Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yeterli Süre”
- Uyuşmazlık: Sanık ve müdafisine savunmalarını hazırlamaları için yeterli süre verilip verilmediği ve savunma haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafisinin uzun süredir yargılamaya iştirak etmesi, dosyaya vakıf olmaları, iddianamenin karmaşık olmaması, Adli Tıp Kurulu raporuna karşı beyanda bulunmuş olmaları, esasa ilişkin savunmalarını yazılı ve sözlü olarak yapmaları ve verilen süreye itiraz etmemeleri gözetilerek, savunma için verilen sürenin yeterli olduğuna ve savunma hakkının ihlal edilmediğine karar verilerek, yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Manevi tazminat davasında, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti için yerel mahkemece araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işverenin kusuru nedeniyle çalıştığı işyerinde kurşun zehirlenmesine maruz kaldığı ve bunun sonucu olarak da manevi zararının oluştuğu; işçinin manevi tazminata hak kazanabilmesi için işverenin işçisini gözetme borcuna aykırı davranması nedeniyle hastalanması ve bu nedenle bir süre raporlu kalmasının yeterli olduğu, ayrıca hastalığın meslek hastalığı olduğunun tespitine yönelik bir karar alınmasının gerekli olmadığı ve bu nedenle de yerel mahkemece manevi tazminat için meslek hastalığının tespiti yönünde dava açılması için kesin süre verilmesine gerek olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların savunma hakkının ihlal edilip edilmediği ve haklarında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak için yeterli süre verilmemesi nedeniyle savunma haklarının kısıtlandığı, ayrıca tanıkların dinlenmemesi, Bank Asya hesap hareketlerinin detaylı incelenmemesi ve diğer delillerin toplanmaması nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasında, taşınmazın aynen veya satış yoluyla taksiminin mümkün olup olmadığı ve kat mülkiyeti tesisi koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mevcut haliyle kat mülkiyeti tesisi mümkün olmadığı gerekçesiyle ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar vermesi, kat mülkiyeti tesisi için gerekli yasal koşulların ve eksikliklerin giderilmesi olasılığının araştırılmaması, tarafların kat mülkiyeti tesisi için yetkili kılınmaması ve yeterli süre verilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında ortak çocukların velayetinin kime verileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, çocukların babalarıyla yeterli süre birlikte olabilmeleri ve sağlıklı gelişimleri için yatısız kişisel ilişki kurulması gerektiği yönündeki gerekçesiyle velayeti anneye verdiği kararı, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında, davacılar tarafından alınan yapı kayıt belgesinin yapıyı imara uygun hale getirip getirmediği ve buna bağlı olarak davacıların tapu tescil talebinin kabul edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yapı kayıt belgesinin, imara aykırı yapının kullanımına izin vermesine rağmen yapıyı imara uygun hale getirmediği, dolayısıyla davacıların edimlerini ifa etmiş sayılamayacağı ve inşaatın imara uygun hale getirilip getirilemeyeceğinin tespiti için mahkemece yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek Yargıtay’ın önceki onama kararı kaldırılarak yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kooperatif yöneticilerinin, davacıya ait dairenin tapusunu davacının bilgisi ve rızası olmadan davalıya devretmesi nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından yeni hüküm niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyma adı altında, bozma ilamında belirtilen hususları dikkate alarak ceza mahkemesi kararını dosyaya getirtip inceleyerek ve yeni olgulara dayanarak verdiği karar, gerçekte yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan, Hukuk Genel Kurulu tarafından dosyanın yeni hükmü inceleyebilecek olan Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kooperatif yöneticilerinin, davacının kooperatifteki dairesini davacının bilgisi ve rızası olmadan satarak davacıya zarar verip vermedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen ceza davası dosyasını getirterek incelemesi ve bu hususa dayanarak yeni bir karar vermesi nedeniyle, direnme kararı olarak adlandırılan kararın aslında yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nda değil, Özel Daire'de yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın ilgili Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çocuğun kendisinden olmadığını öğrenmesinden sonra açtığı soybağının reddi davasında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çocuğun kendisinden olmadığını öğrenme tarihi ve dava açma tarihi gözetilerek, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve ATK raporunun yeterli ve denetlenebilir nitelikte olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya tanıklarını bildirmesi için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve davalının kesin süreden sonra bildirdiği tanıkların dinlenip dinlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin sürenin verilmesindeki temel amacın yargılamanın sürüncemede bırakılmasını önlemek olduğu, davalının kesin süreden hemen sonra tanık listesini sunmasının yargılamayı uzatmadığı ve savunma hakkını engellemediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (I) bendinin (b) alt bendi uyarınca feshedilmesi öncesinde savunmasının alınmamasının feshin geçersizliğini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (I) bendinin (b) alt bendi uyarınca yapılan fesihlerde işçiden savunma alma zorunluluğu bulunmadığı, ancak davacının Kanun'un 17. maddesindeki bildirim sürelerini altı hafta aşan süre ile raporlu olup olmadığı hususunun yeterli araştırılmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.