Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yerleşik Yargıtay Uygulaması”
- Uyuşmazlık: Düğünde takılan ziynet eşyalarının kime ait olduğu hususunda yerel örf ve adetin uygulanıp uygulanmayacağı ve ispat yükünün hangi tarafta bulunduğu noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Düğünde takılan ziynet eşyalarının kural olarak kadına ait olduğu kabulünün yerleşik Yargıtay uygulaması olduğu, davalının yerel örf ve adete göre ziynetlerin erkeğe ait olduğunu iddia etmesi halinde bu iddiasını ispatlaması gerektiği, davalı tarafından ileri sürülen örf ve adetin aksine yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun genel kuralın uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas masasına dahil bir mal üzerinde açılan istihkak davasında, İcra İflas Kanunu'nun 228. maddesinde belirtilen iflasta istihkaka ilişkin prosedürün işletilmesinin dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 97/1. maddesine göre icra takibinde istihkak iddiasında bulunmak için icra müdürlüğü tarafından yapılacak işlemlerin beklenmesine gerek olmadığına ve doğrudan istihkak davası açılabileceğine dair yerleşik Yargıtay uygulaması ile İİK'nın 228. maddesinde belirtilen iflasta istihkaka ilişkin prosedürün işletilmesinin dava şartı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dâhili davalı şirket vekilinin, yetki tespiti davasına konu işçi sayısının belirlenmesinde işe iade davası açıp işe başlatılmayan işçilerin dikkate alınması gerektiği yönündeki Yargıtay kararında maddi hata olduğunu iddia etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davası açıp işe başlatılmayan işçilerin, yetki tespiti davasına konu işçi sayısına dahil edilmesinin yerleşik Yargıtay uygulaması olduğu ve ileri sürülen hususun hukuki değerlendirmeye ilişkin olup maddi hata niteliğinde olmadığı, ayrıca karar düzeltme yolunun ... mahkemeleri kararları için öngörülmediği gözetilerek maddi hatanın düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde belirlenen kira bedeline ek olarak kiracının KDV ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde KDV'nin kira bedeline dahil olup olmadığına dair açık hüküm bulunmaması ve sözleşmeden kaynaklanan vergilerden kiracının sorumlu olduğuna dair hükmün, kararlaştırılan kira bedeli dışında ayrıca KDV ödenmesi gerektiği anlamına gelmemesi, yerleşik Yargıtay uygulaması da gözetilerek, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında işverenin davaya dahil edilip edilmemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının sonucunda tespit edilen süreye ilişkin sigorta primlerinin tahsili de gündeme geleceğinden ve bu durumun işverenin hak alanını doğrudan etkileyeceğinden, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 80. maddesi ve yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca işverenin davaya taraf olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Temyiz aşamasında davacı davadan, davalı da temyiz isteminden feragat etmesi halinde, mahkemenin nasıl bir karar vermesi gerektiği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davadan feragatin, temyiz isteminden feragatten daha geniş kapsamlı olduğu ve davadan feragatin temyizden feragati de içerdiği, ayrıca HMK’nın 57. maddesine rağmen yerleşik Yargıtay uygulamalarının devamı gözetilerek, davadan feragat hakkında karar verilmek üzere direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacak talebini içeren davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava konusu alacakları belirleyebilecek durumda olmasına rağmen belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığı, belirlenebilir nitelikteki alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, özellikle fark fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile gece çalışma ücretleri taleplerinin belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin hatalı tespit edildiği iddiasıyla açılan davada, talep edilen fark fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile gece çalışması ücretlerinin davacının bireysel iş sözleşmesi ve uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleriyle belirlenebilir nitelikte olması ve belirsiz alacak davası şartlarını taşımaması nedeniyle, mahkemece davanın bu kısımlarının dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerekirken esasa girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: AYM'nin Trafik Sigortası Genel Şartları'na ilişkin bazı ibareleri iptal eden kararı sonrası, trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kaybı ve destekten yoksun kalma tazminatlarının hesabında, bakiye ömrün tespiti için hangi yaşam tablosunun (TRH 2010 veya PMF 1931) ve maluliyet oranının belirlenmesi için hangi mevzuatın uygulanacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları sonrası oluşan yeni hukuki durum ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda, bakiye ömrün tespitinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun, maluliyet oranının tespitinde ise kaza tarihinde yürürlükte olan işgücü kaybı mevzuatının uygulanması gerektiği gözetilerek, aksine karar veren bölge adliye mahkemeleri arasındaki uyuşmazlık giderilmiş ve uygulama birliği sağlanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, ücretinin işveren tarafından eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Kurum Yönetim Kurulu kararları ve toplu iş sözleşmesi hükümleri ile son aldığı ücret miktarını bildiği ve ödenmesi gereken ücreti belirleyebilecek durumda olması nedeniyle, dava konusu alacakların belirlenebilir nitelikte olup belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında kıdem, ihbar, yıllık izin ve asgari geçim indirimi talepleri için belirsiz alacak davası açılmasının hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasının ancak alacağın miktarının dava tarihinde tam ve kesin olarak belirlenemediği hallerde açılabileceği, somut olayda ise bu taleplerin miktarının belirlenebilir nitelikte olduğu ve davacıların belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kısmi kabul kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacağı talebini içeren davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde kadroya geçiş tarihini, iş sözleşmesinde öngörülen ücretini ve ücretine uygulanması gereken zam oranlarını açıkça belirtmiş olması ve bu verilere göre işverence ödenmesi gereken ücret miktarını belirleyebilecek durumda olması nedeniyle, davanın açıldığı tarihte alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesinin davacıdan beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerin söz konusu olmadığı, dava konusu alacağın belirlenebilir nitelikte olduğu ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gözetilerek, mahkemece koşulları oluşmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken esasına girilerek karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.