Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Velayet Görevinin Yerine Getirilmemesi”
- Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasından kısa bir süre sonra açılan velayetin değiştirilmesi davasında, çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetin anneye verilmesinin hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, anne ile kurduğu bağ, annenin sosyal ve ekonomik durumu, babanın çocuğa yeterince bakım sağlayamaması ve çocuğun üstün yararı gözetilerek yerel mahkemenin velayeti anneye verme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cezaevinde çıkan yangında iki tutuklu/hükümlünün ölümünden sorumlu tutulan infaz koruma başmemurunun eyleminin olası kastla işlenmiş ihmali davranışla öldürme suçunu mu yoksa bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölenlerin yangın çıkarma tehdidini ciddiye almamasının ve yangına müdahale etmemesinin mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğu, ancak ölenleri öldürme amacıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı ve ölenlerin yangını söndürecekleri beklentisiyle hareket ettiği gözetilerek, eyleminin bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu oluşturduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun biyolojik babası olduğunu yargılama sırasında öğrenen babanın, evlat edinmede rızasının aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Biyolojik babanın, çocuğa karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediği ve çocuğun üstün yararının evlat edinilmesinde daha ağır bastığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulün ölümüne sebebiyet veren eyleminin nitelikli kasten öldürme suçuna iştirak mi yoksa ihmali davranışla kasten öldürme suçu mu oluşturduğu ve iştirak olarak kabul edilmesi halinde bunun müşterek faillik mi yoksa yardım etme mi niteliğinde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hırsızlık maksadıyla geldikleri yerde maktul tarafından fark edilmeleri üzerine diğer sanığın aracı maktulün üzerine sürmesi ve maktulün araç altında kalarak ölmesi neticesinde oluşan olayda, sanığın diğer sanığa manevi yardımda bulunarak nitelikli kasten öldürme suçuna iştirak ettiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, eksik araştırma nedeniyle bozulmasına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine, Yargıtay’ın hangi hususları gözeterek karar vereceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun 15 yaş altı olması ve sanığın mağdurun dedesi olması nedeniyle mağdur ile yasal temsilcisi arasında menfaat çatışması bulunduğu, bu nedenle mağdura kayyım atanması ve 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılımının sağlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve dosya, mağdureye kayyım atanması ve ilgililere tebligat yapılması için yerel mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, velayeti anneye verilen çocuk için talep edilen iştirak nafakasına ek olarak, çocuğun öğrenim giderleri için ayrıca bir ödeme hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 26/1. maddesi uyarınca hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, davalı annenin yalnızca aylık iştirak nafakası talep ettiği, mahkemenin ise talebin dışında çocuğun eğitim giderleri için ek bir ödeme belirlemesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denize giren çocuklarını gözetimsiz bırakan sanıkların eylemlerinde bilinçli taksir olup olmadığı ve TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, çocukları yüzme bilse de dalgalı ve ıssız bir denizde yarım saat gözetimsiz bırakarak boğulmalarına sebebiyet vermelerinde, ölüm sonucunu öngördükleri halde güvenerek hareket ettikleri ve bu nedenle bilinçli taksirle hareket ettikleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın yeni doğan bebeğini çöp konteynerine bırakmasının nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü yoksa neticesi sebebiyle ağırlaşmış terk suçu mu oluşturduğu ve teşebbüsün ihmali hareketle işlenip işlenemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, bebeğini soğuk kış gününde, göbek kordonunu kesmeden ve soğuktan korunması için herhangi bir tedbir almadan çöp konteynerine bırakması eyleminin, bebeğin ölümüne kesin gözüyle bakılacak şekilde gerçekleştirildiği, terk kastı ile değil öldürme kastı ile hareket edildiği ve bu eylemin icrai bir hareket olduğu gözetilerek, nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, mağdurun velisi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma haklarının ihlal edilip edilmediği noktasında direnme kararının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun velisi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 6284 sayılı Kanun ve CMK uyarınca davaya katılma ve kanun yollarına başvurma hakları bulunduğu, bu hakların kullanılabilmesi için kendilerine kararların tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının ilgililere tebliği için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, eksik araştırma nedeniyle bozulmasına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine, direnme kararının yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin kısıtlı olması, 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunması ve mağdureye CMK uyarınca vekil atanması zorunluluğu gözetilerek, ilgililere tebligat yapılarak haklarını kullanmalarının sağlanması amacıyla dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın yeni doğan bebeğini terk etmesi sonucu bebeğin ölümüne sebebiyet vermesi eyleminin olası kastla öldürme mü, ihmali davranışla kasten öldürme mi yoksa terk suçu mu olduğuna ilişkin hukuki nitelendirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bebeği doğum sonrası göbek bağını bağlamadan patika yol kenarındaki çalılıklara çıplak bir şekilde bırakması, bebeğin ölümünün muhakkak olmayıp muhtemel olması, sanığın bu muhtemel neticeyi kabullenerek hareket etmesi ve bebeği ölüme terk etme kastının olmadığının anlaşılması nedeniyle eylemin TCK'nın 82/1-d-e maddesi kapsamında olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, ön inceleme duruşması yapılmadan tensip tutanağı ile delillerini sunması için süre verilip verilemeyeceği ve cevap dilekçesinde delil bildirmeyen davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için süre verilmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 137. ve 140. maddelerine göre ön inceleme aşamasında yapılması gereken usul işlemlerinin yerine getirilmemesi, ön inceleme duruşmasının usulüne uygun yapılmadan tahkikat aşamasına geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesi ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesi nedeniyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.