Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yabancı Unsur”
- Uyuşmazlık: Yabancı dilde düzenlenmiş bir çekle başlatılan icra takibine karşı yapılan kambiyo şikâyetinde, çekin kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığının tespiti için hukukçu bilirkişiden rapor alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin yabancı hukuku resen araştırması gerektiği ve hukuki nitelendirmenin hâkimin görevi olduğu gözetilerek, yabancı dilde düzenlenen çekin kambiyo senedi vasfının belirlenmesi için teknik bilgi gerektiğinden bilirkişiye başvurulabileceği, ancak bilirkişi raporunun hukuki nitelendirme içermemesi ve MÖHUK'a aykırı olmaması gerektiği belirtilerek Özel Daire bozma ilamındaki "takip alacaklısının takip hakkının bulunup bulunmadığı, söz konusu belge çek niteliğinde ise borçlunun sorumluluğunun bulunup bulunmadığı" ifadesinin çıkarılması suretiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde üç dönem fasılalı olarak çalışan davacının, son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Irak Hukuku'nun uygulanması konusunda yapılan hukuk seçiminin geçerliliği ve bu döneme uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde yer alan hukuk seçimine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, davalı işverenin davacıya bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı, dolayısıyla geçerli bir hukuk seçiminin bulunmadığı, ayrıca tarafların eylemli olarak Türk Hukuku'nu uyguladıkları, davacı ve davalı işverenin Türk vatandaşı ve işverenin Türk hukukuna tabi bir tüzel kişi olduğu, dolayısıyla Türk İş Hukuku kurallarının doğrudan uygulanabilir kurallar olduğu gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında farklı dönemlerde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimi hükümlerinin geçerliliği ve uygulanacak hukukun ne olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Umman'daki çalışma dönemlerine ilişkin iş sözleşmelerinde Umman Hukuku'nun uygulanmasına dair geçerli bir hukuk seçiminin bulunduğu, bu dönemlerin aynı zamanda mutad işyeri hukuku kapsamında da değerlendirilebileceği ve bu nedenle ilgili dönemlere ait alacaklar yönünden Umman Hukuku'nun uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştığı dönemlere ait işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimine ilişkin hükümlerin geçerliliği ve uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Rusya ve Umman'da çalıştığı dönemlere ilişkin iş sözleşmelerinde, uyuşmazlıklarda çalışılan ülke hukukunun uygulanacağına dair açık hukuk seçimi kayıtları bulunduğu ve bu dönemlerdeki mutad işyerinin de aynı ülkeler olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca Rusya ve Umman hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı unsur ihtiva eden davalarda Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini iç hukukun yer itibarıyla yetki kuralları tayin ettiği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 41. maddesinde düzenlenen yetki kuralları birlikte değerlendirildiğinde davacının nüfusa kayıtlı olduğu yer mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek uyuşmazlığın Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında fasılalı olarak çalışan davacının, belirli bir dönemdeki işçilik alacakları davasında, tarafların iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapıp yapmadıkları ve hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının 06.06.2013-08.05.2015 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Rusya hukukunun uygulanacağına dair geçerli bir hukuk seçimi yaptıkları, bu dönemin aynı zamanda davacının mutad işyeri dönemi olduğu ve bu nedenle işçilik alacakları yönünden Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin Türk hukukunu uygulayarak verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketin yurt dışı projelerinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararında, Özel Daire bozma kararındaki çalışma süresinin hatalı tespitine ilişkin bozma gerekçesine karşı herhangi bir açıklama ve gerekçe yer verilmemesi, Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı HMK'nın 297 ve 359. maddelerine aykırılık oluşturduğundan, direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının Rusya'daki şantiyelerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmaması nedeniyle Türk Hukuku'nun mı yoksa Rusya Hukuku'nun mu uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş görme edimini fiilen Rusya'da ifa etmesi ve mutad işyerinin Rusya olması, ayrıca daha sıkı ilişkili hukukun da Türk Hukuku olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığa mutad işyeri hukuku olan Rusya Hukuku'nun uygulanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan haksız rekabet ve tazminat davasında Türk mahkemelerinin uluslararası yetkisinin bulunup bulunmadığı ve davalı şirketlerden birinin davada sıfatının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın yabancı unsur içermesi nedeniyle MÖHUK hükümleri uyarınca yetki tespiti yapılırken, tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda karakteristik edimin ifa yeri olan Antalya'nın yetkili olduğu, haksız rekabet iddiasında ise haksız fiilin ve zararın meydana geldiği yer yine Antalya olduğundan Türk mahkemelerinin yetkili olduğu, diğer davalı şirketin sıfatı yönünden ise davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ve delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan bir işçi tarafından açılan işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında Gürcistan hukukunun uygulanacağına dair geçerli bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğu ve davacının fiilen çalıştığı yer olan Gürcistan'ın aynı zamanda mutad işyeri sayıldığı gözetilerek, uyuşmazlığın Gürcistan hukukuna göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışı projelerinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı şirketin yurt dışı projelerinde çalıştığı bazı dönemlerde taraflar arasında uygulanacak hukuku belirleyen sözleşme hükmü bulunurken, bazı dönemlerde bu yönde bir hüküm bulunmadığı, bu durumda taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunan dönemler için sözleşmeyle seçilen hukukun, bulunmayan dönemler için ise mutad işyeri hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurt dışında çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa uygulanacak hukukun Türk hukuku mu yoksa yabancı hukuk mu olduğu hususunda yaşanan anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tüm hizmet süresi boyunca davalının Kazakistan'daki şantiyesinde çalıştığı ve iş görme edimini fiilen bu ülkede yerine getirdiği, dolayısıyla mutad işyerinin Kazakistan olduğu ve taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunmadığından, 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca uyuşmazlığa Kazakistan hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.