Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yeminli Tanık Beyanı”
- Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödenip ödenmediği, ödenmediyse miktarının ne olduğu ve alacaklardan yapılan indirim oranının uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai yaptığına dair tanık beyanlarının davacı ile menfaat birliği olan kişiler tarafından verilmesi ve davacının başka bir dosyada verdiği yeminli tanık beyanı ile çelişmesi, fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kabulüyle birlikte değerlendirilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Lehe yalan tanıklık yapan sanıklar hakkında, daha sonra gerçeği söylemeleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalan tanıklık suçunda korunan hukuki değerin maddi gerçek olduğu, bu nedenle lehe tanıklığın da gerçeğe aykırılığının yalan tanıklık suçu oluşturacağı, sanıkların yalan tanıklıkları nedeniyle henüz bir hak kısıtlaması veya yoksunluğuna dair karar veya hüküm verilmeden önce gerçeği söylemeleri gözetilerek TCK'nın 274/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından hile yoluyla bedel ödenmeden elinden çıkarıldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmaz bedelini hemen ödeyeceği yönünde davacıda kanı uyandırarak tapu devrini sağladığı, ancak bedeli ödememiş olmasının davacının iradesini hile ile sakatladığı ve bu iddianın tanık beyanlarıyla ispatlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ziynet eşyalarının iadesi davasında, davalı kocanın ziynet eşyalarını borcu nedeniyle bozdurduğu iddiasının ispatı ve buna bağlı olarak ispat yükünün yer değiştirip değiştirmediği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kocanın ziynet eşyalarını bozdurduğu iddiasının tanık beyanıyla ispatlanıp ispatlanmadığı hususunun tam olarak açıklığa kavuşturulmadığı, bu nedenle tanık beyanı da dahil olmak üzere tüm delillerin toplanıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan beraat hükümlerinin, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların olay tarihinde başka bir yerde olduklarına dair savunmalarını destekleyen tanık beyanları ve olay yerinde sanıklara ait parmak izi bulunmaması, ayrıca katılanın beyanlarındaki tutarsızlıklar ve olay yeri inceleme tutanağındaki bulgular birlikte değerlendirilerek sanıkların mahkumiyetlerine yeterli şüpheyi ortadan kaldıracak kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle yerel mahkeme beraat hükmünün ve Özel Daire’nin onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı kocada olduğu ve davacı kadına iade edilmediği iddiasının ispat yükü ve bu yükün davacı veya davalıdan hangisi tarafından yerine getirilmesi gerektiği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde kadına takılmış olması sebebiyle kadının kişisel malı haline geldiği, kadının gördüğü şiddet nedeniyle müşterek evi terk etmek zorunda kaldığı ve bu durumda ziynet eşyalarının davalı kocada kaldığı hususunun davalı tarafından ispatlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne dair yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun aşamalardaki istikrarlı beyanları, darp edildiğine dair adli rapor ve tanık beyanları ile olaydan sonra mağdurun sanıkları kurtarmaya yönelik dilekçesi ve taraflar arasındaki husumet gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Düğünde takılan ziynet eşyalarının kime ait olduğu hususunda yerel örf ve adetin uygulanıp uygulanmayacağı ve ispat yükünün hangi tarafta bulunduğu noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Düğünde takılan ziynet eşyalarının kural olarak kadına ait olduğu kabulünün yerleşik Yargıtay uygulaması olduğu, davalının yerel örf ve adete göre ziynetlerin erkeğe ait olduğunu iddia etmesi halinde bu iddiasını ispatlaması gerektiği, davalı tarafından ileri sürülen örf ve adetin aksine yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun genel kuralın uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yargı görevi yapan kişiye karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa tehdit suçunu mu, yoksa yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, bir cinayet davasında maktulün kardeşinin müdafiliğini yapan avukata, dosyayı takip etmesi halinde kendisine ve ailesine zarar vereceğini söyleyerek tehdit etmesi ve bu nedenle avukatın görevden çekilmesi sonucu oluşan eylemin, avukatın yargı görevi yapan sıfatıyla görevini yapmasını engellemek amacıyla gerçekleştirildiği, bu nedenle de TCK'nın 265/2. maddesinde düzenlenen yargı görevi yapan kişilere karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olup olmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyelerinin talebiyle Yargıtay üyesi seçildiği, örgüt toplantılarına katıldığı, Devrimci Karargah ve Tahşiye soruşturmalarında örgüt adına hareket ederek görev aldığı, ankesörlü telefon hatları üzerinden örgüt üyeleriyle iletişim kurduğu ve benzer eylemleri gözetilerek FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğuna kanaat getirilerek mahkumiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığına ilişkin sosyal güvenlik denetmen raporunun aksinin ispatlanıp ispatlanmadığı ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tutanak tanıklarından birinin davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığına dair tutarlı ve açıklayıcı beyanda bulunması, bu ifadesini mahkemede değiştirmesinin haklı bir gerekçesinin olmaması, diğer tutanak tanığının ise denetmene verdiği yazılı ve imzalı beyanına itibar edilmesi gerektiği, 5510 sayılı Kanun’un 59/2. maddesi uyarınca sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenen tutanağın aksinin ispatlanamadığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.