Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yaşamsal Faaliyetlerin Merkezi”
- Uyuşmazlık: Boşanma aşamasındaki eşlerden birinin, satın alınan ancak henüz taşınılmayan bir taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebinin reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların fiilen ayrı yaşamaya başlamadan önceki yaşamsal faaliyetlerinin merkezinin başka bir şehirde olması ve dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanılma amacıyla edinildiğine dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin aile konutu şerhi konulması talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, anne ve babalarının vefatı sonrası, aile konutu şerhi bulunan taşınmazla ilgili açtıkları tapu iptal ve tescil davasında aktif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu şerhi konusunda dava açma hakkı ve hukuki koruma talep hakkının sadece eşlere tanındığı, çocukların bu konuda dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun ispat edilememesi ve yerel mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde, temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi ve haksız tahrik indiriminin alt sınırdan uygulanmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların gece vakti, sokak üzerinde, birlikte ve bıçak kullanarak katılanları hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamaları, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı gözetilerek temel cezanın üst sınırdan belirlenmesinin isabetli olduğu, ayrıca ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirsiz olması, sanıklara yönelen başka bir haksız fiilin tespit edilememesi ve sanıkların da basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmış olmaları değerlendirilerek haksız tahrik indiriminin alt sınırdan uygulanmasının da isabetli olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurun evine kapıyı kırarak girmesinin ardından mağduru darp etmesi eyleminin, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun nitelikli hali olan "cebir kullanarak konuta girme" unsurunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konut dokunulmazlığının ihlali suçunda cebir unsurunun kişilere karşı kullanılması gerektiği, sanığın kapıyı kırarak konuta girmesinin eşyaya yönelik cebir teşkil ettiği ve sonrasında mağdura uyguladığı cebrin ise konuta girmek amacıyla kullanılmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK’nın 119/1-a maddesi kapsamında konut dokunulmazlığının ihlali suçunun silahla işlenmesi halini oluşturup oluşturmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün temyizi için öngörülen yasal süre içerisinde usulüne uygun bir temyiz talebinde bulunmadığı gözetilerek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak yerel mahkemenin hükmüne yönelik temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyeye ait binaya gece vakti hırsızlık amacıyla giren sanığın eyleminin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye gibi resmi kurum binalarının da TCK 116/2 kapsamında işyeri sayıldığı ve sanığın halka açık olmayan saatte binaya rızası dışında girerek hırsızlık yaptığı gözetilerek, Özel Daire'nin bozma kararı kaldırılarak yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların silahlı terör örgütü mensuplarına erzak, yaşam malzemesi ve para temin etme eylemlerinin silahlı terör örgütüne yardım suçunu mu yoksa terörizmin finansmanı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar tarafından terör örgütü mensuplarına sağlanan para ve diğer eşyanın 6415 sayılı Kanun'un 2. maddesinin (c) bendinde tanımlanan "fon" kapsamında olduğu ve bu eylemlerin terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün cezaevi dışında, hastanede bulunduğu sırada cep telefonu kullanması nedeniyle verilen disiplin cezasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 37. maddesinin disiplin cezası uygulanacak eylemlerin "kurumda" işlenmesini şart koştuğu, hastanenin "kurum" kapsamında olmadığı ve 7242 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin hükümlünün eyleminin gerçekleştiği tarihten sonra yürürlüğe girdiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek Özel Daire bozma kararı kaldırılmış ve kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna iştirakinin TCK’nın 37. maddesi kapsamında “müşterek faillik” mi, yoksa TCK’nın 39. maddesi kapsamında “yardım eden” niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi, sırası ve sonrasındaki davranışları, maktulü hareketsiz bırakarak saldırıya açık hale getirmesi ve fail ile birlikte hareket etmesinden, fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurduğu ve kasten öldürme suçuna müşterek fail olarak katıldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışında yaşayan eşlerin Türkiye’deki taşınmazlarının aile konutu sayılıp sayılamayacağı ve aile konutu şerhi konulmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu kavramının unsurları, amacı ve özellikleri ile yerleşim yeri kavramından farklılığı, aile konutunun tekliği ilkesi ve istisnaları değerlendirilerek, yurtdışında yaşayan eşlerin Türkiye’de kullandıkları tek konutun, diğer unsurların da bulunması halinde aile konutu sayılabileceği ve somut olayda tarafların yurtdışında çalışıp Türkiye’de izinlerini geçirdikleri tek konutun aile konutu olduğunun kabulüyle, yerel mahkemenin aile konutu şerhi konulması talebini reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık zabıta memurları hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık zabıta memurlarının seyyar satıcılık yapan katılana müdahale sırasında, katılanın bıçak çekerek tehdit ve hakaretlerde bulunduğuna dair sanık beyanlarının aksinin ispatlanamaması ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararının bu kısım yönünden bozulmasına ilişkin Yargıtay direnme kararına itirazın kabulüne karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.