Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vergi Denetim Tutanağı”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının davalı işyerinde çalıştığına dair ispat yükünün nasıl yerine getirileceği ve mahkemenin hangi delilleri dikkate alması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzeni ile ilgili olması ve sosyal güvenlik hakkının korunması gerekliliği gözetilerek, davacının çalıştığı iddiasına karşı sunulan vergi denetim tutanağının aksini ispat için davacı tarafından ileri sürülen hususların mahkemece yeterince araştırılmadığı, çelişkili tanık beyanlarının giderilmediği ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile direnme kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ödediği primlere dayanarak 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık için gerçek bir çalışmanın gerekliliği, davacının böyle bir çalışmasının bulunmadığı ve davalı Kurumun denetim görevlilerinin düzenlediği tutanakların aksi kanıtlanamadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu görevlilerinin süresinde vergi ihbarnamesi düzenlemeyerek özel usulsüzlük vergisi ile diğer vergilerin zamanaşımına uğraması sebebiyle meydana gelen Hazine zararının, davalı kamu görevlilerinden rücuen tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararına rağmen, davalı kamu görevlileri tarafından zamanında yeniden usulüne uygun şekilde ihbarnamelerin düzenlenmemesi ve daha geç bir tarihte düzenlenen ihbarnamelerin de ilgili şirkete tebliğ edilememesi nedeniyle vergi alacaklarının zamanaşımına uğramasında davalıların kusurlu olup olmadıklarının tespiti için eksik inceleme yapıldığı ve çelişkili raporlar arasında değerlendirme yapılmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı sahte fatura kullanma suçunun sübutu için yeterli araştırmanın yapılıp yapılmadığı ve 2007 yılındaki eylemlerinin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu faturaları düzenleyen firmaların sahte fatura düzenlemekten yargılanıp yargılanmadığının araştırılmamış olması ve 2007 yılındaki faturaların bir veya birden fazla KDV beyannamesinde kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmemesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, 2007 yılına ait mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yetkilisi tarafından imzalandığı iddia edilen mutabakat belgesine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, mutabakatı imzalayan kişinin yetkili olup olmadığı ve davalı şirketin ödeme yaptığını iddia ettiği hususun değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mutabakat belgesini imzalayan kişinin, davalı şirketin bağlı olduğu holding bünyesinde mali işler şefi olarak çalıştığı, ticari vekil olarak atandığı, muhasebe, alacak ve borç işlemlerinden sorumlu olduğu ve işinin niteliği ile vekaletname kapsamına göre mutabakat metnini imzalamaya yetkili olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu alacağın dayanağı olan mutabakat belgesini imzalayan kişinin, davalı şirketi temsil yetkisi bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname ve görevlendirme yazısı kapsamında, mutabakat belgesini imzalayan kişinin davalı şirket adına hareket etmeye yetkili bir ticari vekil olduğunun tespit edilmesi ve davalının mutabakat tarihinden sonraki ödemelerini ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, miras, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil istediği davada, zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların zilyetliğe konu olup olmadığı, davacıların zilyetliğinin ne zamandan beri devam ettiği, meradan açılıp açılmadığı gibi hususlarda yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, bozma kararında belirtilen hususlara uyulmadığı ve hava fotoğrafları gibi delillerin incelenmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespitinde, 5846 sayılı Kanun'un suç tarihinde ve hüküm tarihinde yürürlükte olan ilgili maddelerinin hangilerinin karşılaştırılması gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından işlenen fiilin suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, hüküm tarihinde yürürlükte olan 81/4. maddesiyle değerlendirilmesi ve lehe olan kanun tespitinde 81/13 ve 71/1. maddelerinin karşılaştırılmaması isabetsiz görülerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde 2003 ve 2004 yıllarında sigortalı olarak çalıştığının tespiti talebi üzerine, yerel mahkemenin telefon kayıtlarını yeterli delil sayarak hizmet tespitine karar vermesine karşın, Yargıtay'ın eksik inceleme gerekçesiyle kararı bozması üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında fiili çalışmanın varlığının tespiti için, işverenin beyanlarının yeterli olmadığı ve telefon kayıtları gibi tek başına kesin kanıt oluşturmayan deliller dışında, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'na göre gerekli belgelerin ve yetki kayıtlarının, iş takipçiliği yaptığı şirketlerin yetkililerinin tanıklıklarının ve varsa denetim tutanaklarının incelenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan verilen hükümde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve katılan vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kurumlar vergisi beyannamesinin yıllık olarak düzenlenip tek seferde vergi dairesine verilmesi ve sanığın kullandığı sahte faturaların tamamının 2010 yılına ait olup tek bir beyannameye konu edilerek kullanılması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı, ancak sanık hakkında mahkûmiyet kararı verildiği hâlde katılan vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, Özel Daire kararının kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.