Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargıtay'ın İlk Derece Görevi”
- Uyuşmazlık: Yargıtay’ın bozma kararı üzerine dosyanın hangi mahkemede (ilk derece mahkemesi mi yoksa bölge adliye mahkemesi mi) görüleceğine ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkin temyiz incelemesi sonucu verdiği bozma kararı üzerine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerekirken sehven ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve ilk derece mahkemesinin davaya bakması nedeniyle usul hatası yapıldığı gözetilerek ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılarak yeniden hüküm kurulması sonrasında, bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtay tarafından bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Yargıtay bozma kararına uyularak yapılan yargılamanın artık ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi niteliğinde olmayıp hüküm mahkemesi sıfatıyla yapılan bir yargılama olması gözetilerek, bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararı doğrultusunda yargılama yaparak uyuşmazlığı sona erdirecek ve infaza elverişli hüküm kurması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yaparak istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılıp esas hakkında yeniden hüküm kurulduktan sonra, bu kararın Yargıtayca bozulması ve bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda, istinaf başvurusunun esastan reddi kararı verilip verilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden esas hakkında hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve bozma kararına uyan bölge adliye mahkemesinin de hüküm mahkemesi sıfatıyla uyuşmazlığı sona erdirecek ve infaza elverişli hüküm kurması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği manevi tazminat davası reddine ilişkin kararın, miktar itibariyle temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 362. maddesinde belirtilen kırk bin Türk Lirası temyiz kesinlik sınırının, Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlar için de geçerli olduğu, davaya konu manevi tazminat miktarının bu sınırı aşmadığı gözetilerek, davacının temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin davada ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ve davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine, HMK’nın 362. maddesindeki temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara karşı HMK m. 47/1’de temyiz yolu öngörülmekle birlikte, temyiz kesinlik sınırına dair bir düzenleme yer almaması ve bölge adliye mahkemeleri için getirilen kesinlik sınırının Yargıtay daireleri için de uygulanması gerektiği gerekçesiyle, HMK’nın 362. maddesinde belirtilen parasal sınırın esas alınması gerektiği gözetilerek temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının eki niteliğindeki fer'ilere ilişkin Yargıtay bozma kararı sonrasında bölge adliye mahkemesince yapılan yargılamada ayrıca vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, Yargıtay bozma kararı üzerine yaptığı yargılamada, ilk derece mahkemesi gibi hüküm mahkemesi sıfatıyla hareket ettiği ve boşanmanın eki niteliğindeki talepler için ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak hüküm kurmasının ardından, Yargıtay'ın bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Yargıtay’ın bozma kararına uyan Bölge Adliye Mahkemesinin uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek yeni bir hüküm kurması gerekirken, ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılıp esas hakkında yeniden hüküm kurulduktan sonra, bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtayca bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi hâlinde, istinaf başvurusunun esastan reddedilip edilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden esas hakkında hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Özel Daire bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılarak yeniden hüküm kurulması sonucu verilen kararın Yargıtay tarafından bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden hüküm kurulmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Özel Daire bozma kararına uyularak yapılan yargılamanın ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi niteliğinde olmaması gözetilerek, bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesinin uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurması gerekirken hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasından sonra, bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtay tarafından bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilmeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesinin uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurması gerekirken hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yaparak istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği manevi tazminat davası kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlarda da, Bölge Adliye Mahkemesi kararları için öngörülen temyiz kesinlik sınırının uygulanması gerektiği, manevi tazminat talebinin bu sınırı aşmadığı ve HMK m. 362'ye göre temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek, davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaların Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen davalarla birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılama görevinin istisnai olduğu, davaların birleştirilmesinde yasal bir zorunluluk bulunmadığı, sanık sayısının çokluğu, olayların karmaşıklığı ve bağlantı ile iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği gerekçeleriyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararları kaldırılarak davaların ayrı ayrı görülmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.