Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yasal Kesin Süre”
- Uyuşmazlık: Davalıya tanıklarını bildirmesi için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve davalının kesin süreden sonra bildirdiği tanıkların dinlenip dinlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin sürenin amacının yargılamayı hızlandırmak olduğu, davalının kesin süreden sonra tanıklarını bildirmesinin yargılamayı uzatmadığı ve savunma hakkını engellememek adına kesin süre kuralının esnetilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için verilen kesin süre içinde delil avansının yatırılmaması nedeniyle davalı tanıklarının dinlenilmeden karar verilmesi üzerine, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davalı vekiline tanık dinletmek için gerekli delil avansını yatırması için kesin süre verildiği ve bu süre içinde avans yatırılmazsa tanık delilinden vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edildiği, davalı vekilinin ise kesin süre geçtikten sonra delil avansını yatırması nedeniyle tanık delilinden vazgeçmiş sayıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için çıkarılan davetiyelerin tebliğ edilememesi üzerine mahkemece davalı vekiline tanık adreslerinin bildirilmesi için kesin süre verilmesine rağmen bildirilmemesi nedeniyle davalı tanıkları dinlenilmeden verilen kararda, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın tanıkların dinlenmesi ile ilgili hükümleri ve kesin süre kavramı değerlendirilerek, davalı vekiline tanık adreslerinin bildirilmesi için usulüne uygun olarak kesin süre verilmiş olması ve bu süre içinde adreslerin bildirilmemesi nedeniyle davalı tarafın tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı haline gelmesi üzerine, mahkemece davacıya gider avansı yatırması için verilen kesin sürenin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte gider avansı dava şartı olmadığı, davaya HMK'nın yürürlük tarihinden sonra basit yargılama usulü uygulanacağı, dilekçeler aşamasının bittiği, HMK 448. madde gereği tamamlanmış işlemlere eski kanun uygulanacağı ve gider avansının dava dilekçesi ile yatırılması gerektiği gözetilerek, davacıya HMK 120. madde uyarınca gider avansı yatırması için kesin süre verilmesinin ve bu süre içinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin hatalı olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı için verilen kesin sürenin hukuki sonuçlarının usulüne uygun olarak ihtar edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, bu aşamada HMK’nın 324. maddesi uyarınca yalnızca delil avansı istenebileceği, ayrıca kesin süre verilmesine ilişkin ara kararında avansın kapsamının ve kesin süreye uyulmaması halinde doğacak hukuki sonuçların açıkça belirtilmemiş olması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya eksik harcın yatırılması için verilen kesin sürenin adil yargılama ilkesi açısından makul olup olmadığı ve mahkemece önce normal süre, ardından kesin süre verilmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya eksik harcın yatırılması için verilen kesin sürenin makul bir süreyi kapsaması gerektiği ve davacının miras payı da dikkate alınarak hesaplanacak harcı yatırması için makul bir kesin süre verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra, tahkikat aşamasında eksik yatırılan gider avansının ikmal edilmesi için verilen kesin süreli ara kararın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihinden önce açılan davada, dilekçeler aşaması tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildikten sonra, HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı ikmali için kesin süre verilemeyeceği, bu aşamada sadece HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği ve verilen kesin süreli ara kararın da usulüne uygun olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, bu aşamada HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı yerine HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenmesi gerektiği, ayrıca kesin süre verilmesine ilişkin ara kararın usulüne uygun olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra davacıdan gider avansı istenip istenemeyeceği ve gider avansı yatırılmadığı için davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 448. maddesi gereğince, kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı, davanın açıldığı tarihte gider avansı alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği, bu aşamada HMK’nın 324. maddesi uyarınca sadece delil avansı istenebileceği, kapsamı belirtilmeden gider avansı istenmesinin ve kesin süre verilmesine ilişkin ara kararında alınması gereken avansın miktarı ile hangi işlere ilişkin olduğunun belirtilmemesinin ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının açıklanmamasının usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Özel Daire'nin bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, bu aşamada HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı yerine HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenmesi gerektiği, ayrıca kesin süre verilmesine ilişkin ara kararın usulüne uygun şekilde düzenlenmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı alınması ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince yeni kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı, dava dilekçelerinin teatisi aşamasının 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tamamlandığı ve davada tahkikat aşamasına geçildiği, bu aşamada HMK'nın 120. maddesinde düzenlenen gider avansı yerine 324. maddesinde düzenlenen delil avansı hükümlerinin uygulanması gerektiği, gider avansı alınması talebinin ve davacının bu konuda kesin süre verilerek uyarılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.