Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vekil Adresi”
- Uyuşmazlık: Davacı vekiline yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve davanın işlemden kaldırılması sonucu açılmamış sayılmasının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin yeni adres bildirimine rağmen, mahkemece sonraki tebligatların bu adrese yapılmayıp eski adreslere yapılması ve buna rağmen davanın işlemden kaldırılıp açılmamış sayılmasına karar verilmesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine ve hukuki dinlenilme hakkına aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların adreslerinin dava dilekçesinde eksik bildirilmesi nedeniyle, HMK 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların TC kimlik numaralarının bildirilmiş ve davacı vekilinin adresleri bilmediğini beyan etmiş olması, HMK 119/2’nin uygulanmasını engellediğinden, mahkemenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre adres araştırması yapması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekiline duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve buna bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın, hukuki dinlenilme hakkının sağlanması için, davacı vekilinin dava dilekçesinde bildirdiği en son adrese yapılması gerektiği, UYAP sistemindeki aksaklıkların bu hakkın önüne geçemeyeceği ve davacı vekilliğinin duruşma gününden usulüne uygun olarak haberdar edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde usulsüz tebligat nedeniyle zarara uğrayan davacının, icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışlarından dolayı ... Bakanlığı'na karşı açtığı tazminat davasında Bakanlığın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı davranılması, muhatap adına tebligat yapılan kişilerin kimliklerinin araştırılmaması ve usulsüz tebligata rağmen takibin kesinleştirilmesi gibi icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışları nedeniyle davacının zarara uğradığı değerlendirilerek ... Bakanlığı'nın sorumluluğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat kapsamına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekille takip edilen davada, dava dilekçesinde bir kısım davacıların adreslerinin yer almaması nedeniyle, HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekille takip edilen davada, dava dilekçesi ekindeki vekaletnamelerde davacıların adreslerinin bulunmasının, HMK’nın 119/1-b maddesindeki adres bildirme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve usuli eksiklik olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idare vekiline yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı süresinde istinaf başvurusunda bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca, davalı idare vekilinin adreste bulunmama sebebinin tebligat mazbatasına yazılmamasının tebligatı usulsüz kıldığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için mahkemece yazılan talimatın akabinde, tanıkların adreslerinde bulunamamaları nedeniyle talimatın bila ikmal iade edilmesi üzerine mahkemece davalı vekiline tanık adreslerini bildirmesi için verilen kesin süre içerisinde adreslerin bildirilmemesi nedeniyle davalı tanıklarının dinlenilmeden karar verilmesi üzerine davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 240. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkemece verilen kesin süre içerisinde tarafın tanıklarının adreslerini bildirmemesi halinde bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılacağı hükmü ve davalının kendisine tanıklarının adreslerini bildirmesi için verilen kesin süreye rağmen bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için çıkarılan davetiyelerin tebliğ edilememesi üzerine mahkemece verilen kesin süre içinde tanık adreslerinin bildirilmemesi nedeniyle davalı tanıkları dinlenilmeden verilen kararda, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekiline, tanıklarının dinlenilmesi amacıyla tanık adreslerinin bildirilmesi için usul kurallarına ve kanuna uygun şekilde kesin süre verilmesine rağmen, davalı vekilinin bu süre içerisinde tanık adreslerini bildirmemesi nedeniyle davalı tarafın tanık deliline dayanmaktan vazgeçtiği kabul edilerek, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için çıkarılan davetiyelerin tebliğ edilememesi üzerine mahkemece davalı vekiline tanık adreslerinin bildirilmesi için kesin süre verilmesine rağmen bildirilmemesi nedeniyle davalı tanıkları dinlenilmeden verilen kararda, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın tanıkların dinlenmesi ile ilgili hükümleri ve kesin süre kavramı değerlendirilerek, davalı vekiline tanık adreslerinin bildirilmesi için usulüne uygun olarak kesin süre verilmiş olması ve bu süre içinde adreslerin bildirilmemesi nedeniyle davalı tarafın tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin adres değişikliğini mahkemeye bildirmemesi nedeniyle yapılan tebligatın geçersiz sayılması ve davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin adres değişikliğini mahkemeye bildirme yükümlülüğünü ihlal etmesi ve tebligat için gerekli masrafın bulunmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi ve HUMK'nın ilgili hükümleri gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın bozma kararına uymasına rağmen, karar başlığında davalı vekilinin adresini yazmamasının hükmün bozulması için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin Yargıtay'ın bozma ilamındaki eksiklikleri gidermesine rağmen, davalı vekilinin adresini hüküm başlığına yazmaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 359/1-a/b maddesine aykırılık oluşturduğu ve bozmaya uyulması zorunluluğu bulunduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.