Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargısal Denetim”
- Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, Cumhuriyet başsavcısı tarafından iddianame düzenlenmesi için iade edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak düzenlenen iddianamenin hukuki değerinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'da suç soruşturması ve sonucunda iddianame veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verme yetkisinin Cumhuriyet savcılarına ait olduğu, Cumhuriyet başsavcılarının ise idari gözetim ve denetim yetkisi olsa da bunun ceza muhakemesi işlemlerine müdahale anlamına gelmediği, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı kararının hukuken geçerli olduğu ve başsavcının iade yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin kanun yararına bozma isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarının kesinliği ilkesi gereğince, YSK üyelerinin seçimlere ilişkin karar ve işlemlerinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 79. maddesi ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un ilgili maddeleri uyarınca YSK kararlarının kesinliği ve başka bir mercie başvurulamayacağı ilkesi gözetilerek, YSK üyelerinin seçimlere ilişkin karar ve işlemlerinden dolayı açılan tazminat davasının reddine dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin bozma ilamına uyularak verilen hükümde gerekçe bulunmaması nedeniyle hükmün temyiz edilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa ve HMK uyarınca her türlü kararın gerekçeli olması zorunluluğu ve mahkemenin bozma kararına uymasına rağmen yeterli ve yargısal denetime elverişli bir gerekçe sunmaması, hangi delillere dayanılarak hüküm verildiğinin ve tarafların kusur durumunun anlaşılamaması sebebiyle bozma ilamına uyularak verilen hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi döneme dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava değerinin istinaf ve temyiz incelemesine ilişkin parasal sınırın altında kalması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf incelemesinden reddin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesiyle getirilen düzenleme uyarınca kadastro öncesi döneme ilişkin tapu iptal ve tescil davalarının miktar ve değerine bakılmaksızın temyiz edilebileceği, bu davaların mülkiyet hakkına doğrudan etki etmesi nedeniyle etkin bir yargısal denetim mekanizması kurulmasının amaçlandığı ve usul hükümlerinin aşırı şekilci bir yorumla uygulanmasının bu mekanizmayı zedeleyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosuna itiraz sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın tapu iptali ve tescili istemiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işlemleri neticesinde taşınmazın davalılar adına tescil edilmesinden sonra açılan tapu iptal ve tescil davasının, kesinleşmiş idari işlemin yargısal denetimi niteliğinde olması ve davacı tarafça idari işlemin iptaline yönelik bir girişimde bulunulmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi davada alınan bilirkişi raporu ve verilen kararın, sonradan açılan ek davaya etkisinin ne olduğu ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada alınan bilirkişi raporunun tümüyle incelenip, itiraz konusu yapıldıktan sonra, tüm yargısal denetim yollarından geçerek kesinleşmesi ve taraflar açısından usulü kazanılmış haklar doğurması halinde kesin delil olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kısmi davada alınan bilirkişi raporu ve verilen kararın, aynı taraflar arasında daha sonra açılan ve kısmi alacağın kalan kısmına ilişkin itirazın iptali davasına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada alınan bilirkişi raporlarının tüm yargısal denetim yollarından geçerek kesinleşmesi ve toplam alacak miktarını ortaya koyması, taraflar yönünden usulü kazanılmış haklar doğurduğu ve bu nedenle kesin delil niteliği taşıdığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kısmi davada alınan bilirkişi raporunun ve verilen kararın, kalan kısım için açılan itirazın iptali davasında kesin delil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada alınan bilirkişi raporunun tümüyle incelenip itiraz konusu yapıldığı, yargısal denetim yollarından geçerek toplam alacak miktarını ortaya koyduğu ve taraflar yönünden usulü kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin kısmi davada tespit edilen olgularla bağlı olduğu ve usulü kazanılmış hakların varlığı karşısında ayrıca taraflar açısından da bağlayıcı hale gelen kısmi davadaki rapor içeriğini ve raporda tespit edilen miktarı hükme esas alması usul ve yasaya uygun bulunarak direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli için açılan kısmi davada, fazlaya ilişkin hak saklı tutularak verilen kararın kesinleşmesinden sonra, bakiye bedelin tahsili için açılan ek davada, ilk davada yapılan bilirkişi incelemesinin tekrar edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada kesinleşen hükme esas alınan bilirkişi raporunun, toplam alacak miktarını ortaya koyacak şekilde tüm yargısal denetim yollarından geçerek kesinleşmesi ve taraflar yönünden usulü kazanılmış haklar doğurması sebebiyle kesin delil niteliği taşıdığı gözetilerek, ek davada yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığına ve ilk dava dosyasındaki raporun esas alınması gerektiğine karar verilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan kısmi dava nedeniyle kesinleşen bilirkişi raporunun, sonradan açılan tam dava için bağlayıcı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada hükme esas alınan ve tüm yargısal denetim yollarından geçerek kesinleşen bilirkişi raporunun, aynı uyuşmazlığa ilişkin sonradan açılan tam davada kesin delil olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada kesinleşen hükme esas alınan ve tüm yargısal denetim yollarından geçerek toplam alacak miktarını ortaya koyan raporun kesin delil niteliği taşıdığı ve taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek, ilk davadaki bilirkişi raporu esas alınarak verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devlet koruması altında olma durumunun tespiti davasında görevli mahkemenin çocuk mahkemesi mi yoksa aile mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin daha önceki görev uyuşmazlığında verdiği kararın Yargıtay'ı bağlayıcı nitelikte olmadığı, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca bu davada çocuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.