Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zorunlu Tedavi”
- Uyuşmazlık: İş kazası geçiren sigortalıya yapılan sürekli iş göremezlik gelir bağlama kararında kontrol muayenesi sonucunun etkisi ve sigortalının tedavi giderlerinin zorunlu trafik sigortası kapsamında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının maluliyet derecesinin kesinleştiğinin tespit edilmesi ve işverene ait araçla kaza yapan sigortalının tedavi giderlerinin zorunlu trafik sigortası kapsamında olmadığı gözetilerek direnme kararı kısmen onanmış, tedavi gideri miktarının belirlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık hakkında hapis cezasına hükmedilmesi durumunda, ayrıca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesinin zorunlu olup olmadığı, TCK 191/6'daki "bu suç" ibaresinin anlamı ve yerel mahkemenin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine yer vermeme gerekçesinin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 191. maddesinin 5560 sayılı Kanun ile değişikliğinden sonra hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesinin zorunlu olmadığı, "bu suç" ibaresinin yargılama konusu suçu ifade ettiği ve yerel mahkemenin sanığın daha önce aynı suçtan mahkûm olup tedaviye uymamasını gerekçe göstererek tedaviye yer vermeme kararının yeterli olduğu gözetilerek direnme kararı kabul edilmiş ve Özel Daire bozma kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanığın hapis cezasıyla cezalandırılmasına karşın, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 6. fıkrasındaki “bu suç” ibaresinin yargılama konusu suçu ifade ettiği, sanık hakkında daha önce aynı suçtan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine karar verilmiş ve sanığın bu tedbirlere uymadığı tespit edildiğinden, yerel mahkemenin sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine yer olmadığına dair kararının gerekçesinin kanuni ve yeterli olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulunduran ve kullanan sanıklar hakkında, hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinde 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu hakimin, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulunduran ve kullanan kişi hakkında hapis cezası, tedavi ve denetimli serbestlik veya her ikisini birden verme konusunda takdir yetkisine sahip olduğu, yerel mahkemenin sanıkların daha önce aynı suçtan mahkum olup tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymamalarını gerekçe göstererek hapis cezası vermesinin yasal ve yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderlerine ilişkin açılan tazminat davasında, davalı sigorta şirketinin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ve Geçici 1. maddesi uyarınca, dava tarihinden sonraki trafik kazalarında resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tedavilere ilişkin giderlerden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumlu olması ve davada talep edilen tedavi giderlerinin özel sağlık kuruluşunda yapılmış olması gözetilerek, sigorta şirketinin pasif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sigortalıya yapılan tedavi giderlerinden dolayı sigorta şirketlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı sorumluluktan kurtulması için 6111 sayılı Kanun'un 59. ve Geçici 1. maddesinde belirtilen tutarları Sosyal Güvenlik Kurumu'na aktarmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde yapılan değişiklik ve 6111 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, sigorta şirketlerinin yapacağı aktarım ile prim aktarma borçlarının sona ereceği, aktarım yapılmaması halinde ise Kurum'un sigorta şirketine, Güvence Hesabına, işletene ve şoföre rücu hakkının devam edeceği şeklindeki yorumun kanunun amacına uygun düşmeyeceği ve Kurum'un süresinde aktarılmayan prim ve katkı payları için sigorta şirketlerine karşı 5510 sayılı Kanun'un 89. maddesine göre takip yaparak tahsil yetkisi bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu bacağını kaybeden davacının, ilk protez gideri ile ileride yapılacak protez giderlerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden olup olmadığı ve bu giderlerin sorumlusunun SGK mi yoksa zorunlu mali sorumluluk sigortacısı mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesiyle SGK'nın sorumluluğuna giren tedavi giderlerinin, üniversite hastaneleri ve diğer resmi/özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sunduğu sağlık hizmet bedelleriyle sınırlı olduğu, ilk protez uygulaması için fatura düzenlenmiş olsa dahi bunun SGK’nın değil sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunduğu ve ileride yapılacak protez giderlerinin de sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle takılan ve ileride değiştirilmesi gerekecek protez giderlerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesi kapsamında tedavi gideri olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve bu giderlerden SGK'nın mı yoksa zorunlu mali sorumluluk sigortacısının mı sorumlu olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Trafik kazası sonucu takılan ve ileride değişmesi gerekecek protez giderlerinin 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde belirtilen sağlık kurum ve kuruluşları tarafından sunulan sağlık hizmet bedelleri kapsamında olmadığı, bu nedenle SGK'nın değil, işleten, sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ateşli silah yaralanması sonucu ambulans uçakla sevk edilmesi nedeniyle yaptığı ambulans uçak ücreti giderlerinin davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıp karşılanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Yasa ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca, davacıya ait sevk raporunda hastanın mutat taşıt ile seyahat edememe gerekçelerinin açıkça belirtilmemesi, raporun usulüne uygun düzenlenmemiş olması ve 2008 yılı Sağlık Uygulama Tebliği'nde hava ambulans ücretlerinin sadece organ ve doku nakli tedavilerinde karşılanacağının belirtilmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.