Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zamansal Değerlendirme”
- Uyuşmazlık: İbraname verildikten sonra aynı icra takibine devam edilmesi nedeniyle açılan menfi tespit davasında kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesinin, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan "takibin" haksız ve kötü niyetli olmasını aradığı, "takibin" denilmekle takip tarihindeki haklılık durumunun esas alındığı, somut olayda ise takibin başlangıcında davalının haklı ve iyi niyetli olduğu, kötü niyetin ibranameden sonra ortaya çıktığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizine ilişkin davada, istinaf başvurusunda alınacak harcın maktu mu yoksa nispi mi olduğu ve eksik harç tebligatının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin eksik harç tebligatını davalı vekiline değil davacı vekiline yapması nedeniyle ek karar ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin esastan red kararının yok hükmünde olduğu, bu hususun maddi hata niteliğinde olduğu ve Özel Daire'nin de bu hususu incelemeden bozma kararı vermesi nedeniyle direnme kararının da ortadan kaldırılması gerektiği gözetilerek dosyanın esastan incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin çıplak ücretinin, toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmaya başladığı tarih itibariyle düşürülüp düşürülemeyeceği ve buna bağlı olarak fark ücret ve diğer işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin direnme kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun, temyiz dilekçesinin UYAP sistemine süresinden sonra kaydedilmesi nedeniyle süresinde yapılmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türk Medeni Kanunu’nun 176/4 hükmüne dayanılarak açılan yoksulluk nafakasının uyarlanmasına ilişkin davanın kabulünü gerektirecek yasal koşulların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasının kararlaştırılmasından sonra geçen sürede, tarafların ekonomik durumlarında meydana gelen değişiklikler, nafaka yükümlüsünün emekli olması, Türk Lirası'nın değer kaybı, aradan geçen uzun süre ve taraflar arasındaki menfaat dengesinin bozulması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesinde belirtilen sözleşmenin uyarlanması koşullarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika yönetim kurulunun İstanbul Marmara ve Bursa şubelerinin açılmasına ilişkin kararlarının hukuka uygunluğu ve daha önce iptal edilen şube kapatma kararına ilişkin yargı kararını etkisiz kılıp kılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika yönetim kurulunun şube açma kararlarının, genel kurul yetkisi dahilinde alındığı ve iptaline dair bir dava açılmadığı gözetilerek, bu kararların iptali isteminin reddine, ancak şubelerin faaliyet alanlarının belirlenmesinin önceki yargı kararını etkisiz kılmayacak şekilde yapılması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi üzerine süre tutum dilekçesi ile istinaf yoluna başvurulan davada, gerekçeli istinaf dilekçesinin ilk derece mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki haftalık istinaf süresi geçtikten sonra sunulması halinde, gerekçeli istinaf dilekçesinin makul sürede verilip verilmediği ve HMK’nın 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesinde dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararında hükme ilişkin tüm hususların gerekçeli karar ile birlikte açıklanmış olması, istinaf yoluna başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren başlaması ve davalının iki haftalık sürede istinaf nedenlerini belirtir dilekçe vermemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalının süresinden sonra sunduğu gerekçeli istinaf dilekçesine değer verilmeyerek HMK’nın 355. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden incelenmesi gerektiği belirtilerek verilen direnme kararının onanmasına, ancak davalının temyiz itirazlarının kamu düzeni yönünden incelenmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karara yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın, mağdura yönelik gerçekleştirilen teşebbüs aşamasında kalan nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli kasten yaralama suçlarından, suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üyelik sıfatıyla cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği ve eylemlerin örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt lideri sıfatıyla, örgütün faaliyet alanı kapsamında mağdura yönelik işlenen suçlardan sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli delil bulunmadığı, mağdur beyanlarının çelişkili olduğu, olay tarihinde örgütün varlığına dair yeterli delil bulunmadığı, sanığın eyleme katılımı veya talimat verdiğine dair delil olmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının gerçek ücretinin tespiti için emsal ücret araştırması yapılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece emsal ücret araştırması için verilen kesin süreli ara kararında ödenmesi gereken müzekkere masrafının belirtilmemesi nedeniyle ara kararın usulüne uygun olmadığı ve bu nedenle mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasında, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği esastan ret kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, ön incelemede miktar yönünden temyiz edilebilirlik mi yoksa süresinde yapılıp yapılmadığı hususunun mu öncelikle incelenmesi gerektiği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 352. ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40. maddeleri uyarınca, temyiz incelemesinde ön inceleme aşamasında öncelikle kararın temyiz edilebilirliğinin, ardından temyiz isteminin süresinde olup olmadığının incelenmesi gerektiği gözetilerek, temyiz isteminin süresinde yapılmadığından reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu Kurum'un rücuan tazminat davasında, bir davalının asıl işveren-alt işveren ilişkisi açısından sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve müteveffaya yüklenen kusur oranının ceza davasındaki kusur raporuyla çelişip çelişmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin temyiz başvurusunun süresinde yapılmadığı ve katılma yoluyla temyiz iradesinin de bulunmadığı, diğer yandan Kurum'un temyiz itirazlarının kabulüyle, davalı şirketin asıl işveren-alt işveren ilişkisi açısından sorumluluğunun ve ceza davasındaki kusur belirlemesiyle çelişen kusur oranının yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi üzerine süre tutum dilekçesi ile istinaf yoluna başvurulan davada, gerekçeli istinaf dilekçesinin ilk derece mahkemesi kararının tebliğinden itibaren 8 günlük istinaf süresi geçtikten sonra sunulması nedeniyle, gerekçeli istinaf dilekçesinin makul sürede verilip verilmediği ve HMK’nın 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesinde dikkate alınıp alınamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkim tarafından değiştirilmesi mümkün olmayan kesin sürelerden olan kanun yoluna başvuru sürelerinin, süre tutum dilekçesi verilmesi ile korunamayacağı ve HMK’da süre tutum dilekçesi verilmesi halinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren sekiz günlük süre sonrasının "makul süre" olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş ancak, Özel Dairece incelenmeyen ve davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kamu düzeni yönünden incelenmesi için dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.