Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yaptırım Değişikliği”
- Uyuşmazlık: Tazyik hapsi infazı sırasında açık cezaevinden firar eden sanığın eyleminin TCK m. 292'de düzenlenen "hükümlü veya tutuklunun kaçması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tazyik hapsi infaz edilenlerin 5275 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatta "hükümlü" olarak kabul edilmesi, TCK m. 292'nin kanun koyucu tarafından devletin adli yargı fonksiyonlarını ve ceza infaz sisteminin etkinliğini sağlamak amacıyla düzenlenmesi ve "bir suçtan dolayı" ibaresinin madde metninden çıkarılması gözetilerek, sanığın "hükümlü" statüsünde olduğu ve eyleminin TCK m. 292'deki suçu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına dair verilen direnme kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ceza mahkemesince verilen hükümde kanun yolu bildiriminde yer alan temyiz süresi ve başlangıcıyla ilgili hatanın, eski hale getirme sebebi sayılıp sayılmayacağı ve sanık müdafiinin temyizinin süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'ndaki suçlara ilişkin kanun yollarının karmaşık yapısı ve avukatların dahi yanılgıya düşebilecek olması, hükmün tefhiminden itibaren işlemesi gereken temyiz süresinin, mahkemece tebliğden itibaren işleyeceği şeklinde yapılan yanıltıcı kanun yolu bildiriminin sanık müdafii için hak kaybına yol açabileceği gözetilerek Özel Daire'nin, sanık müdafiinin temyiz istemini süresinde kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra İflas Kanunu'nun 338. maddesi kapsamında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz üzerine bozma kararı verilip, yerel mahkemenin direnmesi üzerine, usulüne uygun tebligat yapılmadan direnme kararı verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararından sonra sanığa duruşma günü ve bozma kararını tebliğ etmeden, sadece müdafiine tebligat yaparak sanığın yokluğunda direnme kararı vermesi, İİK'nın 353/2. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'nun 326/1. maddesine aykırı olduğu ve savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik direnme kararının, sanığa bozma ilamı ve duruşma günü tebliğ edilmeden verilmesinin savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 353/2. maddesi uyarınca Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun ilgili hükümleri de gözetildiğinde, bozma kararından sonra sanığa bozma ilamı ve duruşma gününün tebliğ edilmemesi, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun on altıncı babında yer alan takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ceza muhakemesinin, CMK’da düzenlenen ceza muhakemesinden farklı usul ve amaçlara sahip olması, İİK’nın 354. maddesinde davanın ve cezanın düşmesine ilişkin özel bir düzenlemenin bulunması, uzlaştırma kurumunun kural olarak soruşturma aşamasında uygulanması gerekirken, icra ceza muhakemesinde soruşturma aşamasının bulunmaması ve kanun koyucunun dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından uzlaştırma kurumunun uygulanmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir düzenlemeye CMK ve İİK'da yer vermemiş olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek suçundan verilen şikâyet hakkının düşürülmesine ilişkin hükmün, sanıklara bozma kararı ve duruşma günü tebliğ edilmeden verilmesinin savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen suçlar bakımından özel bir muhakeme usulü öngörülmüş olsa da, sanıkların savunma haklarının kısıtlanmaması adına bozma kararının ve yeni duruşma tarihinin kendilerine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, bu tebligat yapılmadan verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması halinde, icra ceza mahkemesinin bunu re'sen dikkate alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda alacaklının şikayet hakkının doğması için icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra ceza mahkemelerinin şikayetin usulüne uygun olup olmadığını denetlemek zorunda olduğu ve bu kapsamda ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü re'sen göz önünde bulundurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına yapılan temyiz üzerine Yargıtay'ın bozma ilamına direnilmesi üzerine, direnme kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ceza mahkemelerinde de uygulanması gereken CMK 216/3 hükmü uyarınca, sanık duruşmada hazır bulunduğunda son söz hakkının mutlak olarak sanığa verilmesi gerektiği, bu hakkın kısıtlanmasının savunma hakkının ihlali anlamına geldiği ve bu nedenle direnme kararına konu hükümlerin bozulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun davacı eczanenin sözleşmesini feshetmesine ilişkin kurum işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 2009 yılı protokol hükümlerine göre sözleşme fesih yaptırımı öngörülmesine rağmen, 2012 yılı ve sonrası protokollerde bu hükümlerin kaldırılması veya yaptırımın uyarıya dönüştürülmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin sözleşme feshini onayan kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk etme suçundan sanık şirket yetkilileri yerine tüzel kişilik hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesi ve eklerinden sanık şirket yetkililerinin kimliklerinin anlaşılabilmesi ve İİK m. 345 uyarınca limited şirket yetkililerinin de ticareti usulüne aykırı terk etme suçunun faili olabileceği, ayrıca ticareti terk suçunun oluşabilmesi için fiili terk eyleminin tespiti amacıyla zabıta araştırması ve vergi mükellefiyet durumunun araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçundan sanık şirket yetkilileri yerine şirketler hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketlerin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesinde sanık olarak şirketler gösterilse de ek belgelerden şirket yetkililerinin kimliği anlaşılabildiğinden ve İİK m. 345 uyarınca tüzel kişi adına fiili gerçekleştiren şirket yetkilileri hakkında hüküm kurulması gerektiğinden, ayrıca ticareti terk suçunun oluşması için fiili terk eyleminin tespiti amacıyla zabıta araştırması yaptırılması ve vergi mükellefiyetinin devam edip etmediğinin araştırılması gerekirken eksik incelemeyle beraat kararı verildiğinden, yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticareti terk suçundan açılan davada, sanık olarak şirket gösterilip, temsilcisinin dilekçe eklerinden tespit edilebilmesi durumunda temsilci hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketin fiilen ticareti terk edip etmediğinin araştırılıp araştırılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Ticareti terk suçunun failinin, şirket yetkilisi gerçek kişi olması, şikayet dilekçesinde sanığın ismi bulunmasa da eklerden ve diğer dosya kapsamından kimliğinin tespit edilebilmesi ve şirketin fiilen ticareti terk ettiğinin tespiti için gerekli araştırmaların yapılmamış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.