Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zaman Kapsamı”
- Uyuşmazlık: Sanık ...'ın kasten öldürme suçuna iştirak edip etmediği ve sanık ... hakkında haksız tahrik indiriminin doğru uygulanıp uygulanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanık ...'ın ise maktule yönelik haksız tahrikte bulunması sebebiyle TCK'nın 29. maddesi kapsamında uygulanan indirimde, maktulün haksız fiillerinin yoğunluğu ve çeşidi gözetilerek yeterli indirim yapılmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçiye ilave tediye ödemesi yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, personel ve denetim yönlerinden kamu kurumu niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile de vakıfların kamu işyeri olduğunun açıklığa kavuşturulduğu, ayrıca davacı işçiye yapılan ikramiye ödemelerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi için hesaplamadan dışlanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığına ve buna bağlı olarak davacı işçiye ilave tediye ödenmesi gerekip gerekmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, denetim, personel özlük hakları ve çalışma şartları gibi çeşitli yönlerden kamu işyerleri niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile de bu niteliğin teyit edildiği ve davacıya yapılan ikramiye ödemelerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi için hesaplamadan çıkarılarak bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle davanın kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda çalışan işçinin, 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, personel ve denetim yönünden kamu kurumu niteliğinde olduğu, bu niteliğin 7144 sayılı Kanun ile de açıklığa kavuşturulduğu, dolayısıyla 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçiye ilave tediye ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, denetim ve personel yapısı itibariyle kamu işyerleri niteliğinde olduğu, bu niteliğin 7144 sayılı Kanun ile de teyit edildiği ve davacıya yapılan ikramiye ödemelerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi için hesaplamadan çıkarılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda çalışan işçinin, 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, personel rejimi, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen hüküm ve bu hükmün gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde kamu işyeri niteliğinde olduğu, dolayısıyla 6772 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dede ile torunu arasındaki kişisel ilişki kurulmasına dair verilen kararın kapsamının yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dede ve torun arasındaki mevcut kişisel ilişki düzeninin, torunun üstün yararları ve taraflar arasındaki sevgi ve iletişim bağlamında yetersiz görülmesi nedeniyle, hükmün düzeltilerek daha kapsamlı bir kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara yüklenen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eyleminin yapıldığı zaman ve bağlam, ifade özgürlüğü kapsamı, "faşist" ifadesinin siyasi bir eleştiri niteliğinde olması ve Nazi üniforması giydirilmiş posterin rahatsız edici olmakla birlikte katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelik taşımadığı gözetilerek, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sendikasından istifa ettikten sonra, yeni dönem toplu iş sözleşmesinden ne zaman itibaren yararlanabileceği ve bu kapsamda talep ettiği fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliğinden istifa etmesine rağmen, önceki dönem toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödeyerek yararlanmak istediğini beyan ettiği, işverenin yeni dönemde de dayanışma aidatı kesmeye devam ettiği ve davacının bu duruma itiraz etmediği; ayrıca 6356 sayılı Kanun'da dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma talebinin şekline ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı da gözetilerek, davacının yeni dönem toplu iş sözleşmesinden yürürlük başlangıcından itibaren yararlanma hakkı olduğu kabul edilerek, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olup olmadığına dair yapılan yargılamada verilen beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, hükmün onanıp onanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurup hiyerarşik yapısına dahil olduğuna dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, Bank Asya'ya para yatırma, ByLock kullanımı ve tanık beyanları gibi iddia edilen delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatlamaya yeterli olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi, yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen kendi performansına bağlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun bulunmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davacı ile davalı arasındaki ilişkiyi satış sözleşmesi kaynaklı olarak kabul eden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetlikle kazanım yoluyla mülkiyet iddiasında bulunması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, dosya kapsamındaki deliller ve yapılan keşif, bilirkişi incelemeleri ve tanık beyanları doğrultusunda, davacıların dava konusu taşınmazlar üzerinde 20 yılı aşkın süredir nizasız, malik sıfatıyla zilyetliklerini ve imar-ihya faaliyetlerinde bulunduklarını tespit etmesi ve bu durumun zilyetlikle kazanım koşullarını sağladığı gerekçesiyle, davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.