Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk Beyanı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasında, baba ile çocuklar arasında belirlenen kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilirlik ilkeleriyle birlikte, mevcut durumda belirlenen kişisel ilişki süresinin babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı ve çocuğun baba sevgisi ve şefkatinden yeterince yararlanamayacağı değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, idrak çağındaki çocuğun velayetinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, idrak çağındaki çocuğun velayetinin belirlenmesinde çocuğun beyan ve görüşünün, sosyal inceleme raporu ile birlikte değerlendirilerek, çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlayacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilerek, çocuğun babasıyla kalmak istediğini beyan etmesi ve sosyal inceleme raporunun da bu yönde olması nedeniyle, velayetin babaya verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında daha önce tesis edilmiş kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince toplanan deliller, tanık ifadeleri, sosyal inceleme raporu ve çocuğun beyanı dikkate alınarak, çocuğun üstün yararına aykırı bir durum olmadığı ve velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir sebep bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı, kurulan kişisel ilişki süresinin yeterliliği ve bozma sonrası yapılan yargılamada vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uyularak verilen kararında, çocukların beyanları ve uzman görüşü doğrultusunda kişisel ilişki düzenlemesi yapılması, bozma sonrası yargılamada vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesi istemine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamından sonra, mahkemenin ilk kararındaki gerekçelere ek olarak davacı ve çocuğun beyanını alıp hükme gerekçe yapması, direnme kararını yeni hüküm niteliğine dönüştürdüğü gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dede ve babaannenin torunlarıyla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkin açtıkları davada, idrak çağındaki çocukların beyanlarının dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İdrak çağındaki çocukların dede ve babaanneleriyle görüşmek istemedikleri yönündeki beyanlarının, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin ilgili maddeleri gözetilerek, çocukların yüksek yararı ilkesi gereğince dikkate alınması gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun mutat meskeni olan Kanada'ya iadesi talebi üzerine açılan davada, iade koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun Kanada'ya iadesinin çocuğun fiziksel veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalacağı veya başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yönünde herhangi bir ciddi risk oluşturmadığı ve çocuğun da annesiyle yaşama isteğini belirttiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun daha önce baba tarafından kaçırılıp alıkonulduğu, alınan sosyal inceleme raporunda çocuğun baba ile görüşmek istemediğinin belirtildiği, çocuğun uzman huzurunda babasından korktuğunu ve babasıyla görüşmek istemediğini beyan ettiği, çocuğun idrak çağında olduğu ve çocuğun üstün yararı gözetilerek kişisel ilişkinin kaldırılması için yeterli delil bulunduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vefat eden babanın anne ve babası ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması talebinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, çocuğun beyanları ve uzman raporuna rağmen yeterli inceleme yapmadan ve çocuğun üstün yararını gözetmeden kişisel ilişki kurulmasına karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış anne ile çocuğu arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun annesi ile görüşmek istemediğini beyan etmesi ve bu hususun sosyal inceleme raporu ile de doğrulanması, çocuğun üstün yararı gözetilerek, kişisel ilişkinin kaldırılmasına dair yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında ortak çocuğun velayetinin anneye mi yoksa babaya mı verileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin çocuğun beyanına dayanarak velayeti babaya vermesi hatalı bulunmuş ve sosyal inceleme raporları da dikkate alınarak velayetin annede kalması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ortak çocuğun velayetinin babaya verildiği boşanma davasında, anne ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin şeklinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararı gözetilerek uzman raporu ve çocuğun beyanları doğrultusunda yatılı değil, yatısız olarak belirlenmesi gerektiği değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.