Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması”
- Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen ve kesinleşmiş boşanma kararına rağmen eşlerin birlikte yaşamaya devam edip çocuk sahibi olmaları halinde, yabancı boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi isteminde bulunan eşin dürüstlük kuralına aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için belirlenmiş bir zamanaşımı süresi bulunmadığı, boşanma davalarının her zaman açılabileceği, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının, kararın kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği, eşlerin birlikte yaşamaları ve çocuk sahibi olmalarının, yabancı boşanma kararının tanınması ve tenfizini isteyen eşin hukuki yararını ve dürüstlük kuralına uygunluğunu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması talebinin hukuki koşulları taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının kesinleştiğine dair gerekli belgelerin sunulmaması, davacının tanıma talebinde hukuki yararının bulunmaması ve tanınması istenen kararın niteliği gereği tenfiz yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suudi Arabistan mahkemesince verilen işçilik alacaklarına ilişkin kararın Türkiye'de tanınması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının kesinleştiğine dair gerekli belgelerin sunulmaması, davacının tanıma talebinde hukuki yararının bulunmaması ve tanınması gereken kararın niteliği itibarıyla tenfiz davası açılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasında, davacının (ölen eşin mirasçısının) yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması ve tenfizini istemekte hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tanınması halinde mirasçılık haklarının etkileneceği, davacının bu hakkı ancak mahkeme kararı ile elde edebileceği ve 5718 sayılı MÖHUK'un 52. maddesindeki "hukuki yararı bulunan herkes" kavramının tanıma davaları için de geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, TTK'nın 1268. maddesinde düzenlenen iki yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi olarak yabancı mahkeme kararının kesinleşme tarihinin mi yoksa bu kararın tenfizine ilişkin kararın kesinleşme tarihinin mi esas alınacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de hüküm ve sonuç doğurabilmesi için tanıma veya tenfiz kararıyla kesinleşmesi gerektiği, bu nedenle sigorta sözleşmesinden doğan taleplerde zamanaşımı süresinin başlangıcının yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin kararın kesinleşme tarihi olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı ülkede açılan vasiyetnamenin Türkiye'de tanınıp tenfiz edilebilmesi için gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin bir işlem niteliğinde olup kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı ve bu nedenle MÖHUK madde 50/1'de aranan tenfiz şartlarını taşımadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararıyla boşanma durumunda, mal rejiminin tasfiyesi davasında zamanaşımının yabancı kararın kesinleşme tarihinden mi yoksa tanıma-tenfiz kararının kesinleşme tarihinden mi başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının maddi hukuk bakımından etkisinin 5718 sayılı MÖHUK'un 59. maddesi uyarınca yabancı kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı ve boşanmanın malî sonuçlarının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararıyla boşanmış eşlerin, boşanmalarına esas yabancı mahkeme kararında tespit edilen kusurlu davranışların, Türkiye'de açılan boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine yönelik davada kesin delil teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının Türk mahkemelerince tanınması halinde, boşanmaya sebep olan olaylara ilişkin kusur durumu kesin delil olarak kabul edilmeli ve boşanmaya esas kararda belirlenen kusur durumu, Türkiye'de açılan nafaka ve tazminat davalarında da gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan nafaka alacağına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasında, yabancı mahkeme kararının tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının kesinleştiğine dair gerekli belgelerin sunulmuş olması, hükmün Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması, kamu düzenine aykırı olmaması ve karşılıklılık şartının sağlanması gözetilerek, ayrıca zamanaşımı ve hukuki yararın bulunması hususunda davalı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilerek, yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemede görülen anlaşmalı boşanma davasında tarafların aynı avukat tarafından temsil edilmesinin Türk kamu düzenine açıkça aykırı olup olmadığı ve bu kararın Türkiye'de tanınıp tenfiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararında, tarafların aynı avukatla temsil edilmesinin, Türk hukuk sistemindeki vekilin taraflara sadakat ve menfaat çatışmasından kaçınma yükümlülüğü ile Tebligat Kanunu'ndaki hasma tebligat yasağı hükümlerine aykırı olmasına rağmen, bu durumun Türk kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturmadığı ve yabancı mahkeme kararının hukuki güvenilirliği zedelemediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da görülen ve davalının haksız kazanç elde etmesi nedeniyle davacı lehine hükmedilen alacak davasına ilişkin kararın Türkiye'de tenfizi talebinin reddi üzerine yapılan temyiz incelemesinde, yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının usulüne uygun tebliğ edildiği, davalının savunma hakkının kısıtlanmadığı, kararın gerekçeli olduğu ve haksız kazanç iadesine ilişkin hükmün Türk hukukunun temel ilkelerine ve kamu düzenine aykırı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.