Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yurtdışı Emekli Aylığı”
- Uyuşmazlık: Yurtdışından bağlanan emekli aylığının haczi caiz midir ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 82. ve 83. maddeleri uyarınca aylığın tamamı mı yoksa bir kısmı mı haczedilebilir?
Gerekçe ve Sonuç: Yurtdışından bağlanan emekli aylığının haczedilemeyeceğine dair özel bir kanun hükmü bulunmaması nedeniyle haczi mümkün olmakla birlikte, borçlunun ve ailesinin geçimini sağlamak amacıyla 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 83. maddesi uyarınca icra müdürünün borçlunun geçimine yetecek miktarı belirleyerek kalan kısmı hacze konu etmesi gerekirken aylığın tamamının haczedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı bankanın mensup olduğu emekli ve yardım sandığı vakfından emekliliğe hak kazanmasına rağmen, sonradan kanun değişikliğiyle başka bir kuruma nakledilmesi sebebiyle, emekli aylığının hangi kurum tarafından bağlanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 Sayılı Yasanın 8. maddesinin lafzî yorumunun sosyal güvenlik sisteminin amacına ve külfet-nimet dengesine aykırı olması, yasaya göre hizmet birleştirme şartlarının oluşmadığı ve davacının çalıştığı bankanın emekli sandığından emeklilik hakkını elde ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kız çocuğuna babasından dolayı bağlanan ölüm aylığının, kız çocuğunun isteğe bağlı sigortalılık yoluyla yaşlılık aylığı alması halinde kesilip kesilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un Geçici 91. maddesindeki "kendi çalışmaları" ibaresinin, isteğe bağlı sigortalılık primlerinin ödendiği süreleri de kapsadığı ve bu yolla bağlanan yaşlılık aylığının ölüm aylığının kesilmesi için yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurtdışında çalıştığı süreleri hangi sosyal güvenlik kurumuna borçlanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurtdışına çıkmadan önce Türkiye'de Emekli Sandığı'na tabi olarak çalışmış olması ve 3201 sayılı Yasanın ilgili maddesinin bu durumu kapsaması nedeniyle, yurtdışı borçlanmasının Emekli Sandığı'na yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurtdışında çalıştığı süreleri hangi sosyal güvenlik kuruluşuna borçlanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurtdışına çıkmadan önce Türkiye'de Emekli Sandığı'na tabi olarak çalışmış olması ve 3201 sayılı Yasanın ilgili maddesinin bu durumu kapsaması gözetilerek, yurtdışı borçlanmasının Emekli Sandığı'na yapılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışıp kesin dönüş yapan Türk vatandaşına bağlanan yaşlılık aylığının, yurtdışından aldığı ödemelerin ikamet şartına bağlı olup olmadığının tespiti yapılmaksızın kesilmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un “kesin dönüş” şartının, yurt dışında ikamete bağlı sosyal güvenlik veya sosyal yardım ödeneği alınmaması olarak yorumlanması ve davacının aldığı ödemelerin bu nitelikte olup olmadığının araştırılmadan yaşlılık aylığının kesilmesi işleminin hukuka aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurtdışında çalıştığı süreleri hangi sosyal güvenlik kurumuna borçlanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurtdışına çıkmadan önce Emekli Sandığı'na tabi olması ve 3201 sayılı Yasanın 3. maddesinin 2. bendinin (a) fıkrasındaki "herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar" ibaresinin "yurtdışına çıkmadan önce de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar" şeklinde yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra kefilliği nedeniyle yurtdışı emekli maaşına haciz konulan davacının, borçlu olmadığının tespiti ve haczedilen tutarların iadesi istemiyle açtığı menfi tespit ve istirdat davasında, icra kefaletinin geçerliliği ve yurtdışı emekli maaşının haczedilip haczedilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi gereğince yurtdışı gelirlerinin haczi için borçlunun muvafakatinin gerekliliği, icra kefili yönünden ise takibin kesinleşmesi şartının aranması ve davalı şirketin davada taraf sıfatının bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.