Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zamlı Tarife”
- Uyuşmazlık: Sulama bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan raporun denetime elverişli olduğu, su kullanım hizmet bedelinin yasal tarife üzerinden hesaplandığı, davalının süresi içinde sulama beyannamesi vermediği ve bu nedenle bedelin zamlı olarak uygulanmasının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Slot ihlali nedeniyle kesilen ve tahsil edilen bedellerin haksız tahsil edilip edilmediği ve istirdadının mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uygulanan zamlı konaklama ücretlerinin ilgili mevzuat ve tarifelere uygun olarak hesaplandığı ve davalı kurumun bu ücretleri tahsil etme yetkisinin bulunduğu değerlendirilerek, istirdat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, hüküm altına alınan hafta tatili ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirimin miktarının fazla olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin hesabında tanık beyanlarına dayanılarak yapılan indirimin, Yargıtay uygulamasına aykırı biçimde yüksek oranda (%50) uygulanmasının işçinin hakkına ulaşmasına engel teşkil edecek nitelikte olduğu ve bu indirimin "karineye dayalı makul bir indirim" olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'na tabi gemi adamının fazla çalışma ücretinin %25 zamlı mı yoksa %50 zamlı mı hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun özel kanun, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ise genel kanun olması ve özel kanunda fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda açık hüküm bulunması sebebiyle, gemi adamlarının fazla çalışma ücretinin %25 zamlı hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin faaliyet konusunun deniz taşıma işi olmadığı gerekçesiyle davacının 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olduğu iddiasıyla açılan fazla mesai ücreti davasında, davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na mı yoksa 4857 sayılı İş Kanunu’na mı tabi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, asli görevi can, mal ve gemi kurtarma olmakla birlikte, Türk Bayraklı gemileriyle faaliyet göstermesi, gemiadamı sayısının beşten fazla olması ve gemilerinin gros tonilatolarının toplamının yüzden fazla olması sebebiyle davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında olduğunun anlaşılması üzerine, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nın 297/2. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında hüküm altına alınan alacakların net veya brüt olduğunun açıkça belirtilmemesi, hükmün icrası aşamasında tereddüt yaratacağı ve Yargıtay denetimini imkansız kılacağı, HMK'nın 297/2. maddesindeki açıklık ilkesine ve hükmün icrası aşamasındaki işlevselliğe aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilip belirtilmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında, gerekçeye ait hiçbir söz tekrar edilmeksizin talep sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt yaratmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aksi halde Yargıtay denetiminin mümkün olamayacağı ve hukuki belirlilik ilkesinin zedeleneceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı gazetecinin eski işvereni aleyhine açtığı fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ücretleri ve manevi tazminat alacakları davasında, birleşen itirazın iptali talebinin reddine, hafta tatili ücretinin hesaplanmasına ve vekâlet ücretine ilişkin hususlarda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin, kabul edilen alacak miktarını aşamayacağı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş aşamasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarı uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının ücret yönünden hukuka uygun olduğu, ancak vekalet ücretinin AAÜT'nin 22. maddesindeki değişiklik gözetilerek eksik hükmedildiği tespit edildiğinden, karar bu yönüyle düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücret ve diğer haklarının hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadroya geçişten sonraki dönemde yararlanabileceği bir toplu iş sözleşmesi bulunmadığı ve kadroya geçiş aşamasındaki sözleşme hükümlerinin ileriye etkili olmadığı, ayrıca 375 sayılı KHK'ya göre yararlandığı toplu iş sözleşmesinin art etkisinin bulunmadığı, bu nedenle 31.10.2020 tarihinden sonraki dönemde ücretinin kadroya geçiş tarihine göre belirlenen ücret üzerinden hesaplanması, ikramiye farkı talebinin ise reddolunması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücret ve diğer haklarının hesabında hangi toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadroya geçiş tarihini takip eden dönemde yararlandığı 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. madde kapsamındaki toplu iş sözleşmesinin süresi sona erdikten sonra, yeni toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşımadığı ve bu nedenle ücretinin önceki toplu iş sözleşmesindeki gibi belirlenmesi, ikramiye farkı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca seri davalarda aynı günde açılıp tüm duruşmaları aynı günde yapılan 10 dosya bulunduğu, diğer 6 dosyanın ise aynı günde açılmadığı ve duruşmalarının aynı günde yapılmadığı anlaşıldığından davacı lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken %50 oranında vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret, ikramiye, ilave tediye ve fazla mesai alacaklarının hesabı ile bu alacaklara uygulanacak faizin başlangıç tarihi ve avukatlık ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadroya geçiş tarihini takip eden dönemde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşımadığı, bu nedenle söz konusu toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yapılan hesaplamanın hatalı olduğu, ayrıca seri davalarda avukatlık ücretine hükmedilmesinde de hata yapıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.