Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yurt Dışına Tebligat”
- Uyuşmazlık: Ölen davacının mirasçılarına mahkeme kararının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve temyiz süresinin beklenip beklenmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılardan birine yapılan tebligatın yurt dışında olduğu gerekçesiyle iade edilmesi ve ardından yurt içi adresine tebligat çıkarılması Tebligat Kanunu'na uygun olmadığı gözetilerek, tebligatın yurt dışı tebligat hükümlerine göre yapılması ve yasal temyiz süresinin beklenmesi için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların yurt içi ve yurt dışı adreslerine yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine tebligat yapılmadan önce davalıların bilinen son adreslerine tebligat yapılması gerektiği ve yurt dışı adresi için Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesi gereğince işlem yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının tebliğ işlemlerinin tamamlanması için geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idarenin temyiz başvurusunun, yurt dışı tebligat giderinin yatırılmaması nedeniyle yapılmamış sayılmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışı tebligat giderinin süresi içerisinde yatırıldığı tespit edilerek, davacı idarenin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının kaldırılmasına ve yurt dışı tebligat işlemlerinin tamamlanması için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı borçlanma talebinde bulunan davacıya, borç tahakkuk cetvelinin tebliğ edilememesi nedeniyle, borçlanma başvurusunun geçerli sayılıp sayılmayacağı ve borçlanma bedelinin hangi tarihteki prime esas kazanç üzerinden hesaplanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum’un, davacının yurt dışı borçlanma başvurusuna istinaden düzenlediği borç tahakkuk cetvelini, davacının bildirdiği adrese iadeli taahhütlü olarak göndermesine rağmen tebligatın gerçekleşmemesi ve davacının tebligatın akıbetini soruşturmadan makul süre geçtikten sonra Kuruma başvurarak davanın da makul süre içerisinde açılmaması nedeniyle, borçlanmanın dava tarihi itibariyle kabul edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilanen tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve dava zamanaşımının dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa gerekçeli kararın tebliği için gerekli yasal işlemlerin tam olarak yerine getirilmemesi ve özellikle resmî kurumlardan adres araştırması yapılmadan ilanen tebliğe karar verilmesi nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu, bu nedenle sanık müdafisinin temyizinin süresinde olduğu ve ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile denetim süresi içerisinde işlenen yeni suç nedeniyle mahkumiyet kararının kesinleştiği tarih arasında geçen sürenin de hesaba katılmasıyla dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, yurt dışında ikamet eden davalılara yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışında ikamet eden davalılara tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığı ve Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi gereğince yurt dışında ilanen tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde usulsüz tebligat nedeniyle zarara uğrayan davacının, icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışlarından dolayı ... Bakanlığı'na karşı açtığı tazminat davasında Bakanlığın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı davranılması, muhatap adına tebligat yapılan kişilerin kimliklerinin araştırılmaması ve usulsüz tebligata rağmen takibin kesinleştirilmesi gibi icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışları nedeniyle davacının zarara uğradığı değerlendirilerek ... Bakanlığı'nın sorumluluğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat kapsamına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında davalıya yapılan tebligatların usulsüzlüğü nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yurt dışında ikamet etmesine rağmen tebligatın Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesine göre yapılmayıp, mernis adresine usulsüz tebligat yapılması ve bu nedenle davalının savunma hakkını kullanamamış olması gözetilerek yerel mahkemenin ek kararı ortadan kaldırılmış ve asıl karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının yurt dışı şantiyelerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı, hizmet süresi, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, dini ve milli bayram ücretlerine hak kazanılıp kazanılmadığı, ücret ve ücretin belirlenme yöntemi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların yurt dışı hizmet sözleşmeleri ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları, davacının dava konusu dönemlerde Rusya'da bulunan işyerinde çalıştığı ve mutad işyerinin Rusya olduğu, dolayısıyla dava konusu alacaklar hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gıyabi hükme ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve sanığın temyiz isteminin süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın sanığın çalışanına yapılmış olması, sanığın tebligat tarihinde yurt dışında bulunup bulunmadığı, bulunmuş ise bunun geçici mi yoksa daimi mi olduğu hususlarının 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 20. maddesi de gözetilerek değerlendirilmesi ve sanığın temyiz isteminin süresinde olup olmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ad ve soyadının yazılı olduğu ancak imzasının bulunmadığı yurt dışı borçlanma talep dilekçesinin, imza eksikliği nedeniyle geçersiz sayılmasına ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin direnme kararının onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışı borçlanma talep dilekçesinde imzası bulunmamasına rağmen, dilekçede iletişim bilgilerinin yer alması, davacının bu yolla sosyal güvenlik hakkı elde etmeye çalışması, imza eksikliğinin davacıya süre verilerek tamamlattırılmasının mümkün olması ve 3071 sayılı Kanun'un idari makamlara yapılan dilek ve şikayetleri kapsaması; 3201 sayılı Kanun kapsamındaki başvuruyu düzenlememesi gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında verilen kararın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için gerekli tebligatların usulüne uygun olarak yapılmaması.
Gerekçe ve Sonuç: Bazı davalılara ve vekillerine yapılan tebligatların Tebligat Kanunu'na uygun yapılmadığı, ölen davalıların mirasçılarının tespit edilip tebligat yapılmadığı, yurt dışında bulunan davalılara tebligatın usulüne uygun yapılmadığı gibi eksiklikler nedeniyle, tebligatların usulüne uygun olarak yapılmasının sağlanması için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.