Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargı Görevi Yapanları Etkileme”
- Uyuşmazlık: Sanığın işlediği fiillerin TCK m.277'de tanımlanan yargı görevi yapanları etkileme suçunu oluşturup oluşturmadığı, suç tarihinden sonra yapılan yasa değişikliğinin sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı ve 2005 yılındaki fiil bakımından dava zamanaşımının dolup dolmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin suçun kanuni tanımına uyduğu, suç tarihinden sonra yapılan yasa değişikliğinin sanık lehine uygulanması gerektiği, 2005 yılındaki eylem bakımından ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı kısmen bozulmuş ve bu eylem yönünden davanın düşmesine, diğer eylemler yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yargı görevi yapan kişiye karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa tehdit suçunu mu, yoksa yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, bir cinayet davasında maktulün kardeşinin müdafiliğini yapan avukata, dosyayı takip etmesi halinde kendisine ve ailesine zarar vereceğini söyleyerek tehdit etmesi ve bu nedenle avukatın görevden çekilmesi sonucu oluşan eylemin, avukatın yargı görevi yapan sıfatıyla görevini yapmasını engellemek amacıyla gerçekleştirildiği, bu nedenle de TCK'nın 265/2. maddesinde düzenlenen yargı görevi yapan kişilere karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın hakime noterden ihtarname çekme eyleminin TCK 277/1'deki yargı görevlisini etkilemeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, daire bozma kararına uymayıp yeni bir gerekçe ile hüküm kurması ve bu hususların daire denetiminden geçmemiş olması nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi için Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilanen tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve dava zamanaşımının dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa gerekçeli kararın tebliği için gerekli yasal işlemlerin tam olarak yerine getirilmemesi ve özellikle resmî kurumlardan adres araştırması yapılmadan ilanen tebliğe karar verilmesi nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu, bu nedenle sanık müdafisinin temyizinin süresinde olduğu ve ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile denetim süresi içerisinde işlenen yeni suç nedeniyle mahkumiyet kararının kesinleştiği tarih arasında geçen sürenin de hesaba katılmasıyla dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasında, Yargıtay üyesi olması sebebiyle özel soruşturma usullerine tabi olup olmadığı ve suçüstü hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mütemadi suç olan silahlı terör örgütüne üyeliği suçunun, örgütten ayrılmadığı sürece devam ettiği ve yakalandığı anda suçüstü halinin mevcut olduğu, ayrıca CMK 161/8 hükmü gereğince Yargıtay üyelerine tanınan özel soruşturma usullerinin TCK m. 314'te düzenlenen suçlar bakımından uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Lehe yalan tanıklık yapan sanıklar hakkında, daha sonra gerçeği söylemeleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalan tanıklık suçunda korunan hukuki değerin maddi gerçek olduğu, bu nedenle lehe tanıklığın da gerçeğe aykırılığının yalan tanıklık suçu oluşturacağı, sanıkların yalan tanıklıkları nedeniyle henüz bir hak kısıtlaması veya yoksunluğuna dair karar veya hüküm verilmeden önce gerçeği söylemeleri gözetilerek TCK'nın 274/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, çeşitli kişilere gönderdiği mektuplarla kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, iftira ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı mektupları yazıp gönderdiği sabit olsa da, hakaret ve iftira suçlarının unsurlarının oluşmadığı, diğer mektupların sanık tarafından gönderildiğine dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan katılanların ve zarar görenin şikayetçi olma haklarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, izinli Nevruz kutlamasında düzenleme kurulu başkanı olarak bulunmaması ve alanda terör örgütü propagandası içeren materyallerin sergilenmesi nedeniyle 2911 sayılı Kanun'a muhalefet ve terör örgütü propagandası yapma suçlarından cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenleme kurulu başkanı olarak toplantıda bulunmaması nedeniyle 2911 sayılı Kanun'a muhalefet suçunun unsurlarının oluştuğu, ancak alanda sergilenen materyallerin terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini övme veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik etme niteliğinde olmadığından terör örgütü propagandası yapma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bir bölümü onanmış, bir bölümü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın duruşma salonunda attığı sloganın silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakkında mahkûmiyet kararı verildiği duruşmada attığı “Biji Serok Apo” sloganının, içeriği, açıklandığı ortam ve muhataplarındaki etkisi gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, 3713 sayılı Kanun'un 7/2. maddesinde tanımlanan suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın duruşma salonundan çıkarılırken attığı sloganın, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşma salonundan çıkarılırken “Biji Kürdistan, biji serok Apo” şeklinde attığı sloganın, içeriği ve açıklandığı ortam/muhataplarındaki etkisi gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların duruşma salonunda attıkları sloganların terör örgütü propagandası suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların duruşma salonunda attıkları "Biji Serok Apo" sloganının, içeriği ve açıklandığı ortam gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle terör örgütü propagandası suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.