Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yol Hakkı”
- Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde istinaf yoluna başvuran tarafın, 6100 sayılı HMK'nın 348. maddesi kapsamında daha önce istinaf sebebi olarak ileri sürmediği hususlar bakımından katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma yoluyla istinafın, asıl istinaf başvurusundan bağımsız bir kanun yolu hakkı olduğu ve ilk derece mahkemesi kararına karşı süresi içinde yapılan asıl istinaf başvurusunda ileri sürülmeyen hususların, karşı tarafın istinaf başvurusu üzerine, katılma yoluyla istinaf dilekçesinde ileri sürülebileceği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müdafii aracılığıyla takip edilen ceza davasında, istinaf başvurusunun reddine dair kararın sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine ayrıca tebligat yapılmadan temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı ve cezaevinde bulunan sanığın müddetname tebliği üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yolunun sağlanması için, kararın tebliğinin şekli değil, amacına uygun ve hak arama hürriyetini engellemeyecek biçimde yapılması gerektiği, CMK'nın 260. maddesiyle sanığın kanun yoluna başvuru hakkının açıkça kabul edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35. maddesi birlikte değerlendirildiğinde müdafiin yanında sanığa da tebligat yapılması gerektiği, müdafi ile vekilin farklı statülerde olduğu ve müdafinin sanığın temsilcisi sayılamayacağı, bu nedenle kararın cezanın muhatabı olan sanığa ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi hükmüne karşı Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunda bulunmaması durumunda, bölge adliye mahkemesi hükmünün bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz hakkının, ilk derece Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurup başvurmadığına bağlı olmadığı ve kanun yollarına başvurma hakkının Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi ile güvence altına alındığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen sanık ve müdafisinin, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafinin, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olsalar dahi bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme haklarının bulunduğu, CMK’da aksi yönde bir sınırlamanın olmadığı, bu yönde bir yorumun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı ile AİHS'in 6. maddesinde yer bulan adil yargılanma hakkının ihlaline yol açabileceği gözetilerek Özel Daire’nin ret kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy yoluna tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesi'nin katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Köy yolunun kamu malı niteliğinde olduğu ve Maliye Hazinesi'nin bu yol üzerinde mülkiyet hakkı bulunduğu, dolayısıyla köy yoluna tecavüz suçunda doğrudan zarar gördüğü gözetilerek, davaya katılma ve temyiz hakkı bulunduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, alacaklılar toplantısında ret oyu kullanmanın yeterli olup olmadığı veya İİK m. 304/1 uyarınca ayrıca tasdik duruşmasından önce yazılı itirazda bulunmanın gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK’nın 308/a maddesinde kanun yoluna başvuru hakkı tanınan “itiraz eden alacaklı” deyiminden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren ve tasdik talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklının kastedilmesi gerektiği, alacaklılar toplantısında ret oyu kullanan alacaklının ayrıca yazılı bir itirazda bulunmadan kanun yoluna başvurma hakkının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maliye Hazinesi'nin köy yoluna tecavüz suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Köy yolunun kamu malı niteliğinde olması ve Maliye Hazinesi'nin bu yol üzerinde mülkiyet hakkı sahibi olması nedeniyle, köy yoluna tecavüz suçu halinde Hazinenin doğrudan zarar gördüğü kabul edilerek, davaya katılma ve temyiz hakkı bulunduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire'nin ret kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malikin, paftasında resmen yol olarak gösterilmeyen fiili yola geçit hakkı talebinin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazının genel yola başka bir şekilde ulaşımının bulunmaması ve fiili yolun uzun zamandır yöre halkı tarafından kullanılması, belediye tarafından da cadde olarak adlandırılması gibi hususlar gözetilerek, davacının mülkiyet hakkının kısıtlanmaması adına fiili yola geçit hakkı tanınmasının mümkün olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, miktar itibariyle kesin olan ilk derece mahkemesi kararına karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 348. ve 366. maddeleri uyarınca, davalı tarafın miktar itibariyle kesin olan karara karşı doğrudan istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkı bulunmasa dahi, davacı tarafın başvurusuna karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkının bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunu kesinlik sebebiyle reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Köy yoluna tecavüz suçundan açılan kamu davasında Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Köy yolunun kamu malı niteliğinde olması ve Maliye Hazinesi'nin bu yol üzerinde mülkiyet hakkı sahibi olması nedeniyle, köy yoluna tecavüz suçunda Hazinenin doğrudan zarar gördüğü kabul edilerek, davaya katılma ve temyiz hakkı bulunduğu gözetilerek Özel Daire'nin ret kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yollarına başvurma hakkı olanların temyiz yoluna da başvurabileceği, CMK'da temyize başvurabilecek kişiler yönünden bir sınırlama bulunmadığı, Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesiyle güvence altına alınan hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı gözetilerek katılan vekilinin temyiz hakkı olduğu kabul edilerek Özel Daire'nin reddi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, kesin nitelikteki bir karara karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 348. ve 366. maddeleri uyarınca davalının miktar itibariyle kesin olan karara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmasa da karşı tarafın başvurusuna karşı katılma yoluyla başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunu kesinlik sebebiyle reddetmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.