Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yeni Kanun”
- Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemece istenen gider avansının dava şartı olup olmadığı ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi gereği tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve bu aşamada HMK'nın 324. maddesi uyarınca sadece delil avansı istenebileceği gözetilerek, gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemece gider avansı istenip istenemeyeceği ve gider avansının yatırılmaması halinde davanın reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla yeni kanun hükümlerinin derhal uygulanacağı, davanın açılmasıyla dilekçeler aşamasının tamamlandığı ve gider avansının dava dilekçesi ile yatırılması gereken bir avans olduğu gözetilerek, davacıya gider avansı yatırması için süre verilip yatırılmaması halinde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı olarak aranıp aranmayacağı ve eksik yatırılan gider avansı için verilen kesin sürenin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla yeni kanun hükümlerinin derhal uygulanacağı, davanın açıldığı tarihte gider avansı alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, gider avansının HMK ile dava şartı olarak düzenlendiği, ancak somut olayda dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği ve gider avansının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında yatırılması gereken bir gider olduğu gözetilerek, HMK’nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle delil avansı için HMK’nın 324. maddesinin uygulanması gerektiği, ayrıca mahkemenin verdiği kesin sürenin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı alınması ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince yeni kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı, dava dilekçelerinin teatisi aşamasının 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tamamlandığı ve davada tahkikat aşamasına geçildiği, bu aşamada HMK'nın 120. maddesinde düzenlenen gider avansı yerine 324. maddesinde düzenlenen delil avansı hükümlerinin uygulanması gerektiği, gider avansı alınması talebinin ve davacının bu konuda kesin süre verilerek uyarılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansının dava şartı olarak istenip istenemeyeceği ve gider avansı yatırılmadığı için davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla yeni kanun hükümlerinin derhal uygulanacağı, davanın açıldığı tarihte gider avansı alınmasına ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı, gider avansının HMK ile dava şartı olarak düzenlendiği, ancak dava açıldıktan sonra tahkikat aşamasına geçildiği, bu aşamada HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, davacıya verilen kesin süreye ilişkin ara kararında alınması gereken avansın ne miktarda ve hangi işlere ilişkin olduğunun, hangi iş için ne kadar avans yatırılacağının belirtilmediği, kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının da açıklanmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemece gider avansı istenip istenemeyeceği ve gider avansının yatırılmamasının davanın reddine yol açıp açmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla yeni kanun hükümlerinin derhal uygulanacağı, davanın açılmasıyla dilekçeler aşamasının tamamlandığı ve gider avansının da dava açılırken yatırılması gereken bir avans olduğu, bu nedenle tahkikat aşamasında HMK'nın 120. maddesi uyarınca gider avansı istenemeyeceği ve yatırılmamasının davanın reddine yol açamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı haline gelmesi nedeniyle, davacının eksik gider avansını tamamlaması için verilen kesin süreye uymaması üzerine davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihi olan 01.10.2011 itibariyle davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK’nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanmaması ve gider avansının dava dilekçesiyle yatırılması gereken bir avans olması gözetilerek, davacıya gider avansı için verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılmış bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansının dava şartı olarak talep edilip edilemeyeceği ve bu talebin reddine ilişkin verilen kesin süreli ara kararın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi gereği tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve gider avansının dava dilekçesiyle birlikte yatırılması gereken bir avans olması gözetilerek, tahkikat aşamasında HMK'nın 120. maddesi uyarınca gider avansı talep edilemeyeceği, delil avansı talep edilebilecek olması ve gider avansına ilişkin kesin süreli ara kararında avansın kapsamı, miktarı ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının açıkça belirtilmemiş olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı istenip istenemeyeceği ve gider avansı yatırılmadığı için davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, davacı tarafından dava dilekçesinde tanık ve bilirkişi delillerine dayanılmış olması ve HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, gider avansı yerine HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenmesi gerektiği, davacıya verilen kesin süreye ilişkin ara kararında ise alınması gereken avansın ne miktarda ve hangi işlere ilişkin olduğunun açıkça belirtilmemesi ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının da açıklanmaması nedeniyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansının dava şartı olarak talep edilip edilemeyeceği ve gider avansı yatırılmadığı için davanın reddinin doğru olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlemlere yeni kanun hükümlerinin uygulanmaması gerektiği, bu nedenle HMK'nın 120. maddesinde düzenlenen gider avansı hükmünün uygulanamayacağı, delil avansı talep edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.