Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yersiz Aylık”
- Uyuşmazlık: Yurda kesin dönüş yapmadan yaşlılık aylığı bağlanan ve sonrasında aylığı yeniden hesaplanan sigortalının, arada oluşan farkın yersiz ödeme olarak geri alınıp alınamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin dönüş tarihi itibariyle bağlanması gereken aylık ile fiilen bağlanan aylık arasındaki farkın tespiti için, tüm ödemelerin incelenmesi ve uzman bilirkişi raporu alınarak yersiz ödeme olup olmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışı borçlanmasıyla yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının, aylık tahsis tarihinde Türkiye'de çalışmaya devam etmesi nedeniyle yersiz ödenen aylıkların geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tahsis tarihinde yürürlükte olan 3201 sayılı Kanun'un 6/B maddesi uyarınca Türkiye'de çalışanlara yurtdışı borçlanmasıyla aylık bağlanamayacağı, bu nedenle davacıya yersiz ödeme yapıldığı, yersiz ödemenin Kurumun hatasından kaynaklanması ve davacının kötü niyetli olmaması nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesi gereğince iadenin mümkün olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kurumun hatalı işlemi nedeniyle yersiz ödenen ölüm aylıklarının, 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesine göre mi yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerine göre mi geri alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinin, yersiz ödemelerin geri alınması konusunda 818 sayılı Borçlar Kanunu'na göre özel bir düzenleme niteliği taşıması ve uygulamada öncelikli olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çakışan sigortalılık nedeniyle hem SSK hem de Bağ-Kur’dan ölüm aylığı alan hak sahiplerinden yersiz ödenen aylıkların, 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinin hangi bendi uyarınca geri alınacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hak sahiplerinin, çakışan sigortalılık nedeniyle her iki kurumdan da aylık alamayacaklarını bilebilecek durumda olmalarına rağmen 15 yıl boyunca aylık almaya devam etmelerinin ve SSK'ya verdikleri beyanda Bağ-Kur kaydını bildirmemelerinin dürüstlük kuralına aykırı ve kasıtlı/kusurlu davranış olduğunun kabulüyle, yersiz ödenen aylıkların 5510 sayılı Kanun'un 96/1-a maddesi uyarınca geri alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maluliyet aylığının kesilmesi üzerine, sigortalıya yersiz ödendiği iddia edilen aylıkların iadesi talebine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yersiz ödenen maluliyet aylıklarının iadesi konusunda 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinin, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 63. maddesine göre özel düzenleme içermesi ve sigortalı lehine olması gözetilerek, yerel mahkemenin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nu uygulayarak verdiği direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı alırken aynı anda çalışmaya başlaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan aylık iptali ve yersiz ödenen aylıkların geri alınması işleminin iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 5277 ve 5335 sayılı Kanunlar uyarınca yaşlılık aylığı alanların belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında çalışamayacağı, çalışmaları halinde ise yersiz ödenen aylıkların geri alınacağı hükmü gözetilerek, davacının çalışmaya başladıktan sonra aldığı yaşlılık aylıklarının yersiz olduğu kabul edilmiş, ancak yersiz ödemenin Kurumun da hatasından kaynaklandığı ve davacının kusurunun olmadığı değerlendirilerek, 5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi uyarınca iadenin faizsiz ve belirli bir süre içinde yapılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen ölüm aylıklarının, sigortalılığın sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine yersiz ödendiği iddiasıyla geri alınması talebinin, hak sahiplerinin iyi niyetli olup olmadığı ve zamanaşımı gibi hususlar gözetilerek değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun kapsamındaki Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olup olmadığının, 6552 sayılı Kanun'un Geçici 54. maddesinin uygulanabilirliğinin ve yersiz ödemenin hak sahiplerinin kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti için eksik inceleme yapıldığı, ayrıca 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinin özel hüküm niteliği gereği 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 63. maddesine göre öncelikle uygulanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davalının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının tespiti ve buna bağlı olarak yersiz ödenen aylıkların geri alınması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının SGK memuruna verdiği ikrar içerikli beyanı ve kolluk kuvvetinin araştırmasıyla boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi, 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca ölüm aylığının kesilmesini ve yersiz ödenen aylıkların geri alınmasını gerektirmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yersiz ödenen ölüm aylığının iadesi talebine ilişkin davada, davacının SGK'yı yanıltıcı beyanda bulunup bulunmadığının tespiti ve 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu, kararın gerekçesinde 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesi tartışılırken, hüküm fıkrasında davacının iade ile yükümlü olmadığının tespitine karar verilerek çelişki yaratıldığı gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kurumun hatalı işlemi nedeniyle yersiz ödenen yaşlılık aylıklarının geri alınması talebinde, 5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi ile Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşme hükümlerinden hangisinin uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinin, Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarının tahsili konusunda özel bir düzenleme içermesi ve normlar hiyerarşisi gereğince genel hükümlere göre öncelikli olarak uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalıştığı süreyi borçlanarak yaşlılık aylığı bağlanan ve aynı zamanda Türkiye'de sigortalı çalışan davacının, daha sonra yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun ile getirilen destek primi ile çalışma imkanından faydalanıp faydalanamayacağı, faydalanamayacak ise yaşlılık aylığının iptal edilip ödenenlerin geri alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5997 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 3201 sayılı Kanun'un 6/B maddesinde yapılan değişikliğin, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki durumlara uygulanmasına imkan veren bir geçiş hükmü bulunmaması ve kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.