Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zincirleme Sorumluluk”
- Uyuşmazlık: Davacının tesis ve kablolarına verilen zararın tazmininden, davalı İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün, yüklenici ve hasara neden olan kişi ile birlikte zincirleme sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, yükleniciyi denetleme ve kontrol etme yetkisinin devam etmesi nedeniyle, yüklenicinin kullandığı kişilerin haksız fiilleri sonucu üçüncü kişilere verdikleri zararlardan yüklenici ile birlikte işverenin de zincirleme sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İki yıllık kira sözleşmesinin bitişini müteakip ödenmeyen kiralar için, sözleşmede "ortak zincirleme kefil" olarak yer alan kişinin sorumluluğunun devam edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olacağı sürenin ve miktarın açıkça belirtilmesi gerektiği, kira sözleşmesinin uzaması halinde kefilin sorumluluğunun da uzayacağının açıkça kararlaştırılmamış olması ve kefilin sorumlu tutulacağı azami miktarın belirlenmemiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının telif hakkına tecavüz edildiği iddiasıyla açtığı maddi ve manevi tazminat ile tecavüzün önlenmesi davasında, davalı üniversite ile arasındaki uyuşmazlığın hakem yoluyla çözülmesi gerekirken mahkemede görülüp görülemeyeceği ve diğer davalının sorumluluğunun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı üniversite arasındaki uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun kapsamında hakem yoluyla çözülmesi gerektiği, diğer davalının ise davalı üniversitenin haksız fiilinden dolayı zincirleme sorumlu olduğu gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun önceki kararında davalı üniversite yönünden bozma, diğer davalı yönünden ise direnme kararı verilmiş, bu karara yapılan karar düzeltme istemleri ise HUMK m.440'ta sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin gerçekleştirdiği nitelikli dolandırıcılık suçuna iştirak edip etmediği, iştirak şeklinin ne olduğu, eylemlerin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve katılan hazine vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte müstahsil makbuzlarını düzenleyip komisyon karşılığı vermesinin, bu makbuzları kullanan kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçlarına yardım etmek niteliğinde olduğu, sanığın bu suça iştirak kastıyla hareket ettiği ve eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı İl Özel İdaresi'ne ait iş merkezinde çıkan yangından dolayı, davacı sigorta şirketinin rücuen tazminat talebinde, dava dışı üçüncü kişi olan kiracı çalışanının yangını çıkaran fiilinin, davalı bina maliki ile oluşan zarar arasındaki illiyet bağını kesip kesmediği ve davalının zarardan sorumlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı İl Özel İdaresi'nin, yanıcı maddelerin yoğun olarak bulunduğu iş merkezinde gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini alma yükümlülüğünü ihmal etmesi ve üçüncü kişinin kusurunun illiyet bağını kesecek derecede ağır olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davalıyı sorumlu tutmayan direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı İl Özel İdaresi'ne ait iş merkezinde çıkan yangından dolayı davacı sigorta şirketinin, bina malikinin sorumluluğuna dayanarak rücuen tazminat isteminde bulunması üzerine, zarar ile bina malikinin sorumluluğu arasında illiyet bağının kesilip kesilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yanıcı maddelerin yoğun olarak bulunduğu, insan trafiğinin yoğun olduğu bir iş merkezinde yangın çıkma ihtimalinin öngörülebilir olması ve bina malikinin gerekli güvenlik tedbirlerini alma yükümlülüğü altında bulunması, ayrıca zararın oluşumunda bina malikinin kusurunun bulunması sebebiyle, üçüncü bir kişinin eyleminin illiyet bağını kesecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı İl Özel İdaresi'ne ait iş merkezinde çıkan yangın nedeniyle davacı sigorta şirketinin rücuen tazminat isteminde, davalı idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı İl Özel İdaresi'nin, yangına sebebiyet veren üçüncü kişinin kusurundan bağımsız olarak, yanıcı maddelerin yoğun olarak bulunduğu kalabalık bir iş merkezinde gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini, özellikle merkezi jeneratör ve otomatik yangın söndürme sistemini, kurmayarak ağır kusurlu olduğu ve bu kusurun zararla illiyet bağını kesmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat davasında, bina malikinin yangın zararından sorumluluğunun, üçüncü bir kişinin kusurlu hareketi nedeniyle kesilip kesilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yangın çıkmasına neden olan jeneratöre yakıt ikmali yapan işçinin kusurlu hareketinin, davalı bina malikinin, binanın yapısı ve kullanım amacı gözetilerek alması gereken güvenlik ve emniyet tedbirlerini almamasından kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı ve uygun illiyet bağını kesemediği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı İl Özel İdaresine ait iş merkezinde çıkan yangın nedeniyle davacı sigorta şirketinin uğradığı zarardan, bina malikinin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bina malikinin, yangın güvenliği açısından gerekli tedbirleri almamış olması sebebiyle, üçüncü bir kişinin kusurlu eyleminin illiyet bağını kesecek nitelikte olmadığı ve bina malikinin mülga 818 sayılı BK’nın 58. maddesi uyarınca sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.