Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zirai Ürün Kirası”
- Uyuşmazlık: Zirai ürün kirası sözleşmesinde, aşırı kuraklık nedeniyle ürün kaybı yaşayan kiracının, sözleşmede aksine hüküm bulunmasına rağmen kira bedelinde indirim talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: BK m. 282 hükmü uyarınca, olağanüstü felaket hallerinde kiracının kira bedelinde indirim isteyebileceği ve bu haktan feragatin ancak felaket gerçekleştikten sonra geçerli olacağı, sözleşmede aksine hüküm bulunmasının bu hakkı ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde yer alan "kira bedelinden tenzilat yapılamaz" hükmüne rağmen, aşırı kuraklık nedeniyle zirai ürün kirasında indirim yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlar Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca, kira sözleşmesinde aksi yönde hüküm bulunsa dahi, olağanüstü felaket halleri (aşırı kuraklık gibi) nedeniyle zirai ürünlerde meydana gelen önemli verim düşüklüğü kira bedelinde indirim yapılmasını gerektirdiğinden, mahkemenin aksi yöndeki direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ürün kirası sözleşmesinde kiracının kiralananı amacına uygun kullanıp kullanmadığı ve kiracı, sözleşmeye aykırı davrandığı için kiralayana tazminat ödeyip ödemeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kiracının, kira sözleşmesindeki ve Borçlar Kanunu'ndaki yükümlülüklerine aykırı davranarak, kiralananı amacına uygun kullanmadığı ve ürün kaybına sebebiyet verdiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi bulunup bulunmadığına ve buna bağlı olarak davacının işçilik alacaklarından hangi davalının sorumlu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum ile diğer davalı şirket arasında geçerli bir rödövans sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme gereği davalı Kurum'un davacının işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağı, diğer davalı şirket yönünden ise davacının çalıştığı işyerleri arasında işyeri devri veya organik bağ bulunmadığı, bu nedenle davacının sadece son çalıştığı işyerindeki işçilik alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve bu bedele uygulanacak faizin başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükmedilen kamulaştırma bedel farkına uygulanacak faizin, ilk hüküm tarihinden değil, kamulaştırma tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, mahkemece hükmedilen bedelin düşük veya yüksek olduğu iddiasıyla uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesine göre taşınmaza net gelir metodu, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemesi ve bozma ile kesinleşen hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesine göre net gelir metodu ve resmi birim fiyatları kullanılarak yapılan değer tespitinde isabetsizlik görülmediği, bozma kararlarıyla kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak terkini davasında, kamulaştırma bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ve faizinin başlangıç tarihine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükmedilen kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddiası ile davalının zilyetliğe dayalı mülkiyet iddiasının çeliştiği kadastro tespitine itiraz davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve önceki zilyetlerin, uyuşmazlık konusu 289, 295 ve 308 parsel sayılı taşınmazları Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıl süreyle malik sıfatıyla, kesintisiz ve davasız olarak kullandıklarının tespit edilmesi ve davacıların dayandığı tapu kayıtlarının 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince hukuki değerini kaybettiğinin anlaşılması üzerine, yerel mahkemenin davalı lehine verdiği tescil kararının direnme yoluyla onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.