Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra Ceza Mahkemesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Çocuk teslimine ilişkin ilamın icrasını ihlalden dolayı sanığın cezalandırılması talebinde görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 41/F maddesi ve geçici 2. maddesi ile 7343 sayılı Kanun'un 44. ve 48. maddeleri birlikte değerlendirilerek, şikayete konu fiilin 12.09.2022 tarihinden önce gerçekleştiği ve bu tarihten önceki eylemlere ilişkin şikayetlerin icra mahkemelerince sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek Mudanya İcra Ceza Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk teslimi hakkındaki ilamın icrasını ihlal eden sanığın cezalandırılması istemiyle yapılan şikayetin hangi mahkemece görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk teslimi ilamının icrası icra dairelerinin görevi olup, ilamın icrasının ihlali halinde yapılacak şikayetlerin İcra Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, uyuşmazlık Bursa 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin görevliliğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik direnme kararının, sanığa bozma ilamı ve duruşma günü tebliğ edilmeden verilmesinin savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 353/2. maddesi uyarınca Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun ilgili hükümleri de gözetildiğinde, bozma kararından sonra sanığa bozma ilamı ve duruşma gününün tebliğ edilmemesi, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ceza mahkemesince verilen hükümde kanun yolu bildiriminde yer alan temyiz süresi ve başlangıcıyla ilgili hatanın, eski hale getirme sebebi sayılıp sayılmayacağı ve sanık müdafiinin temyizinin süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'ndaki suçlara ilişkin kanun yollarının karmaşık yapısı ve avukatların dahi yanılgıya düşebilecek olması, hükmün tefhiminden itibaren işlemesi gereken temyiz süresinin, mahkemece tebliğden itibaren işleyeceği şeklinde yapılan yanıltıcı kanun yolu bildiriminin sanık müdafii için hak kaybına yol açabileceği gözetilerek Özel Daire'nin, sanık müdafiinin temyiz istemini süresinde kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra İflas Kanunu'nun 338. maddesi kapsamında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz üzerine bozma kararı verilip, yerel mahkemenin direnmesi üzerine, usulüne uygun tebligat yapılmadan direnme kararı verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararından sonra sanığa duruşma günü ve bozma kararını tebliğ etmeden, sadece müdafiine tebligat yaparak sanığın yokluğunda direnme kararı vermesi, İİK'nın 353/2. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'nun 326/1. maddesine aykırı olduğu ve savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şikayet dilekçesinde şüpheli olarak gerçek kişinin isminin açıkça yazılı olmaması nedeniyle yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'da kendine özgü bir muhakeme usulü öngörülmüş olsa da ceza yargılamasının temel ilkelerinin geçerli olduğu, şikayet dilekçesinde şirket yetkilisinin ismi açıkça yazılmamış olsa dahi icra dosyasında yetkili kişinin kim olduğunun tespit edilebildiği ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin isminin şikayet dilekçesinde belirtilmemesi nedeniyle, İİK 333/a maddesinde düzenlenen "alacaklıyı zarara sokmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını ödememe" suçundan açılan davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'da düzenlenen suçlarda şikayet dilekçesinin CMK'daki iddianame gibi tüm şekil şartlarını taşımasının zorunlu olmaması, ayrıca icra dosyasında şirket yetkilisinin kim olduğunun tespit edilebilir olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek suçundan verilen şikâyet hakkının düşürülmesine ilişkin hükmün, sanıklara bozma kararı ve duruşma günü tebliğ edilmeden verilmesinin savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen suçlar bakımından özel bir muhakeme usulü öngörülmüş olsa da, sanıkların savunma haklarının kısıtlanmaması adına bozma kararının ve yeni duruşma tarihinin kendilerine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, bu tebligat yapılmadan verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması halinde, icra ceza mahkemesinin bunu re'sen dikkate alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda alacaklının şikayet hakkının doğması için icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra ceza mahkemelerinin şikayetin usulüne uygun olup olmadığını denetlemek zorunda olduğu ve bu kapsamda ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü re'sen göz önünde bulundurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına yapılan temyiz üzerine Yargıtay'ın bozma ilamına direnilmesi üzerine, direnme kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ceza mahkemelerinde de uygulanması gereken CMK 216/3 hükmü uyarınca, sanık duruşmada hazır bulunduğunda son söz hakkının mutlak olarak sanığa verilmesi gerektiği, bu hakkın kısıtlanmasının savunma hakkının ihlali anlamına geldiği ve bu nedenle direnme kararına konu hükümlerin bozulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ceza mahkemesinin verdiği tazyik hapsi cezasına ilişkin kararın kesinleşmeden kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca tazyik hapsi cezalarına ilişkin kararlara karşı itiraz yolunun açık olması ve itiraz üzerine verilen kararın kesin olması nedeniyle, icra ceza mahkemesi kararının kesinleşmeden kanun yararına bozma incelemesine konu edilemeyeceği gözetilerek dosyanın Adalet Bakanlığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka hükümlerine uymamak suçundan açılan davanın, ödeme nedeniyle düşürülmesine ilişkin icra ceza mahkemesi kararına karşı yapılan itirazın hangi mahkemece incelenmesi gerektiği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca, birden fazla icra ceza mahkemesinin bulunduğu yargı çevresinde, itirazın numara olarak sonraki icra ceza mahkemesi tarafından incelenmesi gerektiği, bu kurala aykırı olarak asliye ceza mahkemesince itirazın incelenip reddine karar verilmesinin usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.