Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yetki Kullanımı”
- Uyuşmazlık: Sendika olağanüstü genel kurulunda alınan, davacıların kesin ihraçları ile şubelerin kapatılması, birleştirilmesi ve yeni şube açılması konularındaki kararların iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika genel merkez olağanüstü genel kurulunun toplanması için objektif ve ciddi sebeplerin bulunduğu, bu sebeplerle gündeme başkaca konuların eklenmesinin olanaklı olduğu, şube kapatma, birleştirme ve kapatılan şubelere bağlı iş yerlerinin değiştirilmesi yetkisinin genel yönetim kuruluna devrinde kullanılabilme esaslarının sendika tüzüğünde düzenlendiği için genel kurulda ayrıca belirtilmesine gerek olmadığı ve şubelere dair genel kurulda alınan kararların genel nitelikte ve somut bir şubeye ilişkin olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilip değiştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı, Anayasa Mahkemesi’nin çocuğun soyadı değişikliği ile ilgili kararları ve velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadının belirlenmesi hakkının annede de olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin velayet hakkı annede olan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi talebini reddeden hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayet hakkı kendisinde olan annenin, evlilik dışı çocuğunun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi, Anayasa Mahkemesi kararları ve uluslararası sözleşmeler gözetilerek, çocuğun annesi ve kardeşi ile aynı soyadını taşımasının onun ruhsal gelişimi için olumlu olacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tatil köyünde kullanılan kuyu suyunun atıksu bedeli ödenmemesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasında, davacı lehine usulü kazanılmış hak doğup doğmadığı ve doğduysa kapsamının ne olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma ilamına yerel mahkemece uyulmasıyla davacı yararına usulü kazanılmış hak doğduğu, ancak bu hakkın ilk bozma kararındaki eksik inceleme nedeniyle sadece atıksu bedeli talep etme hakkı ile sınırlı olduğu, miktarın ise Özel Dairece denetlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın, davacı işverenin işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olup olmadığına ilişkin yetki tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işverenin, farklı tüzel kişiliklere sahip şirketlerin işyerlerini tek bir işletme olarak değerlendirme talebinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu, her bir işyerinin ayrı ayrı yetki tespiti konusu olması gerektiği ve davalı sendikanın itiraz konusu işletme bakımından %40 çoğunluğu sağladığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin görevi sırasında sarf ettiği sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemin hizmet kusuru kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisinin görevi sırasında sarf ettiği sözlerin hizmet kusuru kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki Yargıtay Özel Dairesi bozma kararına rağmen, fiilin salt kişisel kusurdan kaynaklandığı ve idari yargı yerine adli yargıda dava açılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin görevi sırasında meydana gelen fiilin hizmet kusuru mu yoksa kişisel kusuru mu olduğu ve buna göre davada husumetin doğru yöneltilip yöneltilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının davacının kolundan tutarak çekmesinin, görevi sırasında ve yetkisini kullanırken işlediği bir kusur olmayıp kişisel kusuru niteliğinde olduğu, bu nedenle de husumetin davalıya yöneltilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin görevi sırasında meydana gelen haksız fiilden dolayı açılan manevi tazminat davasında husumetin kamu görevlisine yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisinin göreviyle ilgili eylemlerden kaynaklanan zararlar için idarenin sorumlu tutulması gerektiği, ancak göreviyle açıkça ilgisiz, kişisel kusurlu eylemlerinden dolayı görevlisinin şahsen sorumlu tutulabileceği gözetilerek, davalının eyleminin kişisel kusuruna dayandığından, yerel mahkemenin husumet yönünden davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına ve dosyanın esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin öğrenciye tokat atması nedeniyle açılan tazminat davasında husumetin idareye mi yoksa kamu görevlisine mi yöneltileceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisinin görevi sırasında işlediği ve hizmet kusuru niteliğinde olan eylemlerden doğan tazminat davalarının Anayasa'nın 40. ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca idare aleyhine açılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın tespiti için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilen yetki tespit kararına karşı açılan iptal davasında, yetki tespiti tarihinde işyerinde çalışan işçi sayısının doğru belirlenip belirlenmediği ve hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki tespiti tarihinde işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesinde eksik araştırma yapıldığı, özellikle yetki tespiti başvurusu öncesinde işten ayrılan ve başvuru tarihinde işe başlayan işçilerin durumunun ve muvazaa iddiasının yeterince incelenmediği, hakkın kötüye kullanımı yasağı kapsamında gerekli incelemenin yapılmamış olması gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri iddia edilen fiillerden dolayı açılan tazminat davasında husumetin kamu görevlisine mi yoksa idareye mi yöneltilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının Anayasa'nın 40/3, 125/son ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılması gerektiği, davacının iddialarının da davalı kamu görevlilerinin görevleri sırasında ve yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlara dayandığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.