Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zorunlu İlan”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasında tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, gösterilmesi gerektiği kabulünde aleyhe temyiz yokluğunda hangi ilamın esas alınacağı ve gösterilmesinin zorunlu olmadığı kabulünde infaz aşamasında hangi ilamın esas alınacağı hususlarında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında TCK'nın 58. maddesinde tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesi gerektiğine dair açık bir düzenleme bulunmaması, infaz rejiminin 5275 sayılı Kanun'da düzenlenmesi, birden fazla tekerrüre esas hükümlülükte en ağır cezanın esas alınacağının 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesinde düzenlenmesi ve tüm bu hususların infaz aşamasında değerlendirilebilmesi gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, tekerrüre esas alınan ilamın belirlenmesi ve infaz rejimi ile ilgili hususlar.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında, hükmün kesinleşmesinden sonra işlenen suç için TCK'nın 58. maddesinin uygulanması yeterli görülerek, tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla hükümlülük varsa infaz aşamasında en ağır cezanın esas alınması gerektiği ve somut olayda TCK'nın 53/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin yerel mahkeme kararındaki eksikliğin düzeltilerek onanabileceği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında, tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, infaz aşamasında hangi ilamın esas alınacağı, aleyhe temyiz bulunmaması halinde CMUK 326/son maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve tekerrür uygulanması için ek savunma hakkı verilip verilmeyeceği hususlarında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanması için tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, infaz aşamasında birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa en ağır cezalı olanın esas alınması gerektiği, aleyhe temyiz olmaması halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmaması hususunda CMUK m.326/son hükmünün uygulanacağı, tekerrür hükümlerinin uygulanması için iddianamede talep edilmemişse ek savunma hakkı verilmesi gerektiği, ancak adli sicil kaydının okunması ve sanığın kabul etmesi halinde ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükmün, tekerrür hükümlerinin uygulanması ve kanun maddesi belirtilmemesi hususlarında usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanması bakımından, hükümde tekerrüre esas alınan ilamın belirtilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa infaz aşamasında en ağır cezalının esas alınacağı, hırsızlık suçundan hüküm kurulurken temel ceza belirlenirken uygulanan TCK maddesinin gösterilmemesi hususunun ise 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca düzeltilerek onanabileceği gözetilerek, mala zarar verme suçundan kurulan hükmün onanmasına, hırsızlık suçundan kurulan hükmün ise düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, tekerrüre esas alınan ilamın belirtilmemesi halinde infazda hangi ilamın esas alınacağı ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasında CMK'nın 326/son maddesinin nasıl uygulanacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinde tekerrüre esas alınan ilamın kararda açıkça gösterilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün varlığı halinde infaz aşamasında en ağır cezalı olanın esas alınması gerektiği, tekerrüre esas alınamayacak nitelikteki veya tekerrüre esas geçmiş hükümlülüklerden en ağırı yerine başka bir hükümlülüğün hatalı olarak gösterilmesi halinde ise lehe temyiz varsa CMK 322 uyarınca hükmün düzeltilerek onanabileceği, aleyhe temyiz bulunmaması halinde ise hatalı uygulama sonucu oluşan koşullu salıvermeye eklenecek sürenin kazanılmış hak olarak korunacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, gösterilmediği takdirde infazda hangi cezanın esas alınacağı ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilip ayrıca denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmamasının kazanılmış hakka konu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanması için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli görülerek, tekerrüre esas ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla tekerrüre esas olabilecek hükümlülük varsa infazda en ağır cezanın esas alınacağı, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi kararının denetimli serbestlik tedbirini de kapsadığı ve ayrıca denetimli serbestliğe karar verilmemesinin kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gerekçesiyle Özel Daire onama kararındaki bazı ifadelerin çıkarılması suretiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçundan verilen hükümde, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, tekerrüre esas alınan geçmiş hükümlülüklerden hangisinin esas alınacağı ve sanığın anne adının kararda hatalı yazılmasının hükmü etkileyip etkilemeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde tekerrüre esas alınan ilamın açıkça gösterilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa infaz aşamasında en ağır cezalı olanın esas alınacağı, anne adının yanlış yazılmasının ise mahallinde düzeltilebilecek bir hata olduğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün hırsızlık suçu yönünden onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kapıları kilitli otomobilden hırsızlık yapmaya çalışırken yakalanması eyleminin TCK 142/1-b’de düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu ancak mahkemece TCK 141/1’den hüküm kurulması nedeniyle, sadece sanık lehine temyiz bulunması durumunda hükmün bozulup bozulmayacağı; hükmün bozulması halinde Yargıtay'ın cezayı aleyhe değiştirme yasağı nedeniyle hükmü bozup bozamayacağı ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasında tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde suç vasfında değişiklik yapılması ve cezanın ağırlaştırılmasının, cezayı aleyhe değiştirme yasağına aykırı olmadığı, tekerrüre esas alınan ilamın hükümde gösterilmesinin zorunlu olmadığı, infaz aşamasında tekerrüre esas olabilecek suçlardan en ağır cezalının esas alınması gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararından tekerrüre ilişkin kısmın çıkarılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken, tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin gerekip gerekmediği, aleyhe temyiz yasağı, infazda tekerrüre esas alınacak ceza ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması konularında Yargıtay dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanması için tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, infaz aşamasında birden fazla tekerrüre esas olabilecek ilam varsa en ağır cezanın esas alınması gerektiği, şartları oluşmuşsa tekerrür hükümlerinin uygulanmamasının lehe temyizde aleyhe bozma yasağına tabi olduğu, tekerrür hükümleri uygulandığında denetimli serbestlik tedbirinin ayrıca hüküm altına alınmasının gerekmediği ve TCK’nın 53/1. maddesindeki tüm haklardan yoksun bırakılma hükmünün uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.