Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zarar ve Yararın Denkleştirilmesi”
- Uyuşmazlık: Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı davasında, dava dışı sigorta şirketi tarafından davacıya önceden yapılan ödemenin, hesaplanan tazminattan indirim yapılırken güncelleştirilip güncelleştirilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin getirisinin yasal faiz ölçüsünde güncelleştirilip hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama nedeniyle maddi tazminat belirlenirken, davacının vergi dairesine beyan ettiği düşük gelirin mi yoksa asgari ücretin mi esas alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının gerçek gelir kaybının tespiti için tutukluluk süresince işyerinin açık olup olmadığının ve gelir elde edilip edilmediğinin araştırılması, elde edilen gelirin asgari ücretten düşük olması halinde ise en azından asgari ücret üzerinden tazminat hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, sigorta şirketi tarafından davacıya önceden yapılan ödemenin güncellenip güncellenmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zarar ve yararın dengelenmesi ilkesi gereğince, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin getirisinin yasal faiz ölçüsünde güncelleştirilerek hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigorta şirketince ödenen destekten yoksun kalma tazminatının yetersiz olduğu iddiasıyla açılan davada, mahkemenin KTK'nın 111. maddesi uyarınca gerekli araştırma ve incelemeyi yapıp yapmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davalarda, 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesi uyarınca ibra hükmünün geçerliliğinin, ödeme tarihindeki verilerle hesaplanacak tazminat miktarı ile karşılaştırılarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin bu incelemeyi yapmadan hüküm kurması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uzun süreli araç kiralaması durumunda aracın işleteninin kim olduğu, hatır taşıması halinde tazminat indirimi yapılıp yapılmayacağı, sigorta şirketinin yaptığı ödemelerin hangi kalemi karşıladığı ve bu ödemelerin güncellenip güncellenmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın trafik sicil kaydı, işleten sıfatını belirlemede kesin olmasa da güçlü bir karine teşkil ettiğinden ve davalı D. Turizm Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin aracını başkasına kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ispatlayamaması nedeniyle işleten sıfatıyla sorumlu tutulması, ölenin sürücünün eşi olması sebebiyle hatır taşımasının söz konusu olamayacağı, sigorta şirketinden alınan tazminatın hangi kalemi karşıladığının tespiti ve ödeme tarihinden itibaren yasal faiz ile güncellenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların taşınmazları üzerinde mecra hakkı (su yolu irtifakı) tesisi talebiyle açtıkları davada, yerel mahkemenin davayı reddetmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mecra hakkı tesisi için Türk Medeni Kanunu'nun 744. maddesindeki şartların ve özellikle fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesinin gözetilmesi, tarafların yararlarının değerlendirilmesi, en az masraflı ve en az zararlı çözümün tercih edilmesi, su yolu ihtiyacının tespiti, bedelin tespiti ve mahkemece yeterli araştırma yapılmadan karar verilmesi hususları dikkate alınarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmaz için davalıya ait taşınmazdan genel yola ulaşımı sağlayacak geçit hakkı kurulması talebinde, geçit hakkının davalı taşınmazını kullanım dışı bırakacak şekilde tesis edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçit hakkının, komşuluk hukuku ilkeleri ve fedakarlığın dengelenmesi ilkesi gözetilerek, yükümlü taşınmazın kullanım şeklini ve ekonomik bütünlüğünü bozmayacak biçimde tesis edilmesi gerektiği, ayrıca karayoluna bağlantı noktasının da ilgili mevzuat ve can güvenliği açısından uygunluğunun araştırılması gerektiği hususları değerlendirilerek, bu hususlara aykırı direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçit hakkı davasında, mahkemece belirlenen geçit yolunun kesintisiz ulaşımı sağlayıp sağlamadığı ve yargılama giderlerinin kimin üzerinde bırakılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Geçit hakkı verilirken taşınmaz maliklerinin en az zarara uğrayacak şekilde fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ile birlikte kesintisiz ulaşımın sağlanması ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan derelerin ileride dava konusu olabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Marka hakkına tecavüz nedeniyle davacının yoksun kaldığı kazancın nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yoksun kaldığı kazancın hesaplanması için 556 sayılı KHK'nın 66/2. maddesinde belirtilen yöntemlerden birinin seçilmesi gerektiği, davacının bu yöntemlerden 66/2-a maddesinde belirtilen yöntemi seçtiği, dosyada davacının yoksun kaldığı kazancın bu maddeye göre hesaplanmasına esas olabilecek yeterli veri bulunduğu ve bu nedenle BK'nın 42. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ürettiği ve davacının tescilli markasıyla benzerlik gösteren ürünlerin Türkiye'ye kaçak yollarla sokulup sokulmadığı ve davacının maddi zararının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin fuarda ürünlerini sergilemiş ancak satış yapmamış olması ve Türkiye'ye kaçak yollarla ürün soktuğuna dair delil bulunmaması, davacının maddi zararının oluşmadığının kabulünü gerektirmiş ve bu nedenle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.