Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yüzde Beş Fazla”
- Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretleri ve ücret alacaklarının gecikme zammı konusunda yapılan takdiri indirimin miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla mesai ücretlerinden, hayatın olağan akışına uygun olarak işçinin yılın yaklaşık üçte birinde çalışmadığı karinesi gözetilerek makul oranda indirim yapılması gerektiği, fazla mesai ücretinin ve ücret alacağının gecikme zammının takdiri indirim oranının ise hakkın özüne dokunacak derecede yüksek olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma ücretinin yüzde beş fazlası alacağında yapılan indirim oranının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin yüzde beş fazlası hükmünün dayanağı olan 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un ilgili hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması ve bu iptal kararının kesin hüküm hâlini almamış davalarda da uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basın İş Kanunu'na göre ödenmesi gereken yüzde beşlik fazla ödeme tutarından indirim yapılıp yapılmayacağı ve hangi oranda yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Basın İş Kanunu'ndaki yüzde beşlik fazla ödeme hükmünün gazetecilerin iş güvencesini sağlamayı amaçladığı, ancak bu hükmün kötüye kullanılmasını engellemek adına Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca hakimin hakkaniyete göre indirim yapabileceği ve yerel mahkemenin işçinin kusurunu göz önünde bulundurarak indirim oranını belirlemesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının yüzde beş fazlasına ilişkin talebinin, dayanağı olan yasal hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının kesin hüküm haline gelmemiş davalarda uygulanmasının zorunlu olduğu, usuli kazanılmış hak kuralının Anayasa Mahkemesi iptal kararlarına uygulanmasının istisnai bir durum oluşturduğu ve somut olayda davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının yüzde beş fazlası alacağının dayanağı olan hükmün Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının %5 fazlasının talep edildiği işçilik alacağı davasında, yargılama sırasında anılan %5 fazlalık hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin davaya etkisinin ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının kesin hüküm olmayan derdest davalarda uygulanması gerektiği ve somut norm denetimi yoluyla verilen iptal kararlarının geriye yürüdüğü, bu nedenle davacının %5 fazlalık talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, yargılama devam ederken ücret alacağının %5 fazlası talebinin dayanağı olan 5953 sayılı Kanun hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine, iptal kararının uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, kesinleşmemiş davalarda da uygulanması gerektiği, somut norm denetimi yoluyla verilen iptal kararlarının kesin hüküm dışında geriye yürüdüğü ve usulî kazanılmış hak ilkesinin Anayasa Mahkemesi iptal kararlarına karşı uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Günlük yevmiye ile çalışan özel halk otobüsü şoförünün fazla mesai ücretinin hesabında, ücretin 1,5 katının mı yoksa sadece %50 zamlı kısmının mı esas alınması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sabit günlük yevmiye ile çalışmasının ve fazla mesai yapmasının tespit edilmesi, ücretinin parça başına, yapılan işin tutarına, yüzde usulü veya hasılata bağlı günlük yevmiye şeklinde belirlendiğine dair bir delil bulunmaması ve İş Kanunu'nun ilgili hükümleri gözetilerek fazla mesai ücretinin saat ücretinin 1,5 katı üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin faaliyet konusunun deniz taşıma işi olmadığı gerekçesiyle davacının 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olduğu iddiasıyla açılan fazla mesai ücreti davasında, davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na mı yoksa 4857 sayılı İş Kanunu’na mı tabi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, asli görevi can, mal ve gemi kurtarma olmakla birlikte, Türk Bayraklı gemileriyle faaliyet göstermesi, gemiadamı sayısının beşten fazla olması ve gemilerinin gros tonilatolarının toplamının yüzden fazla olması sebebiyle davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında olduğunun anlaşılması üzerine, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında yüzde beş fazlaya dair istekler yönünden faizin başlangıç tarihi ve uygulanacak indirim oranının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüzde beş fazlaya dair istekler yönünden faizin, davacının talebi de gözetilerek dava tarihinden itibaren işletilmesi ve davanın fesih tarihinden 2 yıldan fazla bir süre sonra açılmış olması nedeniyle indirim oranının %95'ten az olmaması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında tutuklu yargılanan ve müdafi talebinde bulunmayan sanığa müdafi atanmasının zorunlu olup olmadığı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa CMK 150/3 uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve sanığın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve ilk sorgusunda müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise müdafi hakkı kendisine hatırlatıldığı halde talepte bulunmadığı, CMK'nın 101/3. maddesinin ilk tutuklama talebine ilişkin olduğu ve kovuşturma aşamasındaki tutuklu yargılamada müdafi atanmasını zorunlu kılmadığı, zorunlu müdafilik hallerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı ve yorum yoluyla genişletilemeyeceği, sanığın müdafiye erişim hakkının kısıtlanmadığı, TCK 314/2'de belirlenen temel cezanın 5 yıl hapis olduğu ve 3713 sayılı Kanun'un 5. maddesinin ceza artırımına ilişkin olduğu, CMK 150/3'ün ise temel cezayı esas aldığı, kanun koyucunun ceza artırımını öngören nitelikli halleri bu kapsamda değerlendirmediği, ayrıca sanığa talebi halinde baro tarafından ihtiyari müdafi görevlendirmesinin yapılabileceği gözetilerek, Özel Daire'nin sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.