Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra ve İflas Hukuku”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Haczedilen aracın yediemin deposunda bulunamaması sebebiyle davacının uğradığı zarardan Adalet Bakanlığı'nın sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra dairesinin haciz ve yediemine teslim işlemlerinde kusurunun bulunmadığı, yediemin deposunda aracın bulunamamasından dolayı davacının uğradığı zarardan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı'nın sorumlu tutulamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödeme emrinin iptali davasının açıldığı tarihin tespiti ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 68. maddesinde öngörülen beş günlük sürenin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Harca tabi davalarda davanın, harcın yatırıldığı tarihte açılmış sayılacağı ve somut olayda davanın, harcın yatırıldığı 18.05.2009 tarihinde açılmış olması nedeniyle beş günlük sürenin dolmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının temyizi üzerine verilen Yargıtay Özel Dairesi bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 258. maddesinde ihtiyati haciz isteminin reddine karşı kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmekle birlikte Yargıtay kararının kesinliğine dair bir hüküm bulunmaması, 265. maddede ise itirazın reddi halinde Yargıtay kararının kesin olacağının açıkça düzenlenmesi ve kanun koyucunun bu farklılığı bilinçli olarak oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Döviz cinsinden alacak davasında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesi için dövizin dava tarihindeki mi yoksa karar tarihindeki mi kurunun esas alınacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm altına alınan döviz cinsinden alacağın karar tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının, temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz incelemesinin reddine ilişkin kararının temyiz edilmesi üzerine, temyiz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğinden itibaren temyiz başvuru süresinin geçirildiği, İcra ve İflas Kanunu'nun 18. maddesi gereğince icra mahkemesine arz edilen hususların ivedi işlerden sayılması ve adli tatil hükmünün uygulanması gerektiği gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklının, borçlunun ölmüş annesinden miras yoluyla intikal edecek malların icra müdürlüğü tarafından sorgulanıp sorgulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile İİK'nın 8/c maddesinin altıncı fıkrasının birinci cümlesinden "veya sorgulanmasını talep edebilir" ibaresinin çıkarılmasıyla alacaklıya UYAP üzerinden sorgulama yetkisi verildiği, ölmüş kişinin malvarlığının sorgulanmasının ise alacaklının UYAP üzerinden yapamayacağı bir işlem olduğu ve mirasçılara intikal etmemiş mirasın sorgulanmasının alacaklının hukuki menfaatine olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.