Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vergi Yoklama Fişi”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından sigorta girişi yapılan dahili davalının, davacı iş yerinde fiilen çalışıp çalışmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi memuru tarafından yapılan denetimde davacının dahili davalının çalıştığını beyan etmesi ve bu beyanın resmi belge niteliğindeki vergi yoklama fişine geçirilmiş olması, aksinin ispatı için tanık beyanlarının yeterli olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın iptaline ve yersiz ödeme iddiası ile borç çıkarılmasına yönelik Kurum işleminin iptali ve sigortalığın tespiti ile yaşlılık aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkin davada, davacının kendi nam ve hesabına faaliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda yapılması gereken araştırmanın kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi nam ve hesabına çalışıp çalışmadığının tespiti için vergi yoklama fişleri, trafik cezaları, oda ve sicil kayıtları, prim ödemeleri gibi tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iptal edilen sigorta primlerinin gerçek bir çalışmaya dayanıp dayanmadığı ve mahkemenin yaptığı araştırmanın yeterliliği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığını iddia ettiği adres, tanık beyanları ve resmi kayıtlar arasında çelişki bulunduğu, davalı işverenin sahte sigortalılık işlemlerinde bulunduğuna dair rapor olması ve işverenin beyanları arasında çelişkiler bulunması sebebiyle, eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigorta şirketi tarafından, işyerinde meydana geldiği iddia edilen hırsızlık olayı sonucu oluşan zararın tazmini istemine ilişkin davada, Yargıtay’ın ilk bozma ilamında yetersiz bulunan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma kararında bilirkişi raporunun yetersiz bulunması ve yapılması gereken incelemelerin belirtilmesinin davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, ancak mahkemenin bozma kararına uyarak bu eksiklikleri gidermesi ve davacının da zararını ispatlaması nedeniyle, ilk bozma öncesi düzenlenen ve yetersiz bulunan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışında yaşayan davalı adına kayıtlı ticari takside çalışan davacının, iş sözleşmesine mi yoksa kira sözleşmesine mi tabi olduğu ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yurtdışında yaşaması, davacı üzerindeki denetim ve gözetiminin olmaması, davacıya ticari taksi ile ilgili resmî işlemleri yapmak üzere vekaletname verilmiş olması, yoklama fişinin ve sigortalılık kaydının tek başına iş sözleşmesi varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı ve davacının aracı kiraladığına dair belge imzalamış olması gibi hususlar değerlendirilerek davacı ile davalı arasında iş ilişkisi değil, kira ilişkisi olduğu ve iş mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiş, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya yapılan mal teslimlerine ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşyerinin davalıya ait olduğu ve dava dışı şahsın davalının çalışanı olduğunun anlaşılması üzerine, davalı ya da çalışanlarına mal teslimi yapılıp yapılmadığının tespiti için taraf delillerinin değerlendirilmesi gerekirken, davacının davalı ile akdi ilişkisini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen malüliyet aylığı bağlanması kararından sonra, Kurum'un sahte sigortalılık tespiti nedeniyle prim gün sayısını düşürerek aylık bağlamayı reddetmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen malüliyet aylığı bağlanması kararının konusu ile sahte sigortalılık tespiti nedeniyle prim gün sayısının düşürülerek aylık bağlanmasının reddi işleminin konusu ve sebepleri farklı olduğundan kesin hüküm oluşmadığı, bu nedenle sahte sigortalılık iddiası ve askerlik borçlanmasının aylık bağlama koşullarına etkisinin incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerlerinde 1983-2007 yılları arasında çalıştığını iddia ettiği hizmetlerin tespiti davasında, yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği, resen araştırma ilkesine tabi olduğu ve özel bir ispat yöntemi öngörülmediği, bu nedenle çalışma olgusunun ve sigortalılık süresinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği, mahkemenin ise bu hususları yeterince araştırmadan direnme kararı verdiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, ilk derece mahkemesinde davaya dahil edilen ancak ayrıca husumet yöneltilmeyen işverene karşı ayrıca dava açılıp dosyanın birleştirilmesi gerekliliği ve işyeri devri nedeniyle zorunlu dava arkadaşlığının bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak hüküm mahkemesi sıfatıyla karar verdiği, bu nedenle yeni taraf eklenmesine engel olan 6100 sayılı HMK'nın 357. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, ancak hizmet tespiti davasının kamu düzenini ilgilendirmesi ve verilecek kararın bildirimde bulunan işverenin hak alanını etkileyebileceği gözetilerek, uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına bildirim yapan işverenin davaya dahil edilmesinin gerekli ve mümkün olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı mühür bozma suçunun sabit olup olmadığı ve eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen bozma kararından sonra yapılan yargılamada, duruşma günü hatalı bildirilerek sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ...'e atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçları ile sanık ...'ya atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in, şirket yetkilisi olarak katılanları araç satış vaadiyle aldatarak haksız kazanç sağladığı ve bu eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek beraat kararının bozulmasına, sanık ...'in ise nitelikli dolandırıcılık suçunu inceleme dışı sanık ile fikir birliği içinde işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında işyeri devrinin olup olmadığı ve davacı işçinin işçilik alacaklarından hangi şirketin sorumlu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri devrinin varlığı için sadece işçinin kesintisiz çalışmasının yeterli olmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde belirtilen kriterlerin de değerlendirilmesi gerektiği, özellikle ekonomik birliğin devrinin tespiti için davalı şirketler ve üçüncü kişiler arasındaki sözleşmelerin incelenmesi, işçilerin yeni şirkette işe başlama durumlarının araştırılması gibi hususlarda eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.