Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Öncelikli Alacak”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun kapsamında, davalı kurum ile kurum borçlusu ölen eş arasındaki kira borcu nedeniyle davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılması isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira alacağının 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi kapsamında öncelikli alacak olmadığı, ayrıca takiplerin davacı yönünden kesinleşmediği ve kesinleşmeyen alacaklar yönünden davacının maaşına haciz konulmasının hukuka aykırı olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin haczin kaldırılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış bedelinin paylaştırılmasına ilişkin düzenlenen sıra cetveline itirazın kabul edilip, şikayetçinin alacağının öncelikli hacze iştirak ettirilmesi gerektiğine dair kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin haczinin, şikayet olunanın haczinden önceki bir takip işlemine dayanması ve İİK m.100 uyarınca hacze iştirak derecesi oluşturularak satış bedelinin paylaştırılması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararını onayan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz incelemesinde usul ve yasaya uygunluğu değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İflasın kapatılması talebine karşı, alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) itirazı üzerine iflas kapatma kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: SGK'nın alacaklarının ödenmemiş ve öncelikli olmasına rağmen, iflas masasına kayıtlı malvarlığı bulunmaması ve diğer iflas kapatma şartlarının oluşması gözetilerek, iflasın kapatılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, taşınmazın satış bedeli üzerinden tasarrufun iptali davası açıp kazanan alacaklının mı yoksa daha önce ipotek tesis ettiren bankanın mı öncelikli alacaklı olarak kabul edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davası, taşınmazın borçluya ait olduğu dönemdeki satış işlemini iptal ettiğinden, bu tarihten sonraki tüm haciz ve ipoteklerin, tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklıya karşı önceliği bulunmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının ve istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan ortak gider alacağının, icra takibinde öncelikli alacak olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma ilamına uymasına rağmen, hüküm mahkemesi sıfatıyla karar vermesi gerekirken denetim mahkemesi sıfatıyla karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan aidat alacağının, taşınmazın satış bedelinin paylaştırılmasında öncelikli alacak olarak kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca aidat alacaklarının kanuni ipotek hakkı taşıması ve tescil şartına bağlı olmaksızın öncelikli olması gözetilerek, rehinli alacağın varlığına rağmen aidat alacağının doğum tarihi de dikkate alınarak öncelik sırasının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.