Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ziraat Odası Kaydı”
- Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti ve aksi yöndeki Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ziraat odası kaydının başlangıç tarihi ve geçerliliğine dair delillerin usul ve yasaya aykırı şekilde değerlendirildiği ve davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tespitinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve ziraat odası kayıtları arasındaki çelişkinin giderilmeden hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 1.1.1997-1.10.2008 tarihleri arasında tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı ve bu döneme ilişkin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tarımsal faaliyette bulunduğuna dair 1989 yılından itibaren tapu kaydı ve 2002 yılından itibaren Ziraat Odası kaydı bulunmasına rağmen, 2926 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde belirtilen tescile esas belgeler kapsamında değerlendirilemeyeceği ve 1.1.1997-1.10.2008 tarihleri arasında prim kesintisi bulunmadığından, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 2002-2006 yılları arasında tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı ve bu döneme ilişkin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2002-2006 yılları arasında tarımsal faaliyette bulunduğuna dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, tek başına ziraat odası kaydının yeterli olmadığı ve bu dönemde prim kesintisi de yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının hangi tarihler arasında devam ettiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarım Bağ-Kur sigortalılığının, tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı olmaksızın, yalnızca ziraat odası kaydı, doğrudan gelir desteği ödemelerinden yararlanma veya zirai kredi kullanımı gibi nedenlerle kendiliğinden başlayıp devam edemeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.01.2006-18.05.2010 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu süreler hariç olmak üzere 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.01.2006 tarihinden sonraki dönemde ürün teslimi bulunup bulunmadığı, başkaca Bağ-Kur prim kesintisi yapılıp yapılmadığı hususlarında araştırma yapılmadan davacının belirtilen tarihler arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğuna karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının prim kesintisi ve ürün teslimi bulunmayan 01.01.1998 ile 27.12.2002 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun uyarınca Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için prim tevkifatı veya ürün teslimi olmayan dönemlerde tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdüğünün kanıtlanması gerektiği, ziraat odası kaydının tek başına yeterli olmadığı ve davacının bu hususu kanıtlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının prim tevkifatı olmayan yıllar için tarımsal faaliyette bulunduğunun kanıtlanıp kanıtlanmadığı ve buna bağlı olarak Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim tevkifatı yapılan dönemlerle tescil iradesini ortaya koyduğu, Kurum'un resen tescil yükümüne aykırı davrandığı, ayrıca prim tevkifatı olmayan 2006 ve 2007 yıllarında da devam eden ziraat odası ve kooperatif kayıtlarıyla tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürdüğünün kanıtlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 01.05.2004 ile 30.04.2008 tarihleri arasında tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği ve bu süre için Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ziraat odası, kooperatif ve çiftçi kayıt sistemi kaydı gibi belgelerin tek başına tarımsal faaliyeti kanıtlamaya yeterli olmadığı ve mahkemenin davacının prim tevkifatı veya ürün teslimi bulunmayan dönemdeki tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği konusunda yeterli araştırma yapmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının prim kesintisi ve ürün teslimi bulunmayan dönemlerde Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun uyarınca prim tevkifatı veya ürün teslimi olmayan yıllar için tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürüldüğünün kanıtlanması gerektiği, ziraat odası, kooperatif ve çiftçi kayıt sisteminde kaydın bulunmasının tek başına yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.