Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yabancı Ülke İş Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir Türk işçinin işverenine karşı açtığı alacak davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde uygulanacak hukukun Rusya Federasyonu hukuku olarak belirlendiği ve davacının mutad işyerinin de Rusya Federasyonu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketin yurt dışı projelerinde çalıştığı dönemde ödenmeyen işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde uygulanacak hukukun belirlendiği, davacının farklı dönemlerde farklı ülkelerde çalıştığı ve her dönem için uygulanacak hukukun ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiği, bu tespit yapılırken 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca tarafların hukuk seçimi, mutad işyeri hukuku ve daha sıkı ilişkili hukuk ilkelerinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin yurt dışı şantiyesinde çalışan davacı işçinin işçilik alacakları davasında, iş sözleşmesine hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde, uyuşmazlık halinde öncelikle çalışılan ülke mevzuatının, ilgili mevzuatta hüküm bulunmaması halinde ise Türk mevzuatının uygulanacağı yönünde açık bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğu, iş sözleşmesinin genel işlem koşulları niteliğinde olması sebebiyle bu anlaşmanın geçersiz sayılamayacağı ve işverenin sözleşmedeki bilgi verme yükümlülüğüne aykırı davranışının hukuk seçimine etki etmediği gözetilerek, mahkemelerce yurt dışı iş sözleşmesi hükümlerine değer verilmeyerek olaya Türk hukukunun uygulanmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışı projelerinde çalıştığı dönemden kaynaklanan kıdem ve ihbar tazminatı talepleri için, uyuşmazlığa uygulanacak hukukun tespiti ve davacının bu tazminatlara hak kazanıp kazanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin farklı dönemlerde ve farklı ülkelerde çalıştığı ve taraflar arasında bir yurt dışı iş sözleşmesi mevcut olduğu tespit edildiğinden, her dönem için 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca uygulanacak hukukun (hukuk seçimi, mutad işyeri hukuku veya daha sıkı ilişkili hukuk) tespiti ve buna göre tazminat haklarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında, iş sözleşmesine uygulanacak hukukun tespiti, aylık ücretin belirlenmesi ve fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ispatı ile hesaplanması noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde uygulanacak hukukun seçilmiş olması ve davacının mutad işyerinin Irak olması gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının yurt dışı şantiyelerinde çalışan davacı işçinin işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmelerinde bazı dönemler için hukuk seçimi yapıldığı, bazı dönemler için ise hukuk seçiminin bulunmadığı, hukuk seçimi yapılan dönemler için seçilen ülke hukukunun, hukuk seçiminin olmadığı dönemler için ise işçinin işini fiilen yerine getirdiği ülke (mutad işyeri) hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait Irak'taki bir işyerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesindeki hukuk seçimi maddesi gereğince Irak hukukunun mu yoksa Türk hukukunun mu uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesinde, uyuşmazlık halinde Irak hukukunun uygulanacağına dair açık bir hukuk seçimi maddesi bulunduğu, davacının tüm çalışma süresini Irak'ta geçirdiği ve mutad işyerinin Irak olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının yurt dışında bulunan işyerlerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukukun Türk Hukuku mu yoksa yabancı hukuk (Afganistan ve Rusya hukuku) mu olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet akitlerinde uygulanacak hukukun çalışılan ülke hukuku olduğuna dair açık bir hukuk seçimi yapılmış olması ve bu seçimlerin 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi kapsamında geçerli olması gözetilerek, yerel mahkemenin Türk Hukuku'nun uygulanmasına dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışında bulunan işyerlerinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Rusya ve Beyaz Rusya'da geçen iki ayrı çalışma dönemi için, birinci dönemde taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde belirlenen Rusya hukukunun, ikinci dönemde ise hukuk seçimi anlaşması bulunmadığından mutad işyeri hukuku olan Beyaz Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirkete ait yurt dışı projelerinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukukun Türk Hukuku mu yoksa yabancı hukuk (Kazakistan ve Gürcistan hukuku) mu olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında çalıştığı iki dönemde de, sırasıyla Kazakistan ve Gürcistan'da bulunan işyerlerinin mutad işyeri olduğu ve taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesindeki hukuk seçiminin geçerli olduğu gözetilerek, birinci dönem için Kazakistan, ikinci dönem için ise Gürcistan hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının Rusya'daki şantiyelerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmaması nedeniyle Türk Hukuku'nun mı yoksa Rusya Hukuku'nun mu uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş görme edimini fiilen Rusya'da ifa etmesi ve mutad işyerinin Rusya olması, ayrıca daha sıkı ilişkili hukukun da Türk Hukuku olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığa mutad işyeri hukuku olan Rusya Hukuku'nun uygulanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarafları Türk uyruklu işçi ile Türkiye'de işyeri tescili bulunan ve Türk Hukukuna tâbi tüzel kişiliği olan işveren arasında, işverenin üstlendiği yurt dışı işyerlerindeki çalışmalardan doğan işçilik alacaklarına ilişkin uyuşmazlıkta taraflarca seçilen Rusya Hukuku'nun uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde Rusya Hukuku'nun uygulanacağına dair hüküm bulunmasına ve davacının Rusya'daki işyerinde çalışmış olmasına rağmen, iş sözleşmesindeki hukuk seçimine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olması ve taraflarca eylemli olarak Türk Hukuku'nun uygulanması, ayrıca Türk İş Hukuku kurallarının doğrudan uygulanan kurallar olması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.