Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yasa Değişikliğinin Zamanda Uygulanması”
- Uyuşmazlık: Kesinleşen kadastroya karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, davanın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava tarihinden sonra 409. maddede değişiklik yapan 3156 sayılı yasanın geçici maddesi gereğince, dava tarihinde yürürlükte olan ve birden fazla takipsiz bırakılmaya imkan tanıyan 1711 sayılı yasayla değişik 409. maddenin uygulanması gerektiği, ayrıca davalı tarafın duruşmalardaki tutumu itibariyle davayı takip etme iradesinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak, Özel Daire'nin esasa ilişkin inceleme yapması için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Zeytincilik parseli olarak ayrılan ve aynı zamanda sit alanı içerisinde kalan ancak dağıtımı yapılmayan taşınmazların imar, ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılıp kazanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın üzerinde korunmaya değer doğal veya kültürel varlık bulunmayan birinci ve üçüncü derece sit alanı olduğu, davalının yasa değişikliğinden önce başlayan zilyetliğinin kadastro tespitine kadar nizasız, aralıksız ve malik sıfatıyla devam ettiği ve bu sebeple zilyetlikle mülk edinme koşullarının yasa değişikliğinden önce oluştuğu gözetilerek, davalının kazanılmış hakkı korunarak direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önce başlatılan icra takibine dayalı itirazın iptali davasında, icra inkar tazminatının %20 mi yoksa %40 mı uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Yasanın geçici 10. maddesi gereğince, değişiklikten önce başlatılan takip işlemlerinde eski hükümlerin uygulanmaya devam etmesi gerektiği ve somut olayda takip tarihinin yasa değişikliğinden önce olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesi kapsamında, taşınır hacizli mallar için satış isteme süresinin eski İİK'ya göre bir yıl mı yoksa yeni İİK'ya göre altı ay mı uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesindeki "takip işlemi"nden haciz işleminin kastedildiği, somut olayda haciz işleminin 6352 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapılmış olması sebebiyle, şikâyetçinin satış isteme süresinin bir yıl olduğu ve bu süre içerisinde malın satılmış olması nedeniyle haczinin devam ettiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı takipte, ilamın hüküm fıkrasında geçen "reeskont faizi" ibaresinin, 3095 sayılı Kanun'daki değişiklikler dikkate alınarak yasal faiz olarak yorumlanıp yorumlanamayacağı ve faizin hangi orandan hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin, yasal faiz hesaplama yöntemini değiştirmesine rağmen, Merkez Bankası'nın reeskont oranı belirleme yetkisini ortadan kaldırmadığı, mahkemelerin ilamın hüküm fıkrasını yorum yoluyla değiştiremeyeceği ve ilamda hükmedilen "reeskont faizi"nin TCMB’nin reeskont işlemlerinde uyguladığı oran üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait farklı parsellerdeki mera tecavüzüne ilişkin açılan davada görevli mahkemenin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2162 parsel sayılı meraya tecavüzün önlenmesi davasının, daha önce 2183 parsel sayılı meraya ilişkin açılan ve asliye hukuk mahkemesinde görülen davayla objektif dava birleşmesi oluşturmayacağı, her bir parselin ayrı dava konusu yapılabileceği ve 2162 parsele ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından davacı işçi aleyhine yapılan departman değişikliğinin iş şartlarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı, bu değişikliğin kabul edilmemesinin işveren açısından haklı fesih nedeni oluşturup oluşturmadığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacının çalıştığı departmanı değiştirmekle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi anlamında çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik yaptığı, davacının bu değişikliği kabul etmemesine rağmen davalı işverenin fesih bildiriminde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesine değil de 22. maddesine dayanarak fesih yoluna gittiği, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği fiillerin TCK m.277'de tanımlanan yargı görevi yapanları etkileme suçunu oluşturup oluşturmadığı, suç tarihinden sonra yapılan yasa değişikliğinin sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı ve 2005 yılındaki fiil bakımından dava zamanaşımının dolup dolmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin suçun kanuni tanımına uyduğu, suç tarihinden sonra yapılan yasa değişikliğinin sanık lehine uygulanması gerektiği, 2005 yılındaki eylem bakımından ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı kısmen bozulmuş ve bu eylem yönünden davanın düşmesine, diğer eylemler yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazasında ölen sigortalının anne ve babasına ölüm geliri bağlanması için aranan yasal koşulların, ölüm tarihinden sonra yapılan yasa değişikliğiyle nasıl uygulanacağı noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hukukunun amacı ve kazanılmış haklar ilkesi gözetilerek, 506 sayılı Kanun'un 24. maddesinin ölüm tarihinde ve yargılama sırasında yürürlükte olan hükümlerinden anne ve baba için daha lehte olanının uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.