Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zilyetliğe Dayalı Tescil Davası”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili istemine ilişkin davada, davacı lehine karar verilmesi halinde yargılama giderleri ve harçlardan kimin sorumlu olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetliğe dayalı tescil koşullarını sağladığı ve davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının kararın bozulması için yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tescil kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından 20 yılı aşkın süredir kullanılan ve imar-ihya edildiği iddia edilen Hazineye ait taşınmazın tapu kaydının davacı adına tescili talebi üzerine açılan tescil davasında, taşınmazın zilyetliğe dayalı tescil koşullarının oluşup oluşmadığı ve yargılama giderlerinin kime yükleneceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı tarafından taşınmaz üzerinde 20 yılı aşkın süredir aralıksız, malik sıfatıyla zilyetliğin sürdürüldüğü ve taşınmazın imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiğinin tespit edilmesi, davacının zilyetliğe dayalı tapu tescili talebinin koşullarının oluştuğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise, yerel mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek hükmün onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal tescil ve kadastro çalışmaları sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın zilyetliğine dayalı tescil isteminde Hazine'nin yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın zilyetlikle kazanmaya dayalı bir tescil davası olması ve Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Hazine aleyhine hükmedilen yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescil davası sonucunda davacı lehine karar verilmesine rağmen, yargılama giderlerinden olan karar ve ilam harcının davacıdan alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zilyetlikle iktisap hükümleri ve kadastro mahkemesinin tespitine göre davacının taşınmaz üzerinde 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğu ve bu zilyetliğin malik sıfatıyla olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tescil kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu orman olarak tescil edilen ve Hazine adına tapuya kaydedilen taşınmaz için zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davası açılması durumunda uygulanacak hak düşürücü süre ile dava açma imkanının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro işlemlerinde, taşınmazın niteliği orman olarak belirlendiğinde dahi 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 11. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi birlikte değerlendirilerek, tapuya dayalı olsun veya olmasın zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davalarında 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılabileceği gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuş ve dosya esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil dışı bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak davacı adına tescili talebi üzerine açılan davada, davacının yurt dışında uzun süreli ikamet etmesinin zilyetliğin kesintiye uğratıp uğratmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında bulunmasının zilyetliği kesintiye uğratmadığı, taşınmaz üzerindeki fiili hakimiyet ve tasarruflarını sürdürdüğüne dair tanık beyanları, bilirkişi raporu ve diğer delillerle sabit olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescil davasında, taşınmazın bir kısmının dava tarihinden sonra mera vasfını kazanması nedeniyle davanın kısmen kabulü ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesi üzerine yapılan temyiz başvuruları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen mera tespiti hususunda gerekli araştırmayı yapmadan, dava konusu taşınmazın bir kısmı için davayı reddetmesinin ve davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu hususuna rağmen yargılama giderlerini davacıya yüklemesinin hatalı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla orman olarak tespit edilen bir taşınmazın daha sonraki orman kadastrosuyla orman sınırları dışında bırakılması ve bu kısım üzerinde zilyetliğe dayalı tescil davası açılması üzerine, önceki mahkeme kararının bağlayıcılığı ve ikinci kadastronun geçerliliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla orman olarak tespit edilen taşınmazın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca yeniden kadastroya tabi tutulamayacağı ve ikinci kadastronun yok hükmünde olduğu gözetilerek, zilyetliğe dayalı tescil talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili istemine ilişkin davada, davacı lehine hüküm kurulması halinde yargılama giderleri ve harçlardan davacının sorumlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tarafların delilleri ve bozma kararına uygun olarak verdiği karar usul ve yasaya uygun olduğu, davalı Hazine vekilinin tescil harici bırakılan yerlerin kadastrodan sonra zilyetlikle kazanılamayacağı ve ekonomik yarar sağlayacak şekilde zilyetlik bulunmadığı, davalı ... vekilinin ise dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu edilemeyeceği, hak düşürücü sürenin geçtiği ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı yönündeki temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gerekçeleriyle karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlik iddiasına dayalı olarak tescili davasında, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, davalı Hazine ve Belediye tarafından yapılan temyiz başvurusunda, mahkemenin tescil kararının hukuka uygunluğu ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın farklı parseller şeklinde tescil edilmesi gerektiği ve reddedilen kısım için davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zilyetliğe dayalı tescil davasının kısmen kabulünde, davalı Hazine ve Belediye aleyhine karar verilmesine rağmen yargılama giderlerinin ve harçların davacıya yüklenmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin harçlardan muaf tutulmuş olması, davacının haklı çıktığı davada yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesini haklı çıkaracak bir yasal dayanak oluşturmadığı, 6100 sayılı HMK'nın 326/1. maddesi uyarınca kural olarak yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği, aksi yöndeki uygulamanın Anayasa’nın mülkiyet hakkını koruyan 35. ve adil yargılanma hakkını düzenleyen 36. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların (... ailesi) tutunduğu tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirip kaybettirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisabını engelleyen bir durumun bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davalı zilyedin zilyetliğinin kanıtlanamamış olması, davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği anlamına gelmediğinden ve bu kayıtların kapsam tayininin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesine uygun yapılmamış olması gözetilerek direnme kararı bozulmuş; diğer parseller yönünden ise davalıların zilyetliğinin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığının kanıtlanması ve davacıların tapu kayıtlarının dayandığı taşınmazların mirî arazi niteliğinde olması nedeniyle, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince tapu kayıtlarının hukuki kıymetini yitirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.