Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yenilik Doğurucu Olmayan Dava”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesine dayalı tescil davasında istinaf karar harcının maktu mu yoksa nispi mi yatırılması gerektiği ve eksik harç tamamlanmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılıp sayılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tescil davasının yenilik doğurucu nitelikte olmaması sebebiyle istinaf karar harcının maktu olarak yatırılması gerektiği, bu nedenle eksik harç bildirilmesine rağmen tamamlanmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair hükmün hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro mahkemesinin, elatmanın önlenmesi davasında mülkiyet tespiti ve davalıların taşınmaza müdahalesinin önlenmesine karar verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Elatmanın önlenmesi davasının mülkiyete ilişkin yenilik doğurucu bir dava olması ve kadastro mahkemelerinin görev alanına girmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesince verilen davacıların mülkiyetinin tespitine ve davalıların elatmasının önlenmesine dair karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı tarafından satın alınan tarım arazisi üzerinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/İ maddesine dayanarak önalım hakkı kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava konusu tarım arazisinin satışı tarihinde sınırdaş parselde tam malik konumunda bulunmaması, satış tarihinden sonra tam malik olması ise önalım hakkının doğmadığından, davacının önalım hakkını kullanamayacağına karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kooperatife noter aracılığıyla yaptığı istifa bildiriminin geçerliliği ve davacının kooperatif üyeliğinden ayrılıp ayrılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifler Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, ortağın istifa bildiriminin yenilik doğurucu nitelikte olduğu ve kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurduğu gözetilerek, davacının noter ihtarnamesiyle istifasını bildirdiği ve ihtarname kooperatife ulaştığı için davacının istifa tarihinden itibaren kooperatif üyeliğinden ayrıldığı kabul edilerek, yerel mahkeme kararının bozulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazdaki bir payın satışı sebebiyle açılan önalım davasında, mirasçılardan birinin tek başına açtığı ve kendi adına tescil talep ettiği davanın diğer mirasçıların davaya vekaletname ile muvafakat vermeleri halinde kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu payda tasarruf işlemleri için mirasçıların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği, paydaşlardan birinin tek başına kendi adına tescil talepli önalım davası açamayacağı, ancak mirasçıların dava açılmasına ve kendi adına tescile muvafakat etmelerinin TMK m.702/2’ye uygun oybirliği kararı olarak değerlendirilebileceği ve bu durumda davanın dinlenebilme olanağının bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, inançlı işlem yoluyla devredilen taşınmazın muvazaalı olarak devredildiği iddiasıyla açılan davada, ilk el alıcısının davaya dahil edilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, inançlı işlem ilişkisinin ispatı için ilk el alıcısına karşı da dava açması veya mevcut davaya dahil edilmesinin gerekli olduğu, aksi takdirde ilk el alıcısı ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin tespit edilemeyeceği ve son kayıt malikinin iyiniyetinin değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacıya ait taşınmazlardaki hisselerin hibe edilmesi koşulunu yerine getirmemesi sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, dava değerinin tespiti ve harçlandırılması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, bağışlanan taşınmazlarda hibe koşulunun yerine getirilmediğinin tespit edilmesi ve davacının bağıştan rücu hakkını kullanmasının yasal koşullarının oluşması gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar vermiş ancak, dava değerinin tespitinde dava konusu olmayan payın da hesaba katılmasının hatalı olduğunu gözeterek, bu hususta karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin, miras bırakanın paylı mülkiyetine konu taşınmazdaki payın satışı sebebiyle açtığı önalım davasında, diğer mirasçıların davacı vekiline vekâletname vermelerinin davaya muvafakat olarak kabul edilip edilemeyeceği ve davanın dinlenip dinlenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine konu pay üzerindeki önalım hakkının kullanılması için mirasçıların oy birliğiyle hareket etmesi gerektiği, davaya konu payın davacı mirasçı adına tescili hususunda diğer mirasçıların davacı vekiline verdikleri vekâletnamelerle oy birliğiyle hareket ettikleri ve davaya muvafakat ettikleri anlaşıldığından, davanın dinlenebilme koşullarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kuruma yapılan bağışın, miras bırakan tarafından saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapılıp yapılmadığı ve davacıların tenkis isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyizde, Yargıtay'ın dosya kapsamındaki vakıa ve deliller ile tanık beyanlarına göre miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma kastıyla hareket ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle bozma ilamına karşı direnilmesi üzerine, Yargıtay'ın hukuki denetim yetkisi kapsamında maddi hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığını denetleyebileceği ve somut olayda da Yargıtay'ın, Bölge Adliye Mahkemesinin takdir yetkisini aşan bir müdahalede bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz bağışlarının, tek mirasçısı olan evlatlığının saklı payını ihlal amacıyla yapılıp yapılmadığı ve bu bağışların tenkis edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın mal varlığının büyük bir bölümünü oluşturan taşınmazları, evlatlığı ile arasının açıldığı dönemde, intifa hakkını kendisinde saklı tutarak davalı vakfa bağışlaması ve diğer delillerden, miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacıyla hareket ettiğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazın satışını ortaklığın giderilmesi davasında öğrenen davacının, satışın tapuda tescilinden sonra açtığı önalım davasının hakkın kötüye kullanılması sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, paylı mülkiyetteki taşınmazın satışını öğrenmesine rağmen ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanıncaya kadar beklemeden dava açmamış olması hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceğinden ve davacının yasal önalım hakkını kullanmak üzere dava açmasında hukuki bir menfaatinin bulunduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki payın satışında, yasal önalım (şuf’a) hakkının kullanılması için öngörülen dava açma süresinin başlangıcının ne zaman olduğu ve bu sürenin somut olayda aşılıp aşılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m.733 hükmü gereğince yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık dava açma süresinin, satışın hak sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarihten itibaren başlayacağı ve hak sahibinin satışı başka bir şekilde öğrenmesinin bu süreyi başlatmayacağı, davada noterden gönderilen ihtarname ile satışı öğrendiğini ve şuf’a hakkını kullanacağını bildiren davacının bu bildiriminin yasanın aradığı anlamda bir bildirim olmadığı, bu nedenle dava açma süresinin başlamadığı ve iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılması nedeniyle davanın süresinde açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.