Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vefat Tarihi”
- Uyuşmazlık: Davacının, 1479 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/1-b) kapsamında sigortalı olan eşinin 04.01.2016 tarihinde vefatı nedeniyle aldığı ölüm aylığının yanında, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasının 27.01.1999 tarihindeki vefatı nedeniyle de ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasından ölüm aylığı almaya hak kazanma tarihi olan eşinin vefat tarihi dikkate alındığında, 5510 sayılı Kanun'un 34. ve 54. maddeleri gereğince hem eşinden hem de babasından ayrı ayrı ölüm aylığı almasına olanak bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan eşinden ölüm aylığı alan davacı, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasının vefatından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının eşinin vefatı ile babasından dolayı yetim aylığı almaya hak kazandığı, 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanması için her iki sigortalının da 01.10.2008 tarihinden sonra vefat etmiş olması gerektiği, babanın vefat tarihi itibarıyla uygulanacak olan 1479 sayılı Kanun uyarınca davacının babasından ölüm aylığı almaya hak kazandığı, 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince davacıya hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı bağlanabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşi 01.10.2008 tarihinden sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden kız çocuğunun, hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanması durumunda uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasalara tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşi 01.10.2008 tarihinden sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden kız çocuğunun, hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, yalnızca aynı Kanun kapsamında bağlanan aylıkların birleşmesi durumunda uygulanacağı, davacının babasından dolayı hak kazandığı ölüm aylığının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereği 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, dolayısıyla 54. maddenin uygulanmasının mümkün olmadığı ve davacının hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alabileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşi 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden davacının, hem eşinden hem de babasından dolayı ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların yine bu kanun hükümlerine göre bağlanmış olması halinde uygulanacağı, davacının babasından dolayı ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince yürürlükten kaldırılan 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla davacının babasından dolayı ölüm aylığı almasına engel bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden aldığı ölüm aylığı yanında, vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babası ve eşinin vefatı tarihinde yürürlükte olan 1479 sayılı Kanun'un 46. maddesi uyarınca, davacının eşinden aldığı ölüm aylığı yanında babasından dolayı ölüm aylığı alabilmesi için, dul kaldığı tarihten itibaren geçimini sağlayacak başka bir gelirinin olmaması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşi 01.10.2008 tarihinden sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden kız çocuğunun, hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların yine bu kanuna göre bağlanması durumunda uygulanacağı, davacının babasından dolayı ölüm aylığının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlandığı, dolayısıyla 54. maddenin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Meslek hastalığı ve meslekte kazanma gücü kaybı tespit davasında, Kurum Sağlık Kurulu ve Yüksek Sağlık Kurulu'ndan rapor alınmadan Adli Tıp İhtisas Kurulları raporları ile hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kurum Sağlık Kurulu ve Yüksek Sağlık Kurulu'nun mevzuata aykırı olarak rapor düzenlemekten imtina etmeleri ve prosedürün işletilmesine engel olmaları nedeniyle, usul ekonomisi ve dosyadaki diğer raporların da bu yönde olması gözetilerek Adli Tıp raporlarına dayanılarak verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşi 01.10.2008 tarihinden sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden kız çocuğunun hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanabilmesi için birleşecek aylıkların her ikisinin de 5510 sayılı Kanun'a göre bağlanması gerektiği, davacının babasından dolayı ölüm aylığı almaya hak kazanma tarihi olan eşinin ölüm tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince babasından olan aylık için önceki kanun hükümlerinin uygulanacağı, bu nedenle 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanamayacağı ve davacının hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alabileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının vefat eden eşi ve babasından dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesi uyarınca hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı almaya hak kazanan kişilere, tercihine göre yalnızca birinden aylık bağlanacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra vefat eden eşinden dolayı aldığı ölüm aylığı yanında, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce vefat eden ve farklı statüde sigortalı olan babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşen aylıkların her ikisinin de 5510 sayılı Kanun kapsamında olması halinde uygulanabileceği, davacının babasından dolayı hak sahipliği sıfatını babasının vefatı ile kazandığı ancak ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin şartların eşinin vefatıyla tamamlandığı, bu nedenle eşinin vefatı tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun'un 34. ve 54. maddelerine göre davacıya hem eşinden hem de babasından ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanmasının mümkün olmadığı, davacının çift aylığa hak kazanamayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, vefat eden eşinden dolayı aldığı ölüm aylığının yanında, vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 68. maddesi ve Geçici 91. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, aynı kanun kapsamında sigortalı olan eş ve babadan dolayı hak sahibi kız çocuğunun her iki ölüm aylığını birden alamayacağı, bu aylıklardan yüksek olanının ödeneceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.