Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zamana Bağlı Değerlendirme”
- Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulmasına ilişkin raporun hangi tarih esas alınarak düzenlenmesi gerektiği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 103/6. maddesi kapsamında mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun düzenlenmesi için öngörülen 6 aylık sürenin, zincirleme suçlarda son eylem tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve Bakanlığın davaya katılma hakkının bulunmasına rağmen, mevcut yargılamada katılan vekillerinin temyiz hakkını kullanarak etkin bir denetim sağladıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ilave tediye ücretine hak kazanıp kazanamayacağı ve fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin hesabında ıslah tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun 6772 sayılı Yasa kapsamında olması nedeniyle davacının ilave tediye alacağı talebinin reddinin hatalı olduğu, ayrıca fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin hesabında ıslah tarihinin hatalı belirlenmesi ve buna bağlı olarak zaman aşımı değerlendirmesinin de hatalı yapılması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haline münasip ev şikayetinde, daha önce aynı konuda verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararının, sonraki bir şikayette delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve yeni bir keşif yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Her davanın kendi koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerektiği ve haline münasip evin, haciz tarihindeki sosyal ve ekonomik duruma göre belirleneceği, bu nedenle önceki davada yapılan keşif tarihinden itibaren geçen sürede evin değerini etkileyecek değişiklikler olabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel Mahkeme hükümlerinin Anayasa'nın 141. ve CMK'nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen şekilde yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel Mahkeme'nin, bozma kararına rağmen sanıkların eylemlerinin sübutuna ilişkin yeterli ve yasal gerekçe göstermeksizin önceki bozulmuş hükmün gerekçe kısmını tekrarlaması ve mahkumiyet hükmü kurması, Anayasa'nın 141. maddesi ile CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerine aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı yurtta farklı odalarda bulunan kişilere ait cep telefonlarını çalması eyleminin tek bir hırsızlık suçu mu yoksa birden fazla hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her bir odada tek bir iradi karara bağlı olarak aynı zaman ve mekan birliği içerisinde ardışık hareketlerle hırsızlık suçunu işlemiş olması, farklı kişilere ait eşyaları çalmış olmasının fiilin tekliğini bozmaması ve odaların farklı olması nedeniyle iki ayrı fiil oluştuğu gözetilerek, TCK'nın 43/1 ve 43/2. maddeleri uyarınca iki ayrı hırsızlık suçundan ceza verilmesi gerektiğine dair Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan maddi ve manevi tazminat davasında, davacının meslekte kazanma gücü kaybının ne zaman kesinleştiği ve buna bağlı olarak zamanaşımının ne zaman başlayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranının, kontrol muayenesi gerekliliğine rağmen zaman içinde değişmediği ve son raporda bu oranın kesinleştiğinin belirlendiği, dolayısıyla Yargıtay’ın bozma ilamı tarihine kadar yerleşik uygulamaya göre davacı tarafından yapılan ıslahla artırılan miktar için zamanaşımının ilk dava tarihinde kesilmiş sayılması gerektiği, ancak sonradan çıkan içtihadı birleştirme kararı uyarınca ıslahla miktar artırımının ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesindeki miktarın düzeltilmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle ıslahla artırılan miktar için de zamanaşımının ilk dava tarihinde kesildiğinin kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olaydan iki gün sonra teslim olması, suçunu ikrar etmesi, yaşadığı bölgenin sosyo-kültürel yapısı, eğitimi, kendini ifade etme durumu, maktulün sanığın eşiyle olan telefon görüşmeleri ve HTS kayıtları, tanık beyanları ile sanığın bozmadan sonraki savunmaları birlikte değerlendirildiğinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, ilişkili şirkete mal satışı yapıp kira alacağını tahsil etmemeleri nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yasağına aykırılık suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu işledikleri ve suç tarihinden sonra TCK 155'in uzlaştırma kapsamına alınmasının sanıkların hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunarak şirketi ve ortaklarını zarara uğratmaları suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca suç tarihinden sonra güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olup olmadığına dair yapılan yargılamada verilen beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, hükmün onanıp onanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurup hiyerarşik yapısına dahil olduğuna dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, Bank Asya'ya para yatırma, ByLock kullanımı ve tanık beyanları gibi iddia edilen delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatlamaya yeterli olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmeden karar verilmesi üzerine, Yargıtay'ın sanığın temyiz başvurusunu inceleyip onama kararı vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın adil yargılanma hakkı ve kanun yollarına başvurma hakkının, Bölge Adliye Mahkemesi'nin sanığın istinaf başvurusunu incelemeksizin karar vermesi nedeniyle ihlal edildiği, Yargıtay'ın ise bu eksiklik giderilmeden temyiz incelemesi yapamayacağı gözetilerek Özel Daire'nin onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce SSK kapsamında isteğe bağlı sigortalılığı başlayan davacının, yeni kanun döneminde ödediği primlerin 4/a (SSK) mı yoksa 4/b (Bağ-Kur) kapsamında değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 51. maddesinde isteğe bağlı sigortalılık primlerinin 4/b kapsamında değerlendirileceğine dair açık hüküm bulunduğu ve bu durumun Anayasa Mahkemesi tarafından da onaylandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil sayılıp sayılmayacağı ve bu kapsamda bölge adliye mahkemesinin duruşma açıp açmaması gerektiği hususu ile sanıkların suça müşterek fail mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı iştirak ettikleri noktasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile 1. Ceza Dairesi arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan deliller, HTS kayıtları, tanık beyanları ve diğer bulgular birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların eylemlerinin suçun işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunmak suretiyle suçun icrasını kolaylaştırmak olarak nitelendirilebileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin duruşma açmasına gerek olmadığına ve sanıkların yardım eden sıfatıyla cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz istemlerinin reddine ilişkin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.