Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargı Harcı”
- Uyuşmazlık: Hazine tarafından açılan kayyım atanması davasında yargı harcı ödenmesi gerekip gerekmediği ve kayyım atanmasına ilişkin araştırmanın yeterliliği uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin 3561 sayılı Kanun kapsamında açtığı kayyım atanması davalarında yargı harcından muaf olmadığı, ayrıca mahkemenin kayyım atanmasına ilişkin yaptığı araştırmanın yetersiz olduğu ve tapu maliklerinin tespiti için daha detaylı inceleme yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine vekilinin 3561 Sayılı Kanun uyarınca açtığı kayyım atanması davasında yargı harcının ödenip ödenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 Sayılı Kanun'da kayyımlıkla ilgili işlemlerin vergi, resim ve harç gibi mali yükümlülüklerden muaf olduğuna dair genel bir hüküm bulunsa da yargı harcından muafiyete ilişkin açık bir düzenleme olmadığı ve Anayasa'nın 73. maddesi gereğince vergi, resim, harç gibi mali yükümlülüklerin kanunla konulup kaldırılabileceği gözetilerek, Hazine'nin de yargı harcı ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu yargı harcı alacağına ilişkin şikayetin reddine dair verilen direnme kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararına konu yargı harcı alacağının, İcra ve İflas Kanunu'nun 363. maddesinde belirtilen temyiz sınırının altında kalması ve 4949 sayılı Kanun'un Ek Madde 1'indeki hükümler gözetilerek direnme kararının kesin olduğu ve temyiz edilemeyeceğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine tarafından 3561 Sayılı Kanun uyarınca açılan kayyım atanması davasında yargı harcının ödenip ödenmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 Sayılı Kanun'da kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç gibi mali yükümlülüklerden muaf olduğu düzenlense de, bu hükmün yargı harçlarını kapsayacak şekilde açık bir düzenleme içermemesi ve Anayasa'nın 73. maddesi gereğince vergi, resim, harç gibi mali yükümlülüklerin kanunla konulması ilkesi gözetilerek, Hazine'nin de yargı harcı ödemekle yükümlü olduğuna ve harç yatırılmadan yargılamaya devam edilerek davanın reddine karar verilmesinin usulüne uygun olmadığına karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3561 Sayılı Kanun uyarınca hazine vekilinin açtığı kayyım atanması davasında yargı harcı ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 Sayılı Kanun’da kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesna olduğu hükmü bulunsa da, bu hükmün yargı harçlarını kapsamadığı, yargı harcından muafiyet için açık bir düzenleme gerektiği ve Anayasa’nın 73. maddesi gereğince mali yükümlülüklerin kanunla konulabileceği gözetilerek, mahkemece başvurma harcı ve peşin maktu harç ödenmeden yargılamaya devam edilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız işgal tazminatı davasında, davacı kayyım tarafından yargı harçlarının ödenmemesi nedeniyle davanın reddine ilişkin direnme kararının temyiz edilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kayyımın 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun uyarınca yargı harçlarından muaf olmadığı ve dava açılırken başvurma harcı ile peşin nispi karar ve ilam harcını yatırmadığı gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kayyım sıfatıyla dava açan davacının yargı harcından muaf olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 sayılı Kanun'un kayyımlıkla ilgili işlemleri her türlü harçtan muaf tuttuğu hükmünün yargı harçlarını kapsamadığı ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda da kayyımların yargı harcından muafiyetine ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı gözetilerek, davacı kayyıma harçların ödenmesi için süre verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3561 Sayılı Kanuna göre açılan kayyım atanması davasında temyiz eden taraftan yargı harcı alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 Sayılı Kanun'un 2/4. maddesindeki harç istisnasının yargı harçlarını kapsamadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik içtihatları gözetilerek temyiz eden taraftan noksan harcın tahsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle dosyanın iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vakfın, yerel mahkemenin direnme kararını temyiz ederken gerekli harçları yatırıp yatırmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 9/1-(c) bendindeki harç istisnasının yargı harçlarını kapsamadığı, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/(j) bendindeki istisnanın da davalı vakfı kapsamadığı ve HUMK 434/3 gereği temyiz harçlarının yatırılması gerektiği gözetilerek, harçların yatırılması için davalıya süre verilmesi amacıyla dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşkın yapı nedeniyle açılan elatmanın önlenmesi davasına karşı, davalılar tarafından savunma yoluyla talep edilen irtifak hakkı tesisi talebinin kabulü üzerine, bu talebe ilişkin yargı harcının ödenip ödenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşkın yapı nedeniyle irtifak hakkı tesisi talebinde bulundukları ve bu talebe ilişkin yargı harcını cevap dilekçelerine ekledikleri ve süresinde ödedikleri anlaşıldığından yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak Özel Daire bozma ilamında işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarını incelemediği için dosya esas inceleme yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.