklarının tahsili gibi özellikleri kamu kurumu niteliğinde olduğunun kabulünü gerektirdiğinden, davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek, direnme kararı onanmış, ancak alacağın miktarı ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'nın kuruluş, gelir, ayrıcalıklar, personel istihdamı, denetimi ve vergi muafiyeti gibi hususlar ile 7144 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle 3294 sayılı Kanun'a eklenen fıkra birlikte değerlendirildiğinde vakıfların kamu işyeri niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek direnme kararı onanmış ancak, alacağın miktarı ve diğer hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmadığından dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı, dolayısıyla davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, personel ve denetim yönlerinden kamu kurumu niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen fıkra ile de bu niteliğin pekiştirildiği, dolayısıyla davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının, kuruluş şekli, gelirleri, denetimi, personelinin özlük haklarının belirlenmesi ve 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen fıkra birlikte değerlendirildiğinde kamu kurumu niteliğinde olduğu ve bu nedenle 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak alacağın miktarı ve diğer hususlar yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı, ilave tediye yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, denetim, personel istihdamı ve özlük hakları gibi yönlerden kamu kurumu niteliğinde örgütlendiği, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen fıkrayla da kamu işyeri olduklarının açıklığa kavuşturulduğu gözetilerek davalı Vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ile yükümlü olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.