Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk Sanık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Çocuk sanık hakkında verilen ve elinde olmayan nedenlerle yerine getirilemeyen seçenek tedbirin kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk sanıklar hakkında verilen kısa süreli hapis cezalarına seçenek tedbir uygulanması ve bu tedbirin sanığın elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi halinde 5237 sayılı TCK’nın 50/7. maddesi uyarınca tedbirin değiştirilmesi, seçenek tedbirin kaldırılmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli yağma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında açılan kamu davasının suç tarihinden itibaren dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle beraat hükümlerinin bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk sanık ile yetişkin sanığın davalarının birleştirilmesi halinde duruşmanın açık mı yoksa kapalı mı yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun çocuk sanıkların duruşmalarının kapalı yapılmasını emreden hükümleri ile Anayasa'nın 141. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi birlikte değerlendirilerek, çocuk sanık ile yetişkin sanığın davası birleştirilse dahi çocuğun korunması amacıyla duruşmaların kapalı yapılması gerektiği, açık duruşma yapılmasının hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın Ceza Genel Kurulu inceleme tarihi itibarıyla sanığın 18 yaşını doldurması nedeniyle giderilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükümlerin esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında açılan kamu davasında, suç tarihinden itibaren yargılamayı geciktiren bir husus olmamasına ve sanığın 15 yaşından küçük olmasına bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında açılan kamu davasında, suç tarihi ile Ceza Genel Kurulu'nun inceleme tarihi arasında asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu beraat hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmiş sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK'nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 50/3. maddesinde, 18 yaşını doldurmamış kişiler için kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin "daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak" koşuluna bağlı olduğu, sanığın bu koşulu sağlamaması nedeniyle hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 50/3. madde kapsamında seçenek yaptırıma çevrilmesinin zorunlu olmadığı, ancak mahkemenin takdir yetkisi dahilinde TCK'nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilebileceği ve bu takdirin gerekçelendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında sosyal inceleme raporu alınmaksızın ve alınmama gerekçesinin kararda gösterilmeksizin hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararından sonra sosyal inceleme raporu alınmamasının gerekçelerine ilişkin ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş yeni ve değişik gerekçelerle direnme kararı vermesi, bu kararın yeni hüküm niteliğinde olmasına ve dosyanın Özel Dairece incelenmesi gerektiğine gözetilerek direnme kararının temyiz incelemesi için Yargıtay Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk sanıklarla yetişkin sanıkların davalarının birleştirilmesi halinde duruşmanın kapalı mı yoksa açık mı yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca çocukların korunması amacıyla, yetişkin sanıklarla birlikte suç işleyen ve davaları birleştirilen çocuk sanık hakkında, yargılamanın tüm aşamalarında duruşmanın kapalı yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk sanıklar hakkında verilen kısa süreli hapis cezalarının TCK'nın 50. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi nedeniyle CMK'nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 50/3. maddesindeki seçenek yaptırıma çevirme zorunluluğuna rağmen, CMK'nın 231/7. maddesi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen hallerde kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceğini öngörmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, çocukların adli sicil kaydının temiz kalması amacına hizmet etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nun 50/3. maddesi gereğince zorunlu olarak seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde 18 yaşından küçük sanığın daha önce TCK 50/1-c maddesi uyarınca seçenek tedbire çevrilen hapis cezasının tedbire uymaması nedeniyle infaz edilmiş olsa dahi, çocuklara özgü düzenlemeler ve TCK 50. maddenin amacı gözetilerek, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunlu olduğundan, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırıma çevrilen çocuk sanığın, seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmemesi halinde TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca hapis cezasının infazına mı karar verileceği, yoksa diğer seçenek tedbirlere veya adli para cezasına mı hükmolunması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin yalnızca yetişkin sanıklar için öngörüldüğü, çocuk sanıklar hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 4/i maddesindeki çocuk haklarının korunması ilkesi uyarınca hapis cezasına en son çare olarak başvurulması gerektiği ve bu nedenle seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında hapis cezasının infazına karar verilemeyeceği, bunun yerine diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 2. Ceza Dairesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup, savunmasının alındığı tarihte 18 yaşını dolduran sanığa CMK m.150/2,3 uyarınca zorunlu müdafi tayin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde 18 yaş altı olan ancak savunma anında 18 yaşını dolduran sanığın, savunma hakkı ve CMK m.150/1 gereğince müdafi talep etme hakkı bulunduğu, sanığın açıkça müdafi talebinde bulunmadığı ve kendisini savunabilecek durumda olduğu gözetilerek, CMK m. 150/2,3 kapsamında zorunlu müdafi tayinine gerek olmadığına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.