Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zamana Göre Uygulama”
- Uyuşmazlık: Hapis cezası ertelenen sanık hakkında belirlenen denetim süresinin, aleyhte düzeltme yasağı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Genel Kurulu, aleyhte düzeltme yasağının cezanın türü ve miktarıyla sınırlı olup ertelemedeki denetim süresini kapsamadığı, denetim süresinin hatalı uygulama sonucu verilen ceza miktarına göre değil doğru uygulama yapıldığında hükmolunacak ceza miktarına göre belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme hükmünü bozmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi, yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen kendi performansına bağlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun bulunmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davacı ile davalı arasındaki ilişkiyi satış sözleşmesi kaynaklı olarak kabul eden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce açılan bir davada, tahkikat aşamasında gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına rağmen direnilmesi üzerine, gider avansı ve delil avansı kavramlarının uygulanması ile HMK 115/3. maddesinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere HMK hükümlerinin uygulanamayacağı, davada dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği, bu nedenle gider avansı yerine HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenmesi gerektiği ve bu husus gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile yapılan değişiklikten önce verilip infazına başlanılan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin çağrıya rağmen başvurmayan sanığa ikinci bir tebligat yapılmasının ve ısrar şartının aranmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fail lehine olan kanun uygulaması, suç tarihinde yürürlükte olan 5402 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri, ısrar koşulunun çağrıya uyan ve müracaat eden sanıklar için öngörülmüş olması ve sanığın başvurmamasına ilişkin bir mazeret de ileri sürmemiş olması değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı alınması ve bu avansın yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere eski kanun hükümlerinin uygulanması, davanın açılmasıyla dilekçeler aşamasının tamamlanmış olması ve gider avansının dava açılırken yatırılması gereken bir avans olması gözetilerek, HMK'nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sabit bir noktaya bağlı olmaksızın açık alana bırakılan motosikleti çalan sanığın eyleminin TCK'nun 141/1. maddesindeki hırsızlık suçunu mu yoksa 142/1-e maddesindeki nitelikli hırsızlık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Motosikletin kullanım gereği açıkta bırakılmasının kaçınılmaz olduğu ve bu nedenle çalınmasının TCK'nun 142/1-e maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmasının söz konusu olmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen davacının kişisel beceri ve tercihlerine bağlı olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkide iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun mevcut olmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına dair hükümlerin bozulmasından sonra, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen ertelenmeyen hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı ve sanığın kazanılmış hak ihlali yaşayıp yaşamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri gereğince verilen cezanın miktar itibarıyla önceki erteli hapis cezalarının toplamından az olması ve ertelemenin deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde daha ağır sonuçlar doğurabileceği değerlendirilerek, ertelenmeyen cezanın sanık lehine olduğu ve önceki erteli cezaların kazanılmış hak teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte olmayan eski TCK hükümleri uygulanarak verilen ve temyiz incelemesinde onanan hükmün, sanık lehine sonuç doğurması nedeniyle kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı ve hükmün bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işlendiği tarihte yürürlükte olmayan yasa hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olması, ayrıca sanık lehine olsa da kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maliye Hazinesi'nin köy boşluğuna tecavüz suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı ile köy merasına tecavüz suçunda 6360 sayılı Kanun'un TCK'nın 7. maddesindeki zaman bakımından uygulama kuralı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Köy boşluğunun mülkiyet hakkı sahibi olan ve köylülerle birlikte ortak kullanım hakkı bulunan Hazinenin, köy boşluğuna tecavüz suçundan doğrudan zarar gördüğü gözetilerek davaya katılma ve temyiz hakkı bulunduğuna, ancak 6360 sayılı Kanun'un suç tanımını veya cezasını değiştirmeyip yalnızca köy tüzel kişiliğinin statüsünü değiştirdiğinden, TCK'nın 7. maddesindeki fail lehine olan hükmün uygulanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üç ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından zincirleme suç hükümleri uygulanarak erteli olmayan hapis cezası verilmesi üzerine, hangi cezanın sanık lehine olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri gereğince verilen cezanın miktar itibarıyla erteli hapis cezalarının toplamından az olmasına rağmen, önceki cezaların ertelenmiş olmasının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde daha ağır sonuçlar doğurabileceği, bu nedenle zincirleme suç hükümleriyle verilen cezanın sanık lehine olduğu ve ertelenmiş cezaların kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen iki ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen erteli olmayan hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri uygulanması sonucu verilen cezanın miktar itibarıyla önceki erteli hapis cezalarının toplamından az olmasına rağmen, erteleme koşullarına uyulmaması halinde önceki cezaların toplamının daha ağır sonuç doğurabileceği, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmamasının adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı olacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin sanık hakkında verdiği erteli olmayan 2 yıl 1 ay hapis cezası onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.