Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yerleşim Yeri Adresi”
- Uyuşmazlık: Kısıtlılık davasında yetkili mahkemenin belirlenmesi için kısıtlı adayının mernis adresinin mi yoksa fiili ikamet adresinin mi esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adayının mernis adresinin Buca/İzmir olmasına rağmen, 35 yıldır Urla/İzmir'de fiilen ikamet ettiğinin zabıta araştırmasıyla tespit edilmesi ve yerleşim yerinin sürekli kalma niyetiyle oturulan yer olması gözetilerek, yetkili mahkemenin Urla Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetveline itiraz eden alacaklının, cetvelde kendisinden önce gelen diğer alacaklının icra dosyasındaki ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayette bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkı olan alacaklının, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerinin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek şikayette bulunabileceği, bu kapsamda borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün şikayet konusu yapılabileceği ve somut olayda tebligatın 7201 sayılı Kanun'un 21/2 ve 23/8. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine aykırı şekilde yapıldığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca mernis adresine tebligat yapılabilmesi için tebliğ evrakı üzerinde, tebliği çıkaran merci tarafından, adresin mernis adresi olduğuna ve 21/2. maddeye göre tebliğ yapılacağına dair açık bir şerh bulunması gerektiği, aksi halde tebliğin usulsüz olacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince mernis adresine tebligat yapılabilmesi için tebligatı çıkaran merciin tebliğ evrakı üzerinde açıkça bu hususa dair şerh düşmesi gerektiği, somut olayda ise bu şerhin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 2. fıkrası ve 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, öncelikle borçlunun bilinen son adreslerine tebligat çıkarılması, bu tebligatların yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat çıkarılabileceği, somut olayda ise MERNİS adresine tebligat çıkarılmadan önce bilinen diğer adreslere tebligat çıkarılıp iade edildiği ve MERNİS adresine yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve bu nedenle ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi uyarınca, tebligatın mernis adresine yapılabilmesi için tebliğ evrakı üzerine tebliği çıkaran merci tarafından gerekli şerhin verilmesi gerektiği, somut olayda bu şerhin bulunmadığından tebligatın usulsüz olduğu ve usulsüz tebligatın da ihalenin feshini gerektireceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacının dava tarihinden kısa bir süre önce ikametgah kaydını değiştirdiği yerde dava açması nedeniyle yetkili mahkemenin neresi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşanma davası açmadan kısa bir süre önce ikametgah kaydını Malatya'ya aldırmış olsa da, tanık beyanları ve davacının olay tarihinde Elazığ'daki ortak konutta bulunduğuna dair ifadesi değerlendirilerek; davacının Malatya'yı yerleşim yeri olarak belirlediğinin kabulü gerektiği, davalının da aksini ispatlayamadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız fiil nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, davacının dava açılış tarihi ile aynı tarihte ikametgahını değiştirmesi nedeniyle hangi mahkemenin yetkili olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihi itibariyle ikametgahını değiştirdiği yerin fiili olarak yaşadığı yer olduğu ve davalının aksini ispatlayamadığı gözetilerek, davacının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında gerekçeli kararın davalı erkeğe usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve buna bağlı olarak istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin duruşmada bildirdiği adresin, dava dilekçesinde bildirdiği adresten farklı olduğu ve bu nedenle gerekçeli kararın dava dilekçesindeki adrese değil, duruşmada bildirilen adrese tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, davacıya yapılan duruşma tebligatının usulüne uygun olup olmadığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/2 ve 23/8. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine uygun olarak usulüne uygun ve geçerli olduğu, davacının bu tebligata rağmen duruşmaya katılmaması ve davalı vekilinin de davayı takip etmek istememesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasının ve akabinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinde, icra dairesinin yetkisine itiraz edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çoklu borçlu bulunan takipte, borçlulardan birinin yerleşim yerindeki icra dairesinin yetkili olduğu, diğer borçlular yönünden de aynı icra dairesinin yetkili sayılacağı, yetki itirazında bulunulsa dahi HMK m. 7/1 gereğince yetkinin yine aynı icra dairesinde olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı-borçluya satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve ihalenin feshi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine tebligat yapılabilmesi için tebligat zarfında, adresin MERNİS adresi olduğuna ve 21/2. maddeye göre tebliğ yapılacağına dair açık bir şerh bulunması gerektiği, somut olayda bu şerhin bulunmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu ve İİK 127. maddesi gereği satış ilanının usulsüz tebliğinin ihalenin feshini gerektirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.