Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yasal Yorum”
- Uyuşmazlık: İlamlı takipte, ilamın hüküm fıkrasında geçen "reeskont faizi" ibaresinin, 3095 sayılı Kanun'daki değişiklikler dikkate alınarak yasal faiz olarak yorumlanıp yorumlanamayacağı ve faizin hangi orandan hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin, yasal faiz hesaplama yöntemini değiştirmesine rağmen, Merkez Bankası'nın reeskont oranı belirleme yetkisini ortadan kaldırmadığı, mahkemelerin ilamın hüküm fıkrasını yorum yoluyla değiştiremeyeceği ve ilamda hükmedilen "reeskont faizi"nin TCMB’nin reeskont işlemlerinde uyguladığı oran üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama iddiasıyla hakime karşı açılan tazminat davasında, hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının gerekçesiz olup olmadığı ve bu karar nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının yeterli ve yasal gerekçe içermediği, bu durumun yoruma ihtiyaç duyulmayacak derecede açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu ve hakimin HUMK'nun 573/2. maddesi uyarınca sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek tazminata hükmedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen Özel Daire kararının onanmasına, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden bu konuda bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine, verdiği karar nedeniyle açılan tazminat davasında hakimin hukuki sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakim kararının yasal yorumlama yetkisi dahilinde olduğu ve Yargıtay denetimine açık olması nedeniyle hukuki sorumluluğunun olmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen davanın reddine ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen ek 6. maddenin geriye yürütülüp yürütülemeyeceği, buradan hareketle kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı istinaf yolunun açılıp açılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Adil yargılanma hakkı kapsamında kanun yollarına başvuru hakkı, hukuki belirlilik ilkesi ve etkin denetim mekanizmasının oluşturulması amacıyla, usul hükümlerinin aşırı şekilci bir yorumla uygulanmasının yasal denetim yollarının kullanımını engellememesi gerektiği, ayrıca kanun yolu aşamasındaki davaların usul işlemlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, 3402 sayılı Kanun'un ek 6. maddesinin yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi henüz kanun yolu aşamasında olan davalara uygulanabileceği kabul edilerek, direnme kararının temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlama dayalı takipte, devletin alacağına uygulanacak faiz oranının reeskont faizi mi yoksa ticari temerrüt faizi mi olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlamda hüküm altına alınan alacağa, ilam tarihi itibarıyla yürürlükte olan 3095 sayılı Kanun'un 5335 sayılı Kanun ile değişik 1. maddesi hükmü gereğince yasal faiz oranının uygulanması gerektiği, mahkemenin ilam hükmünü yorumlayarak ticari temerrüt faizi uygulamasının doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Memuriyetten istifa ile aynı belediyede işçi statüsüne geçen davacının, emekli olması halinde memuriyette geçen çalışma süresinin kıdem tazminatının hesaplanması sırasında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kamu kuruluşlarında geçen çalışmaların kıdem tazminatı hesabında birleştirilebilmesi için hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi gerektiği, davacının ise istifa yoluyla kendi iradesiyle ayrıldığı ve iş akdinin 14. maddede belirtilen nedenlerle sona ermediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamlı takipte, mahkeme ilamında hükmedilen "reeskont faizi"nin, 5335 sayılı Kanun ile değişik 3095 sayılı Kanun'daki yasal faiz oranı üzerinden mi yoksa TCMB’nin reeskont işlemlerinde uyguladığı orandan mı hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: İlamın hüküm fıkrasında faize ilişkin hükmün açıkça "reeskont faizi" olarak belirtilmiş olması ve icra dairesinin veya mahkemesinin ilamın hüküm fıkrasını yorumlayarak değiştirme yetkisinin bulunmaması, hükmün aynen icrası gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi uyarınca açılan çocuğun mutad meskenine iadesi davasında, yargılamanın Cumhuriyet savcısının katılımı ve huzuru ile yapılmasının zorunlu olup olmadığı ve somut olayda savcının yargılamaya katılıp katılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay Özel Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun'un 7/2. maddesinde, çocuğun iadesi hakkındaki davaların Merkezi Makam adına mahalli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılacağı belirtilmiş ise de, duruşmalara savcının katılım zorunluluğu düzenlenmemiş olması ve somut olayda fiziki duruşma tutanaklarında ve UYAP ortamındaki tahkikat duruşması zabıtlarında Cumhuriyet savcısının duruşmaya katılarak mütalaa verdiği açıkça yer alması gözetilerek, davanın esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü olarak araç kullanırken karıştığı trafik kazasında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kaza anında 0,69 promil alkollü olmasının ve güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğini gösterir şekilde bir kazaya neden olmasının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesi 7. fıkrası ve TCK'nın 179/3. maddesi kapsamında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.