Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yasal Önalım Hakkı”
- Uyuşmazlık: Aynı gün saat farkıyla gerçekleşen pay devirlerinde yasal önalım hakkının doğup doğmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalıdan daha önce aynı gün içerisinde pay sahibi olması nedeniyle yasal önalım hakkının doğduğu, ayrıca yerel mahkemenin bozma kararından sonra verdiği kararın yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve Hukuk Genel Kurulu'nun görev alanına girmediği gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun önceki bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki payın satışında, yasal önalım (şuf’a) hakkının kullanılması için öngörülen dava açma süresinin başlangıcının ne zaman olduğu ve bu sürenin somut olayda aşılıp aşılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m.733 hükmü gereğince yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık dava açma süresinin, satışın hak sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarihten itibaren başlayacağı ve hak sahibinin satışı başka bir şekilde öğrenmesinin bu süreyi başlatmayacağı, davada noterden gönderilen ihtarname ile satışı öğrendiğini ve şuf’a hakkını kullanacağını bildiren davacının bu bildiriminin yasanın aradığı anlamda bir bildirim olmadığı, bu nedenle dava açma süresinin başlamadığı ve iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılması nedeniyle davanın süresinde açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir payın satışı halinde, yasal önalım (şuf’a) hakkının kullanılması için öngörülen sürelerin başlangıcına esas alınacak tarihin belirlenmesi ve davanın yasal sürede açılıp açılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m.733 hükmü uyarınca yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık sürenin, satışın hak sahibine alıcı veya satıcı tarafından noter aracılığı ile bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, davacının bizzat kendisinin alıcılara gönderdiği ihtarname ile satışı öğrendiğini bildirmesinin ve önalım hakkını kullanacağını beyan etmesinin yasanın aradığı anlamda bir bildirim niteliğinde olmadığı ve bu nedenle dava açma süresinin başlamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazın satışını ortaklığın giderilmesi davasında öğrenen davacının, satışın tapuda tescilinden sonra açtığı önalım davasının hakkın kötüye kullanılması sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, paylı mülkiyetteki taşınmazın satışını öğrenmesine rağmen ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanıncaya kadar beklemeden dava açmamış olması hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceğinden ve davacının yasal önalım hakkını kullanmak üzere dava açmasında hukuki bir menfaatinin bulunduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyete konu taşınmazda aynı gün farklı saatlerde hisse devri alan davacı ve davalı kooperatifler arasında, davacının önce hisse devraldığı iddiasıyla açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma kararı vermiş, yerel mahkemenin direnmesi üzerine uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu’na gelmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın hissedarı ile davacı ve davalı kooperatifler arasında ayrı ayrı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmeleri bulunduğu, pay devrinin gerçek bir devir olup olmadığının tespiti ve buna göre önalım hakkının doğup doğmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazda, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yapılan pay devrine karşı diğer paydaşın açtığı önalım davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan pay devrinin gerçek bir satış olmadığı, inşaat sözleşmesinin tüm paydaşların katılımıyla yapılmadığı ve davacının bu durumu bildiği gözetilerek, önalım hakkının kullanılmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının talebinin davalıya yapılan iki ayrı pay satışını kapsayıp kapsamadığı, davalının ilk pay satışı sebebiyle paydaş haline gelip gelmediği ve ilk pay satışı bakımından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ile diğer davalıya yapılan pay devrinin gerçek bir satış olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yalnızca ikinci pay satışına yönelik önalım talebinde bulunduğu, ilk pay satışına ilişkin bir talep içermediği ve davalının ilk pay satışı ile taşınmazda paydaş haline geldiği gözetilerek, davalı yönünden direnme kararı bozulmuş; diğer davalıya yapılan pay devrinin ise gerçek bir satış olmadığı, payın iadesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazdaki payın şirkete devrinde önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı ve devir sırasında kurulan intifa hakkının muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Pay devrinin, paydaşın şirkete sermaye koyması niteliğinde olduğu ve gerçek bir satış olmadığı, ayrıca davalı şirketin pay devri ile paydaş haline gelmesi nedeniyle diğer paydaşlara yapılan satışlarda da önalım hakkının kullanılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.